hesabın var mı? giriş yap

  • program suresi bekledigimizden cok daha kisa tutuldu (ya ali nesin surpriz oldu ya da israil askeri fotograflari beklenenden uzun surdu). o yuzden soylemek istedigim, soylemeyi planladigim bir yigin sey kaldi (google sansuru de dahil olmak uzere).

    3 konuk oldugumuzdan da bu kafamdaki sure planiyla ortusmedi. canli yayinda araya girme ve soz kesme mesrebine alismadigimdan da cok az sey soylemis oldum neticede.

    allahtan diger iki konuk tuna ve kaan'di da benim eksik kaldigim yerlerde tamamlayici olabildiler. diger konuklar alakasiz insanlar da olabilirdi.

    "hukuki moderasyon var, her sey yazilamiyor burada" benim ilk one cikarmak istedigim bir bakis acisi degildi. her site ofisinde bir hukuk burosu istihdam etme luksune sahip olamaz. elestiriye odaklanma sebebim bu oldu. elestiriye acik ve yasal duzenlemeleri duzgun bir toplumda moderasyona da ihtiyac yoktur.

    benzer firsatlar cikarsa bunu daha net ifade edebilecegim insallah yarabbi.

  • gerçek bir ana haber bülteni ve e-gazete klişesidir.

    genelde bu kadarı da pes dedirtir ve gizli kameraya işte böyle yansır.

    kim bilir belki de izlediğimiz bu görüntüler bir hollywood filminden değildir ve kaza bu kez geliyorm der ve mobeseler an ve an kaydeder.

  • doğru demiş. sen kopya cekemeyesin, sınava sen mi yoksa başkasi mi giriyor diye kontrol amaçlı açılıyor.

  • galatasaraylıyım.
    parçalı bizim canımız.
    beşiktaş'ı ya da başka bir rakibimizi elbette sevmem.
    ancak kazanılan büyük başarıları da delikanlı gibi takdir etmesini bilirim.
    uzun lafın kısası her takımın içinde bulunabilen istisnaları ayıklarsak büyük galatasaray camiasının bir üyesi olarak tebrikler beşiktaş. yolunuz açık olsun.

    not: tineri bırakıp uçak benzini içmeye başladınız. yeter olm. bu nasıl beşiktaş... tekrar tebrikler dostlar.

  • 4 yıllık fakülte mezunu olup, 12 saat eşek gibi çalışıp, 1900 lira alan ve hala 11 yıldır iktidarda olan ama bu sorunu çözememiş akp'ye oy veren birinin yazdığı mektup.

    bir de utanmadan küçük kızıyla duygu sömürüsü yapıyor.

    akıl fikir diliyorum.

  • aslında çok da özel bir şey olmadığını yüksek tahsilli bir sığırdan öğrenmiştim.
    iş çıkışı, kurumun cafeteryasında toplanıp, birer kahve içeriz stresten arınmak için. kurumda çalışan erkek doktorlardan biri de masamıza ortak olur mütemadiyen, çok da güzel sohbetler edilir. sadede gelelim;

    ilişkiler üzerine konuşurken, kız arkadaşlardan biri "hocam evli misiniz?" diye sordu.
    "1. turu sonlandırdım, 2. tura başlayacağım." dedi.
    bu boşandığını ve 2. kez evlenmek üzere olduğunu söylemenin kuuuul versiyonu olsa gerek. neyse... derken 2. irdeleme cümlesi geldi arkadaştan; "zor olsa gerek hocam 2. bir evliliğe karar vermek."

    "20 sene önce fakültedeyken aşıktım ben ona. evlenme teklif ettim, kabul etmedi ama ona olan tutkum hiç bitmedi. sonra o evlendi, ben evlendim, çocuklarımız oldu. eşlerden ayrıldık. 20 yıl sonra tekrar evlenme teklif ettim ve kabul etti." diye cevap verince bizim ultra romantik salak kız birden "ayyyyyyy ne tatlıııı!" diye göz bebeklerini kalp şekline bürümüştü ki cümlenin devamı geldi;

    "20 yıl bekletti beni. aylarca nefes aldırmadan becereceğim onu!"

    hayatımda o kadar sinirlendiğim çok zaman olmuştur ancak birinin yüzüne kusmak istememin örneği çok da yoktur. velhasıl dostlar, her zaman çok da "ayyyyyy ne tatlıııııı!" olamayabildiğini 1. ağızdan dinleyerek öğrenmiş oldum.

  • havaleni aldım rockefeller kardeşim, küçük ve zayıf bir türkiye için ben de hayır diyorum. peki ya sen rothschild kardeşim ? sen de hayır diyor musun ?

    edit : bu mesajı ciddiye alan arkadaşlar varsa uzman kontrolünde bakım görmelerini öneriyorum, bu kafayla çok yaşamazsınız.

  • ankarada yaşayan ve pek de sevmeyen biri olarak şunu söyleyebilirim ki sizin hemen kabullendiğiniz bir parçası olmak istediğiniz ama sizi kolayca kabul etmeyen hatta garip bir şekilde dışlamaya çalışan diğer büyük kentlerin aksine ankara sizi hemen kabullenir ama siz onu kabullenmek istemezsiniz,dışlayan siz olursunuz...

    yardımcı olmaya çalışır ankara elinden geldiğince burası sevme nedeni olabilir..ama anlamak yıllar alır bazen...

  • eşinin yanında arkasından vurularak öldürülen sehit astsubay necdet aydoğdu'nun eşi esra aydoğdu'nun düşük yapması ile vuku bulan elim, kahreden hadise. kaynak

    --- spoiler ---

    diyarbakır'da maskeli 2 kişinin silahlı saldırısında başından vurularak hayatını kaybeden astsubay üstçavuş necdet aydoğdu'nun eşi esra aydoğdu, karnındaki bebeğini üzüntüden kaybetti.
    --- spoiler ---

    sonra bebek katili deyince kızıyorsunuz, şerefsizler.