hesabın var mı? giriş yap

  • tespit degil bu yapmak istedigim,
    sairlik kim ben kimim?
    kursam cumleleri devrik devrik,
    anlatim bozuklugundan yarragi yerik.

  • biber gazina 21 milyon dolar harcanmiş, en azindan ilkkez vergilerimiz son kuruşuna kadar bize harcanmiş oldu.! bundan memnuniyet duyuyorum."

  • ulan bilmem kaç senedir şu dizinin ekmeğini yiyorsunuz. bilmem kaçıncı tekrar olmasına rağmen hala prime timeda gösteriyorsunuz.

    bir kere de yeni bir şey katın bari dizinin sevenini onurlandırın.

    hiç yabancı dizi izlemiyor musunuz?

    koyuyorlar oyuncuları, yapımcıları, senaristi, kostümcüyü filan sırayla aynı yönetmen koltuğuna; sırayla dizi hakkında konuşuyorlar. arka planla ilgili değişik şeyler anlatıyorlar.

    çeksene şöyle bir güzellik, bu kadar seveni diziyle ilgili bir şeyler öğrensin, mutlu olsun.

  • 90lı yılların ortalarına kadar süren acaip bir dönemdi. liseliler bilmez, sokakta elinde tefle çingene bir adam yanında kocaman bir boz ayıyla gezerdi. şimdi 48 ay banka kredisiyle alınmış yüzlerce arabanın doldurduğu sokaklarda kedi görmek bile zorken böyle bir sahneyi tahayyül etmek fazla sürreal kalıyor.

  • 20 kasim 1969 sabaha karsi saat 2 sularinda bir mohawk yerlisi olan 27 yasindaki richard oakes onderligindeki 20 degisik kabileden 100 civarinda kizilderili 3 botla, alcatraz adasi'na cikarlar. kendilerini indians of all tribes olarak tanitan grup, we hold the rock mottosuyla daha once iki kez gerceklestirdikleri alcatraz'i isgal eylemlerini tekrarlamak seslerini ve taleplerini dunyaya duyurmak amacindadirlar.
    daha once 1964'te 5 sioux yerlisinin 1868 laramie anlasmasina dayanarak gerceklestirdikleri 4 saat suren isgal eylemini 1969'un 9 kasim gunu sembolik mesajlar iceren bir baska isgal eylemi izler. bu ikinci eylemin baslamasindan once kizilderili grubun lideri richard oakes tarafindan basin onunde acikladiklari satin alma teklifi ilginctir; "beyaz adamin 300 yil once buna benzer bir adaya odedigi 24 dolar, bir boncuk kolye, biraz da kirmizi elbiseyi odemeyi oneriyoruz."

    bu ikinci isgalden 10 gun sonra 20 kasim sabahi cogunlugu ucla ogrencisi kizilderililerin yine diger iki isgalde oldugu gibi tamamen silahsiz ve barisci bir sekilde gerceklestirecekleri ve tam 19 ay surecek ucuncu ve en buyuk isgal baslayacaktir. eylemin surdugu 1.5 yildan fazla sure boyunca o donemlerde 100 civarinda kabileye mensup yaklasik 40 bin kizilderilinin yasadigi san fransisko korfezi bolgesinden binlerce kizilderili donusumlu olarak adaya gelerek cesitli surelerle adada kalip eylemcilere destek vermis. destek yerlilerle sinirli kalmamis tabii ki; aralarinda jane fonda, creedence clearwater revival, grateful dead, bir cok politikaci, sanatci ve entelektuelin, halktan amerikalilarin ve elbette ki marlon brando'nun da oldugu bir cok isbirlikci, yiyecek, icecek ve para gondermis, eylemciler icin tekneler saglamis. radio free alcatraz adinda, bazi yerel radyo istasyonlarinin da sinyallerini iletmeye yardimci olduklari bir korsan radyo bile kurmuslar. isgal suresince adada dogan ve wovoka adi verilen tek cocugun anne babasi iste bu radyoyu kurup yayini gerceklestirmeyi basaran yerli cift.
    adanin bir kizilderili universitesi ve kultur merkezi yapilmasi talebinde bulunan isgalcilere aciktan mudahale etmeyen amerikan hukumeti ise, sinsi bir yildirma politikasi uygulamis. kis ortasi elektirikleri kesilerek enerjisiz birakilmis ada. icme suyu temininde gucluk cikarilmis. lider richard oakes'in uvey kizinin duserek olmesi uzerine adadan ayrilmasindan sonra ise eylem ivme kaybetmeye baslamis. 11 haziran 1971 gunu adaya cikarma yapan federal gorevliler adada son kalan 5 kadin, 4 cocuk ve 6 erkekten olusan 15 kisilik kizilderili grubunu da cikararak, kizilderililerin 20. yuzyilda gerceklestirdikleri en onemli eylemlerden birini sona erdirmisler. ancak hukumet modern kizilderili hareketini olusturan ve kizilderili sorununu(sorun babandir) yeniden gundeme tasiyan bu onemli eylemden sonra indian reservation'larla ilgili bir takim iyilestirici duzenlemeler yapmak zorunda kalmis. butun dunya ise kizilderililerin western filmlerine ait hayali figurler olmadiklarini, soylarinin henuz tukenmediginin farkina varmis.

    eylemcilerin adanin degisik yerlerine yazdiklari duvar yazilarindan bazisi kayda degerdir;
    - "you are on indian land"
    - us departmen of interior bureau of indian affairs'e atifta bulunan duvar yazisi:
    "dept. of indian bureau of white affairs"
    - "we the indians discovered america"

    1972 yilinda bugun bile cozulmemis, tetikcisi cinayetten bir sure sonra garip bir sekilde serbest birakilan asil fail-i mechul bir cinayetle 30 yasinda katledilmis ricahrd oakes de dahil bu ilginc eylemi gerceklestirenlerin gercek goruntulerini izlemek icin su linkten yararlanabilirsiniz;
    http://www.pbs.org/…catrazisnotanisland/people.html

  • türk yunan nüfus mübadelesi milliyet değil de din esasına dayalı olarak yapıldığı için yanlışlıkla yunanistan’a gönderilen anadolu’nun kadim türk ortodoks halkı.

    anlaşma metninde yunanistan’da yaşayan müslim cemaat ile türkiye’de yaşayan ortodoks cemaatin yer değiştirmesi ibaresi olduğundan rum ortodoks cemaatiyle birlikte türk ortodoks karamanlılar da arada kaynamış ve yunanistan’a gönderilmiştir.

    din farklılığına rağmen müslüman türk komşularından hiçbir kültürel ve dilsel farkı olmayan karaman türkleri kendilerini karamanlılar ya da karamanlides şeklinde adlandırmıştır. türkçeyi iç anadolu ağzıyla konuşan karamanlılar yazılarını ve gazetelerini yunan alfabesiyle kaleme almış ancak günlük hayatta ve ibadette türkçeyi korumuştur.

    yunan alfabesini öğrenen biri karamanlıca yazıları rahatlıkla anlayabilir. çünkü en nihayetinde karamanlıca, yunan alfabesiyle yazılan duru bir türkçedir. günümüzdeyse karamanlılardan geriye sadece yazıtları, mezar taşları ve geçmişte çıkarmış oldukları, şu anda devlet kütüphaneleri arşivlerinde bulunabilen gazeteleri kalmıştır.

  • milattan önce 3 bin yıllarından beri var olan "şarap" a bile sansür uygulayan bir zihniyet ile karşı karşıyayız.
    hala anlayamadılar yasak olan her şeyin, insanlara daha çekici geldiğini ve geleceğini.

    edit : işin en ironik kısmı da bu yasaklayan zihniyetin inandığı değerler, onlara şaraptan ırmak vaadediyor. *

    (bkz: boş bakkal taşak tartar)

  • olası senaryosu şöyle gerçekleşecek olay;

    (uğur tütüneker galatasaray'ın başına geçer ve gazete manşetleri)

    ilk sayfa: galatasaray özüne dönüyor!
    başkan: takımın başına evladımızı getirdik
    yorumcular: sabırlı olmak gerek

    yöneticiler: galatasaray'da alex ferguson dönemi yaşanacak
    futbolcular: florya'da adeta bir aile ortamı var
    tesis çalışanları: 20 yıldır burdayım böyle bir ortam görmedim

    (5 hafta geçmesine rağmen takım bir türlü beklenilen ivmeyi gösteremez)

    rıdvan dilmen: büyük takımın ağırlığını kaldırmak ve baskılara direnebilmek zordur.
    osman tamburacı: uğur galatasaray'ın kalibresinde bir hoca değil
    mustafa denizli: 3 takımda da çalışmış ve şampiyon yapmış biri olarak diyebilirim ki, ....

    (6. hafta fenerbahçe derbisi oynanır ve galatasaray kaybeder. limitler zorlanmaktadır.)

    başkan: hocamızın arkasındayız
    hıncal uluç: maça çıkarkaen saçını sakalını düzeltmeyen bir insan galatasaray gibi elit bir oluşumda bulunamaz.
    ahmet çakar: uğur tütüneker saha kenarında dış görünüşüyle aslanı andırıyor ama sahada kedi gibi bir takım var.

    (7. hafta fatih terim'in başarısızlığı kesinleşir ve sözleşmesinde kovulması halinde çok ağır şartlar bulunmasına karşın milli takım'dan istifa(!) ederek taraflı tarafsız herkesin takdirini kazanır)

    başkan: ben galatasaray kulübünün başkanıyım. istediğim herkesle elbette görüşürüm.
    fatih terim: galatasaray tabii ki her zaman özeldir. şartlar ne olursa olsun eğer bize ihtiyaç varsa, hayır deme lüksümüz yoktur.
    sneijder: büyük çapta başarılar için daha büyük düşünebilmemiz gerekir.

    (başa geldiği 8. haftada uğur tütüneker görevinden istifa eder ve yerine fatih terim gelir.)

    başkan: uğur galatasaray'ın evladıdır. adam gibi geldi, adam gibi de gitti. gelecekte tekrar bu takımın başına geçeceğinden adım gibi eminim.
    fatih terim: uğur kardeşimiz gerçekten takımda pozitif anlamda büyük değişikliklere imza atmış. alacağımız başarılarda onun da muhakkak payı büyük olacak. ancak tekrar söylüyorum, başarısızlıklarda tek sorumlu benim.
    yöneticiler: uğur tütüneker herhangi bir tazminat istemedi. son alacağını da görüştük anlaştık 24 ay taksite böldük. anlayışlı tavırlarıyla bu camia'nın tekrar takdirini kazanmıştır. uğur galatasaray'ın çocuğudur.

    uğur tütüneker: herkese her şey için teşekkür ederim..