hesabın var mı? giriş yap

  • üç mahkum cezaevi yolundadir. her birine, hapiste gecirecekleri gunler icin bir esya getirilmesine izin
    verilmistir. otobuste, biri digerine doner ve sorar :
    - eeee sen ne getirdin ? diger mahkum bir boya kutusu cikarir ve bununla her seyi boyayabilecegini soyler.
    ikinci mahkum bir deste iskambil kagidi cikarir.
    - bunlarla poker oynayabilir, fal bakabilir veya herhangi bir kagit oyunu oynayabilirim.
    üçüncü mahkuma merakla sorarlar :
    - sen ne getirdin ?
    adı temel olan üçüncü mahkum bir kutu cikarir ve gulerek :
    - bu orkidleri getirdim. der. diger iki mahkumun kafasi karismistir.
    merakla sorarlar :
    "bunlarla ne yapabilirsin ki?" temel siritir ve elindeki kutuyu gostererek,
    - kutuda yazdigina gore, bunlarla ata binebilir, yuzmeye gidebilir, hatta paten kayabilirmisim...

  • yo yo gol atan futbolcu gibi değildir bu adamın hissettikleri, yaşadıkları. 25 metreden sert ve falsolu vurduğu şut direkte patlamış, seyirciyi gaza getirmiş, rakip defansı korkutmuştur artık bu oyuncu. vuruştan sonra şannsızlara, ezilmişlere sıcak bakan bütün insanlar bu topçuyu destekler. izleyen herkes "ah koçum bi dahaki sefere, zaten bu da harikaydı, arkandayız, seninleyiz" mesajını verirken, top direkten döndükten sonra bir saç düzeltme, bir dudak bükme, kafayı hafif yana çevirme, talihe küsme hareketleri görülür ki bu oyuncuyu daha da yüceltir.

    o şuttan sonra kafasını yavaşça öne eğip defansa doğru yavaşça hareketlenirken herkese yeni ümitler doğurur, koşmaya başladıkça siyah beyazlaşan ekranda kalan tek renk o futbolcudur. sımış olduğu yumrukları, geniş omuzları ve kendinden emin koşuşuyla görev yerine dönerken kendisine çarpan omuzları hissetmez.. kader ona vurmuştur ama yıkamamıştır... artık daha kararlı daha isteklidir. parmak uçlarında koşacak bir aslandır adeta.. o emindir herkesin kendisine baktığından ve inandığından... o sırada kendisine seslenen takım arkadaşına kulak verir:

    -pas versene ororspuuuuu çocuğuuuuuuuuuuuu

  • dönemi itibarı ile çok çok ileride olan ve sizi oyunun havasına sokmayı çok iyi başaran red alert 2

    böyle bir intro izledikten sonra üzerine bir de böyle zevkli bir oyun oynayınca, "işte bu efsane bir oyun" dedirtmişti.

  • samsun'un tekkeköy ilçesinde bir barakada babaannesi ve dedesiyle yaşayan 9 yaşındaki çocuktur. arkadaşlarının kıyafetleriyle dalga geçmesi nedeniyle 1.5 aydır okula gitmiyormuş.link
    kıyafette serbestlik getirenler şimdi daha mutlu olmuşlardır eminim. zamanında kendimizi yırttık; bu yanlış bir uygulamadır, sosyal farkı ortaya çıkarır, bari ilköğretimde uygulanmasın dedik ama dinletemedik.

    edit1: 1- yardımda bulunabileceğimiz bir hesap numarası var mı diye çok sayıda mesaj geldi. şimdilik yok ama haberi yapan kişi/kurum veya samsun valiliği aracılığıyla o aileye ulaşmaya çalışacağım. sonuçtan sizleri haberdar edeceğim.

    2- tek bir örnekle genelleme yapmak gibi bir amacım yok, parası olan var olmayan var. herkes çocuğuna okulda giyebileceği farklı elbiseler alamaz. bu tüm dünya ülkelerinde geçerli olan bir gerçektir ama bizim gibi az gelişmiş ülkelerde daha fazladır. birçok aile, çocuklarının "bugün ne giysem" telaşesine kapıldığını söylüyorlar, çevremde duyuyorum ben bunları. bu yüzden enazından ilkokul seviyesinde(bence lise de dahil) böyle bir uygulama faydadan çok zarar verir.

    edit2: bakanlık olaya el atmış, gerekli talimatlar verilmiş. inşallah benzeri olaylar bir daha yaşanmaz ya da daha az yaşanır diyelim daha doğru olur!

  • klavye mantığı ile, hatunu ters çevirip sallarsanız, kırıntılar oradan çıkacaktır. ama çıkmayabilir de, sonuçta ben klavye ile her gün beraberim, hatun nedir bilemiyorum pek.

  • (bkz: malum ırk)

    bizim izmirli genç de beter olsun. komadaymış hatta, çıkarsa şayet belki biraz akıllanır.

    videodaki bağrışmalardan ve kullanılan şive/ağızdan saldıran onun bunun çocuklarının hangi ırka mensup oldukları direkt anlaşılıyor zaten. ki konuşmaları dinlemeye ihtiyacınız bile yok. bir yerde 7-8 şeref yoksunu toplanıp bir kişiye saldırıyorsa, o saldıranlar malum ırktan başkaları değildir.

    bunlar tek olduklarında süt dökmüş kedi, çoğaldıklarında ağızlarına kan değmiş sırtlan oluyorlar.

    izmirliler de başlarına gelenleri hak ediyor. “barış, kardeşlik” goygoyu yapa yapa izmir’in anasının sikilmesine sebep oldular. düşünün, görüntü bostanlı’dan. izmir’in görece en nezih semti mk. konak’ta, alsancak’ta, basmane’de neler oluyor hayal edin.

    edit: ben türk’üm ve türk’e tarafım. ayrıca, ırkçıyım ve bundan gurur duyuyorum. böylesi rezil bir coğrafyada yaşayıp, türk düşmanı yöneticiler tarafından yönetilip ırkçı olmayan türk’ün de aklına şaşarım. boşuna mesaj atıp, “ırkçı” etiketi üzerinden kendinizi yormayın. sikimde değil.

    tanrı türk’ü korusun.