hesabın var mı? giriş yap

  • kuvâ-yi milliye‘yi sırtından vuranların torunlarının adından bile ödlerinin patladığı en büyük türk’tür.
    atatürk’ün nasıl bir kaypaklıkla, nasıl bir yobazlıkla uğraştığını gözümüze soktuğun için teşekkürler ali erbaş.
    midye için fetva veren ali erbaş’ın hırsızlık, yolsuzluk , adam kayırma, devleti soyma, adaletsizlik vs. için söz söylediğini duyan oldu mu?

  • osmanlı devleti'nin, ikincisi son ve nihai olacak şekilde, iki defa yıkıldığı şehirde * * kurulmuş,

    osmanlı devletinin en büyük düşmanlarından bizans'ın bayrağını * kendisine renk olarak seçmiş,

    osmanlı devleti tarafından kanlı bir şekilde tasfiye edilen teşkilatın ismini * taraftar topluluğuna vermiş,

    tarih bilgisinden yoksun insanların yarattığı, ucube spor kulübü.

  • hakan akkaya: karamanın koyunu sonra çıkar oyunu diyoruz
    uğurkan erez: burdan karaman'a sevgilerimi yolluyorum ?!?!?!!

  • normal telefon en fazla 6, cep telefonu en fazla 4 defa çaldırılır. daha fazla çaldırmak gereksiz ısrarcılık oluyormuş.

  • ata binip yukarlara çıkma, uyduları ikiye bölme gibi şeylere muhtemelen kimse inanmayacaktı.

    vaazlar kayıt altında olacağından bazı sonradan gelen hikayeler olmayacaktı. elimizde pür-i pak bozulmamış bir kitap olacaktı.

    konuyu üstü kapalı bu kadar anlatabildim. akit kızıyor.

  • abd'den veya avrupa'dan donenler arasinda gercekten boyle biri yok saniyordum. yazilanlardan gordugum kadariyla var oldugu soyleniyor ama var olan kisiyi/kisileri anlatirken kullanirken tek sifat zengin olmasi. yani cok parasinin olmasi yani turkiye'nin onbin'de biri icinde olmak gerekiyormus. turkiye'nin geri kalan cok buyuk cogunluguyla muhattap olmayip, onlarin buyuk sorunlarini onemsemeyip, bana dokunmayan bin yasasin mantigiyla kendi hayatini yasamasi gerekiyormus.

    "istanbul hicbir yerden geri degil" demis bir zengin. bunu demek icin cidden etiler ve bebek'ten disari adim atmamak gerekiyor. ben de istanbul'da 10 yil yasadim, baya cok eglendigim, istanbul'u cok sevdigim zamanlar da oldu ama "geri degil" demek baska birsey. sehirde bu kadar buyuk gelir adaletsizligi varken, bu kadar cok suc istatistikleri yuksekken, toplu tasima denen olay 2013 yilinda bile halen yari yariya bile cozulmemisken, bir yagmurda/karda tum sehir iptal olurken, trafik kaza orani bu kadar yuksekken, trafikte bir yere gidip gelmek icin 3 saatlik sureyi normal goruyorken, surekli kesilen sorunlu bir internet altyapisina sahipken, elektrik kesilmeleri halen cok sik yasaniyorken, insanlari halen sokaklara bu kadar cop atiyorken, trafik kurallarina hic uyulmuyorken, herkes digerini nasil ezerim derdindeyken ve daha sayilabilecek binlerce etmen varken geri degil demek icin cidden polyanna'nin soyundan gelmek gerekiyor.

    guzel diyebilirsin, cok eglenceli diyebilirsin, 24 saat canli diyebilirsin, iki kitayi birlestiriyor, bogazi var diyebilirsin, insanlari yardimsever diyebilirsin de geri degil demek cidden bambaska bir olay.

  • anne tarafından taşköprülü biriyim. senede bir kere memlekete gider sarımsak ve köy ekmeği doldurur bagajı döneriz... size şöyle söyleyeyim, uzun süredir taşköprü'de bile orijinal taşköprü sarımsağı bulmak için araya eş dost akraba hatırı sokmak zorunda kalıyoruz çünkü taşköprü'de bile artık birçok üç kağıtçı çin tohumu kullanıyor... sizin mahalle arasında satılan arabalardan orijinaline ulaşmanız veya denk gelmeniz ne kadar mümkündür varın siz düşünün... bir de biz gidip kaynağından aldığımız halde bir servet ödüyoruz, siz yarı fiyatına mahallenize kadar gelmişine yarı fiyatını ödeyerek yediğinizi düşünüyorsanız afiyet olsun...