hesabın var mı? giriş yap

  • banyodan çıktıktan sonra, kremler, kokular falan sürünüp tertemiz olduğumda, kendimi kokluyorum bazen, saçlarımı kollarımı falan. sapık değilim hayır. ama böyle anlarda bu temizliği biriyle paylaşamadığıma çok üzülürüm. birinin omzuna yatmışken onun burnuna gelen saçlarımın kokusunu alamamasına, sarılırken buram buram o kokuyu duyamadığına, o karşıdakinin kokumu içine çekerkenki halini göremediğime çok üzülürüm. onca temizlik boşa gitmiş gibi gelir.
    o nedenle belki de en güzel iltifatlardan biridir benim için ''çok güzel kokuyorsun'' denmesi. koku çıkmaz çünkü akıldan.
    manyaklık bedava.

  • video.

    açıklamaları da şöyle.

    --- spoiler ---
    i ran away 12 days ago. my village is close to kobani. when everything began we were told to run away. my uncle who is 80 years old was unable to come with us and he was killed by isis in his home. we then walked away to the turkish border but recep tayyip erdoğan and his soldiers didn't allow us to cross the border. they were also killing us. generally they are the ones that are responsible for everything that's happining to kurds now. it was turkish soldiers that killed many of my friends. we only hoped that god will save us. neither erdoğan nor turkey will help us. an 8 year old girl was raped by isis fighters. that really happened. then they killed her and left her body in the street.
    --- spoiler ---

    çevirelim.

    *****
    12 gün önce kaçtım. köyüm kobani'ye çok yakındı. herşey başladığında kaçmamız söylendi. amcam 80 yaşında olduğu için bizimle gelemedi ve evinde ışid tarafından öldürüldü. biz de türk sınırına gittik fakat recep tayyip erdoğan ve askerleri sınırı geçmemize izin vermediler. onlar da bizi öldürüyorlardı. zaten genel olarak kürtlere yapılan herşeyin sorumlusu da onlardır. türk askerleri birçok arkadaşımı öldürdü. tek umudumuz allah'ın bizi kurtarmasıydı. ne erdoğan ne de türkiye bize yardım etmeyecek. 8 yaşında bir kız ışid askerleri tarafından tecavüze uğradı. bu gerçekten oldu. sonra onu öldürdüler ve ceseti sokağa bıraktılar.
    *****

    video 8 ekim'e ait, rt genelde günü gününe haber yayınlayan bir tv. 12 gün önce geldi ise ya 27 ya da 26 eylül'de girmiş içeri. sınır ise 19 eylül'de açılmıştı.

    kendisi farkında mı bilmem ama bu açıklamaları 2.000.000 insanın ve kendisinin sığındığı türkiye'den yapıyor.

    insanda bir minnet duygusu olur.
    evet, biz ölmek üzereydik, buraya kaçtık, türkiye mecbur olmamasına rağmen bizi içeri aldı ve artık güvendeyiz der.

    yok, demiyorlar arkadaş.

    hem hangi türk askeri herhangi birinizi vurdu sınırda?

  • ahmet hakan: "turk futbolunun geldigi hal icin endiselenmeli miyim?"
    b. albayrak: "sunu sorayim. bayern'le mi oynuyorsunuz? bayern'le isiniz var mi?"

  • -gece birde evde ol.
    -neaaa??15 yasındaki çocuklar bile o saatte girmiyolar eve .
    -onnarın babaları zengin o zaman.
    -ne alaka ya..
    -o saate kadar içki sigara masrafını karşılayamam ben senin, evine vakitlice gel, tassarruf et.

  • pek ilginç şeyler çıkabilir aralarından. benim babam mesela okul yıllarında saçı bi tuhaf uzatmış böyle ense ağırlıklı ;tam ankaragücü kalecisi modeli gibi değil ama, yani kaleci-beatles arası tuhaf bi tarz, neyse hadi bunu anlarım. ispanyol paça pantolonlar giymiş,bunu da anlarım. o dönem öyleymiş derim geçerim.

    ama be adam sen o "daldığı denizden aniden çıkan adam" pozunu nasıl verdin? neye güvendin anlamadım ki?? belli ki bi arkadaşına çektirdin bunu, allahını seversen ne dedin ya "kardeş bak şimdi ben dalıyorum,böyle birden ayaklarımla kuma vurup fırlatacam kendimi, kafayı geriye atıcam saçlar savrulsun diye,tam yarı belime kadar sudan çıkınca çekicen beni" mi dedin,nasıl ikna ettin bilmiyorum.

    ayrıca daldığın yerin boyu geçmediği belli oluyo, arkada çocuk var ahahahah.

  • taksim polis merkezi'nde calisan bir trafik polisinin sarfettigi bir cumle. hurriyet gazetesindeki yazida soyle bahsediliyor:

    karakola uğrayan, 24 yıllık trafik polisi, sürücülerden yakınıyor. karşısına her gün "sen benim kim olduğumu biliyor musun" diyen birçok kişinin çıktığını anlatıyor: "lüks otomobiller kullanıyorlar. çoğunun mesleği, işi yok. ikinci cümleleri genellikle haritadan kendine yer beğen, olur. olmazsa rüşvet teklif ederler." ardından geçenlerde yaşadığı ilginç bir olayı naklediyor: "gece vakti yolda zikzaklar çizerek gelen bmw'yi durdurdum. adam sarhoş. konuya doğrudan girdi. kim olduğumu biliyor musun, deyiverdi. bu sırada telefonum çaldı. kızım arıyordu. üniversiteye hazırlanıyor. bilgisayarın karşısında ders çalışıyormuş. google'a gir ve ahmet b. kimmiş bir bakıver, dedim. iki dakika sonra aradı. hiçbir bilgi çıkmamış. adama döndüm. google'a baktık beyefendi, siz bir hiçmişsiniz, dedim..."

    yazının aslı:

    http://hurarsiv.hurriyet.com.tr/…8&tarih=2006-06-11

    canım türkiyemden muhteşem bir hadise...

    edit: hadiseyi sozluge benden once tasiyan varmis: (bkz: #9668819)

  • üzerine vazife olanı yapmıştır.

    ne desin adam, izleyin o da lazım mı desin?
    yani şimdi kendimizi kandırmayalım gençlikte hepimiz izledik mi desin?
    izlemiyorum diyene inanmam hepiniz izliyorsunuz mu desin?
    izlemesek daha iyi de işte izliyoruz abi mi desin, ne desin?