hesabın var mı? giriş yap

  • star trek'e yeni başlamış veya the next generation dizisini izlememiş olanlar için şunları söylemek lazım.

    - doktor jurati, bruce maddox diye birinden bahsediyor. tng'nin 2.sezonunda androdimiz data'nın birey olup olmadığıyla ilgili the measure of a man adında bir bölüm var. bu bölümde federasyonun sibernetik üzerine çalışan isimlerinden bruce maddox, data'yı incelemek ve onun gibi androidler üretmek istiyor. bu bölümü izlemeniz lazım.

    - jurati picard'a b4 androidini göstermekte. bu android, data'yı yapan dr.noonien soong'un data'dan önce yaptığı bir android. görünüşü aynı. fakat data gibi gelişmiş bir pozitronik beyne sahip değil. data hafızasını b4'a aktarmıştı diye söylendi. bu olayların detayı için star trek nemesis filmini izlemeniz lazım.

    - noonien soong, data'dan önce b4'ü yapıyor, yani before'u.* aslında bu iki modelin arasında bir android daha var. lore. dizideki android olayını ve data'yı daha iyi anlamak için tng'nin 1x13 datalore ve 4x3 brothers'ını izlemeniz gerekiyor.

    - data'nın bir çocuk istediğinden bahsediyor picard. yine diziyle oldukça ilgili olan tng 3.sezon 16.bölümü the offspring'i izlemeniz lazım data'nın neden böyle düşündüğünü anlamanız için.

    - picard arşiv odasına girdiğinde görülen captain picard day ise 7x12 the pegasus bölümünden bir hatıra.

    - haa, picard şarapçılıkla uğraşıyor çünkü burası aile çiftliği. dizide the best of both worlds'deki olaylardan sonra picard 4x02 family bölümünde yine buraya, abisinin yanına gelmişti. tek başına izlenildiğinde yavaş bir bölüm olarak gelebilir tabi.

    izleme sırası

    1x13 datalore
    2x09 the measure of a man
    3x16 the offspring
    4x03 brothers
    star trek nemesis

    extra olarak şunlar izlenebilir

    2x15 pen pals
    3x02 the ensigns of command
    4x11 data's day
    7x10 ınheritance

    ileriki bölümlerde seven of nine picard'ın yanına gelecek. star trek voyager dizisi izlenmediyse, bu karakteri anlamak için şu bölümler izlenebilir.

    3x26 scorpion part 1
    4x01 scorpion part 2
    4x02 the gift
    4x06 the raven
    4x25 one

  • ön edit: burada onlarca benzer olayı yaşadığını söyleyen insanlar var, kimi entri girerek kimi mesaj atarak anlatıyor.
    belki bizim kontrol etmemiz gerekirdi, ama sürekli kaza olan bir kavşağa trafik ışığı konmaz mı yani. belliki bu sıkça olan, insanlara sıkıntı yaratan bir durum. bunu yine havaalanı yönetiminin kökten çözmesi gerektiğini düşünüyorum.
    en mantıklı ve kolay çözüm bence, eski kapıdaki monitöre bir not düşülmesi, bu uçağın biniş kapısı değişti artık şurası, şeklinde bir not, böyle bir problemi ortadan kaldıracaktır.
    -----------------

    3. havalimanı yada istanbul havalimanı dediğimiz yerdeki anons yapılmama rezaletine birde isim uydurmuşlar.

    sessiz havalimanı.

    bildiğin anons yok. bilgilendirme yok, sorduğunda da izahat yerine tehdit var.

    biz saat 4 deki uçak için saat 1 de vardık havalimanına. bileti aldık, üzerinde kapı numarası yazıyor. g2b.

    saat 3 gibi gittik ilgili kapıya, bir saat öncesinden bekliyoruz.

    zaman geçiyor buçuk oldu biniş saati geldi geçti, 45 geçti vs. hiç hareketlenme yok, eşime dedim heralde bizim uçak rotar falan yaptı, hiç hareketlenme yok.

    dedi bi bak bakıyım, uçak saatine 15 dakka var, biz kapıda bekliyoruz, 8 10 kişi de bizim gibi ne yapacağını bilmiyor.

    gittim baktım ekranların birine,
    biniş kapısı değişmiş,
    kırmızı kırmızı last call yazıyor

    lan amk, nasıl last call, biz mal gibi bekliyoruz orda, niye bize söylemediniz kapının değiştiğini?

    yeni biniş kapısı da g11 numaralı kapı, istanbul havaalanının en uzak kapısı, en dipte.
    çantaları topla koştur 10 kişi. genci var yaşlısı var turisti var.

    sonunda ulaştık biniş kapısına, oradaki görevlilere söyleniyoruz bu nasıl iş, neden bize haber vermiyorsunuz diye, diyolar ki - istanbul havaalanında anons yapılmıyor artık, siz takip edecektiniz.

    e amk ozaman bileti verirken öyle söyleyin, uyarın bizi deyin ki, anons yok, arada bakın şu zıkkıma.

    ben 3 saat önce gitmişim, biletimi almışım, biniş kapısına gitmişim daha ne diye ekranlara bakayım ki?

    madem sesli anons yok, böyle bir değişiklikte telefona mesaj at, ne bileyim mail at, bizim olduğumuz yere birini gönder duyur, bin türlü yolu var.

    bunların hiç birini yapma, milleti koştur.
    bu işte bi bokluk var demesek, 3 saat önceden gittiğimiz havaalanında uçağı kaçıracağız.

    demekki büyük güzel binalar yapınca iş burda bitmiyor,

    yaptığın binanın kullanışlı olması

    ve liyakat ile yönetilmesi gerekiyor.

    sizin de haberiniz olsun, gözünüz ekranlarda olsun. kapı değişir, uçak iptal olur, yarına ertelenir,
    kimse size bişey söylemez.

    mal gibi beklersiniz.

    edit: bir çok kişi destek verirken baya azımsanmayacak kadar kişi de kakdırıp kıçını baksaydın diyor.
    bazıları da anons kelimesine takılmış.

    ilk olarak ben bas bas bağırsınlar demiyorum, sessizliği ben de severim, ama bu uygulamadaki bir eksiklikten söz ediyorum.

    bilgilendirme

    anons bir bilgilendirme şeklidir, bunu yapmıyorsanız, yerine birşey koymanız gerekir, ben tek değildim, en az 10 kişi orada bekliyorduk, zaten garipliği de ben ve eşim farkettik, ve oradakilere söyledik. yoksa 10 kişi kaçıracaktık uçağı.

    en basiti bir ekşici yazmış. bizim orda gözümüz kulağımız, bineceğimizi sandığımız kapıda ve üstündeki monitörde. ama o monitör kapalıydı. en azından eski kapıdaki monitöre not düşülse, bu kapıdaki biniş şuradan olacaktır diye, tüm problem çözülecek.

    evet ben birçok kez havayolu kullandım ama böyle bir problemi ilk kez yaşadım.

    kaldı ki okuma yazma bilmeyen birisi de olabilirdim.

    belli bir saatten sonra kesilen biletlere yeni biniş kapısının numarasını yazmışlar, o yüzden biz orada 10 kişiydik.

  • twitter'da "bence 'ekşi sözlükçüler' beni gereksiz ciddiye alıyor.birakın beni kendi halime. ne yoruyorsunuz hem kendinizi hem okuyucuyu:)" yazmış.

    arkadaşlar dağılalım.

  • şüpheli gözlerle baktığım video.

    konu taksiciler olunca suriyeliler haklı bile olabilir. belki de taksici 50 liralık yola 200 lira istedi. tam tersi taksici normal fiyatı söyleyip suriyeliler çamura yatmış da olabilir tabii. bu iki kesimden her şey beklenir.

  • ekşi yazarlarının yazdıklarından para kazanıyorsa ve ekşi hukuk gönüllülük esasına göre değil "***profesyonel***" işliyorsa buradaki mesajlara eşşşek gibi cevap vermek ya da praetorlara yönlendirmek zorundadır. parasıyla değil mi? skype-turkcell-facebook, benim herhangi bi sorunum için iletişim araçlarından yardım/destek talebi ettiğimizde ilgileniyor, aynı konumda olan ekşi sözlük sorumluları neden yapmıyor? yok efendim mesajı görmemişmiş. vallahi bunu webrazzi summitlerinde söylemeyin, dalga geçerler. böyle girişimcilik mi olur?!