hesabın var mı? giriş yap

  • hindistan'da gelin, basit bir toplama işlemini yapamayan damadı nikah masasında terk edip gitti.

    --- spoiler ---

    hindistan yerel basınında yer alan haberlerde, bir gelin, düğün sırasında "15 artı 6 kaç eder" diye sorduğu damadın 17 cevabını vermesi üzerine evlenmekten vazgeçti. damadın ailesinin ikna etmeye çalıştığı gelinin, evlenmeyi kabul etmediği, damadın eğitimi konusunda kendisini kandırdığını söylediği belirtildi. yerel polisinin, ailelerin düğünden önce birbirlerine verdikleri hediyelerin iadesine ara buluculuk ettiği kaydedildi. evliliklerin genellikle görücü usulü yapıldığı hindistan'da gelinle damadın, nikahtan önce birbirlerini tanıma şansı olmuyor.
    --- spoiler ---

    40 yapar deseydi belki kabul ederdi gelin.

  • kemal kılıçdaroğlu: "bahçeli, 'eğer 1915 çanakkale köprüsü'nü geçmem, beğenmem diyorsanız karşıya yüzerek geçin' demiş. tek bir sorum olacak. sen barajı geçemeyince nereye yüzeceksin?"

  • uğur mumcu'nun bbc türkçe'de yıllar evvel verdiği bir röportajındaki cevabıyla ali cabbar ve onun nezdinde arabesk müziğe dair su yorumu eklemek gerek:
    "...arabeski sevmiyorum, çok lümpen müziği arabesk. bizde, türk halkının bir kısmı bu aşk konularında mazohist. kendi kendine işkenceden hoşlanıyor. yani bir kızı seviyor, kız bunu sevmiyor, gidiyor meyhaneye içki içiyor, ondan sonra da ağlıyor. o kızla evlense, kadını da dövüyor sonra, işin tuhaf tarafı. yani mazohizmin müziği arabesk, lümpen müziği, sevmiyorum arabesk müziğini."

  • şişman bir adam, çok ünlü bir doktorun muayenehanesine gidiyor, konu zayıflamak istemesi. doktor, bir hafta kullanmak üzere, isimsiz bir hap veriyor kendisine. ilk kullandığı gece, uyur uyumaz rüya görmeye başlıyor adam.

    bir saray içinde, etrafında onlarca cariye, sabaha kadar bir onla, bir bunla sabah uyandığında, kan ter içinde... her gece aynı şey, bir ayın sonunda bütün fazla kilolar atılmış durumda.

    günler sonra yolda şişman bir arkadaşına rastlıyor ve arkadaşı kendisine bu kadar zamanda nasıl hızlı kilo verdiğini soruyor.

    durumunu anlatıyor, o arkadaşı da doğruca hiç vakit kaybetmeden o ünlü doktorun çalıştığı hastaneye gidiyor ve doktor ona da aynı tedaviyi uyguluyor.

    ilk gece, adam rüyasında bir sarayda! ama etrafında cariyeler yerine onlarca iri yarı zenci... tutarlarsa adamı fena yapacaklar. bizim şişman önde, onlarca iri yarı zenci peşinde... başlıyorlar sarayın içinde koşuşturmaya... üçüncü gün sonunda adam zayıflamaya başlıyor ama dayanamıyor ve telefon ediyor doktora.

    "ya doktor bey, neden arkadaşımla benim rüyalarım farklı? o cariyelerle işi bitirirken, ben neden ırzıma geçecek zencilerden kaçıp duruyorum?!''

    doktor biraz düşündükten sonra şu soruyu yöneltiyor:

    ''siz hastaneye mi gelmiştiniz, muayenehaneye mi?"

  • gazi ünvanı; çanakkale'de, sakarya'da, kore'de, dağlarda pkk ile savaşanlara verilir. sen nasıl gazi oldun? polisin ve askerin yapması gereken görevi neden üstlendin? kimin dost, kimin düşman olduğunu bilmeden kendini nasıl sokağa attın? salak mısın sen? yoksa önceden kurgulanan bir şeye alet mi oldun? çok soru var kafamda sözlük. bir insan doğduğu, aşık olduğu ülkesinden bıkar mı? evet sözlük bıkar.! bıktık.! bıktırdılar.!

    edit: imla

  • "allah kimseye bilmediği memlekette minibüs şoförüne ineceği yeri söyledikten sonra "ulan şoför unutmasa bari beni" gerginliği yaşatmasın"

    haklı şimdi ama.