hesabın var mı? giriş yap

  • üst edit : alın nebahat çehre'nin ağzından dinleyin inanmayan barzo severlere gelsin.

    https://youtu.be/ny3du2hkhji?t=1430

    daha önceden nebahat çehre'yi sürekli dövdüğü, kafasına bardak koyup ateş ettiği bilinen kadın düşmanı yılmaz güney'in nebahat çehre'yi ayrıldıklarında araba ile ezmesi olayıdır.

    olayı bizzat yakın arkadaşı abdurrahman keskiner şöyle anlatıyor.

    "çok az kişi bilir bunu. rahmetli yılmaz, nebahat ve ben... bir gün yine gece kulübünde kavga ettiler. nebahat kulübü sinirle terk etti. yılmaz'ın 'dur' demesine hiç aldırmadı. nebahat, elmadağ'da kaldıkları otele doğru koşarken yılmaz otomobiline bindi. sinirle direksiyona geçti. sonra gözümün önünde sevdiği kadını arabayla ezdi. nebahat havada uçtu, arabaya çarptı sonra da kaldırıma... 4 gün hastanede yattı."

    kadın düşmanı keko.

    edit : yukarıdaki olayın doğruluğunu sorgulayanlar olmuş . olayı anlatan abdurrahman keskiner . kendisi yılmaz güney'in o dönemki yapımcısı ve yediği içtiği bir olan arkadaşıdır.

    yılmaz için barzo demiş miydim. dur diyeyim barzo.

  • nasıl bir ülkede yaşadığımızın kısa özeti gibidir. adamın dükkanında olay çıkarıyorlar, dayak atıyorlar ve ertesi gün ekmek teknesi elinden alınıyor. bu kadar hoşgörülü bir ülkeyiz.

  • biz balik hafizalilar cok hatirlamayiz ama ben unutmuyorum. su takimi hocasindan personeline kuran zeki onder ozen sana sonsuz minnetimi sunuyorum. ayilarin gorev yaptigi yerde en buyuk hizmeti fenerbahce backround'la sen verdin. umuyorum yeniden su takimda yer alacaksin. iyilerin mutlaka kazandigina bizi inandir.

  • sahra'nın bilezik gibi geçirdiği yarışma. kağıda direk çizip "bu direkte dans etmeni bekliyorum" diyerek turabi'yi yazdı hahahahah

  • saldırıdan önce ve sonra çekilmiş iki fotoğrafına bakıp bakıp ağladım tüm gece. bir yandan da karşılaştırma yaptım kendimce. belki o değildir, belki sadece giydiği bluz benzerdir dedim. birisi için artık çok geçti ama diğeri capcanlı hayattaydı, hâlâ bir şeyler yapılabilirdi.
    ama değilmiş, listeye adı eklenmiş... iki fotoğraftaki de o n a l t ı yaşında ayrancı anadolu lisesi öğrencisi güzel destina'ya aitmiş.

    insanların kana susadığı bir ülkede, hiç alakasının olmadığı bir savaşın kurbanı oldu gencecik kız. tek suçu o gün orada olmaktı. tüm diğer hayatını kaybedenler gibi...

    gündüz güneşliydi ankara, gece yağmur başladı. öyle çok yağsa ki şehir ağzına kadar dolsa, taşsa hepimiz boğulsak o suda dedim. bunca insanı kaybettiğimiz günün sabahı olmamalıydı. ama oldu, maviye döndü karanlık... tıpkı suruç'ta, garda, sultanahmet'teki günlerin ertesi sabahı gibi. birilerinin hırsı, açgözlülüğü, kan seviciliği uğruna yapılmış önceki saldırılar sonrası gibi..

    destina'yı tanısaydım belki burada hayallerinden, neşesinden, sevgisinden bahsedecektim.. ama onunla ilk karşılaşmam buydu ve bende bıraktığı iz hüzün ve öfke olduğu için susup ailesine sonsuz sabırlar dileyebiliyorum ancak. o ve otuz üç can için yalnızca bunu yapabiliyorum. ne kötü...

  • başlık: geçen gün bi cafeye gittim

    1. ve bir bitki çayı istedim, garson kızın "melisa mı olsun yoksa yasemin mi" sorusuna "farketmez nefes alsın yeter" diyerek tüm yalnızlığımı ve abazanlığımı açığa vurdum...

    bu da öyle ilginç bir anımdır.

  • pardon da ne olacağıdı?

    siz kucaktan kucağa gezerken düzgün kızlar o düzgün erkeklere binip gittiler. siz de demirin tuncuna erkeğin piçine kaldınız canlarım. hahaaaayyt