hesabın var mı? giriş yap

  • asktir!

    la ortam dinlemesi bu..
    olm nereleri dinlediniz lan?

    not: "bu kayıtların içeriğini konuşmak yasak" diye şu an beynimi skiyorlar.

    kayıtlardan ayrı olarak şunu söylemek istiyorum:
    ben, bu ülkede her rezilliği gördüğümüzü sanıyordum.
    görmemişiz.
    daha gözümüz açılmamış bile.
    ışık sandığımız şey göz kapaklarımıza bakarken gördüğümüz iluzyonlarmış meğer..

    korkuyorum lan sözlük..
    valla korkuyorum.

    serin sulardan gelen edit: ekşi sözlük'teki harika bir özelliğin farkında mısınız? bulunduğunuz başlıktayken, ekranın üst tarafında bulunan "başlıkta ara" kısmında, "linkler"i seçin..
    hakkatten ne kız fotoları çıkıyo anlatamam..
    karı kız fotoğrafları için diyorum..
    valla..

  • mesaj kutuma neden şehidimiz yazmışsın yazanlar olmuş. arkadaşlar, ben azerbaycanliyim. aktif olarak sözlükte yazmaya çalışıyorum, olaylar olunca buraya taşımak istedim.

  • 100 mafya ailesinden müteşekkil, yaklaşık 7 bin üyeli bir örgüttür. yıllık döndürdükleri para miktarı 35-50 milyar euro'dur. bu miktar onları avrupa'nın en güçlü mafyası yapmaya yeter artar bile. uyuştucu madde olarak kokain ticareti yaparlar. radyoaktif ve zehirli atık kaçakçılığında avrupalı nükleer, ilaç, kozmetik, patlayıcı mühimmat sanayinin pis işlerini yapmada en iyisidirler. doğu bloğu ülkelerinde silah kaçakçılığı da yapmaktadırlar. bir italyan mafyasında olması gereken tüm özellikleri fazlasıyla taşırlar. kendileriyle çalışmayan, ihanet edenlere karşı çok acımasız ve sert bir tutumları vardır. ünlü sicilya mafyası cosa nostra örgütü ile samimiyetleri sonucunda boynuz kulağı geçmiştir. kimi kaynaklara göre cosa nostra arka planda kalarak farklı bir strateji izlemekte, fakat ndrangheta'nın tüm iplerini ellerinde tutmaktadır. gladio ve ünlü mason locası p2 ile olan ilişkileri sürekli gizlenmekte ve ısrarla istihbarat raporlarına girmemektedirler.

  • sıradışı bir araştırma örneği. entry sahibine olumsuz laf söyleyen taş olur. her insanın yapabileceği bir iş değil. araştırma var, sonuçlardan anlam üretme var, bağlantı kurma var. aklına, emeğine sağlık yazar kardeşim. inşallah araştırman ahmet hakan veya tayfası tarafından çalınmaz ve yılın araştırmacı gazetecilik ödülünü alırsın. ne olursa olsun cüneyt özdemir’den iyi araştırmacısın.

  • http://inci.sozlukspot.com/e/22128258/

    --- spoiler ---

    cumhurbaşkanını bu başlığa bekliyorum

    evet beyler şu 20 yıllık yaşantımda en sonunda kafamı kemirip yiyen o harikulade düşünceyi netleştirdim. uykumdan uyandığı gibi geldim ve inci sözlük ten dünyaya duyuracağım bunu.

    ---
    türkiyenin dünyanın en güçlü ülkesi olma projesi
    ---

    türkiyede 75 milyonun üzerinde vatandaş var. 75 milyon alıyoruz düz hesap. şimdi trt 1 den her gün 1 kişinin hesap numarası gün boyu duyrulcak ve herkes gidip o hesaba 1 tl yatırcak. nedir lan 1 tl 2 çay parası. her gün 1 insanımız trilyoner olacak beyler. ayda 30 kişiyi dünyanın en zengin insanları arasına sokcaz. yeni fabrikalar açılcak süper güç olcaz yani. savaşcaz filan ama hep biz kazancaz çünkü o insanlar gidip silah uçak fabrikası filan yapcak. düşünün 365 fabrika açılsa yılda. her birinden 2 uçak 730 uçaktan bahsediyorum. hepsini aynı anda kaldırsak kim karşı gelebilir dünyada bize. sadece 1 senede en güçlü ülke olabiliriz. lütfen bu sese kulak verin.

    özet: ccc okuyun ccc

    --- spoiler ---

  • menüde çorba varsa dibi geldiğinde evdeki gibi kaseyi kafaya dikme sakın. bırak kalsın amk ağlamaz arkandan.

  • of ulan bir yerim cız etti. demo bile olsa bazı oyunları uzun süre oynamıştım. yarış oyunu falan olunca az sayıda pist olurdu ama defalarca oynanırdı yani. yoklukta gideri vardı.

  • akşamüstüne doğru bir sıkıntı başlardı... hala da olur böyle..
    eski pazar günleri; en çok radyodan dinlenen futbol maçlarının sesi, ütülenen önlüklerin kokusu, yıkanmış çamaşırların ıslaklığı, son ana bırakılmış ödevlerin karın ağrısıydı. cenk koray ve telekutu, evet hayır yarışması, izmir marşıydı. bizimkiler dizisinin bitmeyen vasatlığının hükümdarlığıydı.. eski pazarlar, hafta sonuna sığdırmaya çalıştığımız hayatımızın özgür yanının ellerini yeniden bağlayan saatlerin adıydı. coşkumuzun ağır ağır sönüşüydü. doyulmayan oyunların, müthiş gevşemelerin sonuydu. toparlanma vaktiydi. zira pazartesi ağır misafirdir ayakta karşılanması gereken... istiklal marşı, ve sabahın köründe midenin kabul etmediği zorla yenmeye çalışılan kahvaltılar... henüz hakim olunmayan bir hayatın zorunlu kuralları...
    herşeyin bir sonu vardırı en çok hatırlatan gündür pazar günleri bana hala...

  • sanırım kariyerimde yaptığım en iyi tercih henüz başlarında (17-20 yaş) az maaşla sadece tecrübe için bir sürü farklı firmada çalışmak oldu. "yeni başlayanlara az maaş verilsin" diye demiyorum: minnet etmeyeceğin para, başka firmaya sıçrama kararını kolaylaştırıyor.

    o sayede bir sürü farklı çalışma ortamı, şirket kültürü gördüm. ne yapmak istediğim, nasıl bir firmada çalışmak istediğim, emeğimin karşılığının ne olduğu gibi konularda zamanla daha iyi fikir edindim. iyi firmayı kötü firmadan ayırabilmeyi öğrendim. ilerde kendi şirketim olursa nasıl olmasını istediğime dair fikirler edindim.

    o firmalardan biri bana ev kirası, araba taksidi, yeme içme masraflarını karşılayacak bir para kazandırmış olsaydı bugün hala eskişehir'de aynı firmada çalışıyor olabilirdim. eminim hayatımdan memnun da olurdum. ancak sağolsunlar, verdikleri asgari ücret beni yeni maceralara itti.

    kariyerimin ilerleyen kısımlarında en uzun süre çalıştığım firmalar bana kendimi geçindirip üstüne biraz kendimi şımartabilecek para ile çok imkan veren ve en rahat çalışma ortamını sağlayan firmalar oldu. en sonuncusu da microsoft. eğer önüme kendi işimi yapma fırsatı çıkmamış olsaydı bugün muhtemelen hala microsoft'taydım ve muhtemelen yine hayatımdan memnundum.

    peki kariyerimin ilk yıllarında o kadar az parayla nasıl yaşadım? eskişehir'de anne/baba evi, ankara'da ofisteki bir yer şiltesi ile makarna günleri, istanbul'da ise ofis mutfağının kalebodur zeminine karton serip üstünde yatma ve boş kola şişelerinin depozitosuyla kokoreç alma* şeklinde. o günlerin hepsi microsoft'a alınmam sürecinde abd'ye giderken sunduğum iş tecrübesi belgelerinin parçası oldular.

    steve jobs'ın "stay hungry, stay foolish" ile vurguladığı da buydu sanırım. kendini hemen bir yere bağlama, gerekirse biraz aç kal, biraz budala kal, biraz keşfet.