hesabın var mı? giriş yap

  • pijama ile bakkala giden kaldı mı yahu uzun zamandır görmedim. sabahları ekmek almaya gidiyorum bütün kızlar günlük kıyafetlerini çoktan giymişler. ayrıca makyaj yapanlar bile var.altı üstü bakkala gidiyosunuz kokonalar nolcak. ben pijamalıya bakarım abi kim ne derse desin.

  • bak evladım, tarihi okurken insanların karakterlerini de oku. öncelikle şunu sor kendine, atatürk ün ne işi var suriye de? atatürk çanakkale de zafer kazanıp, tüm dünya nın dikkatini çektiği için, enver paşa kıskançlığından, atatürk ü hangi bitik cepheye atayacağını şaşırmıştır. çanakkaleden sonra diyarbakır bitlis derken, bir kaç ay içinde kendini bir başka bitik cephe olan şamda bulmuştur. ayrıca atatük ü, alman komutan limon van sanders in emrine vermiştir.

    atatürk, şamdaki ordunun bitik olduğunu anlayınca kuvvetlerini halep- iskenderun hattına, türk nüfusun yaşadığı yerlere doğru geri çekmiştir. bu cephe hattına ingilizler defalarca saldırmasına rağmen, hattı geçememiştir.

    hatta halepte, ingiliz ve destekçisi araplarla, meskun mahal çatışmaları da yapmıştır. sonra başarılarından dolayı, alman komutanın yerine, güney yıldırım ordular kumandanı olmuş ve adanaya gelmiştir.

    sonra cephe hattını yaramayan ingilizler, vahdettine yanaşmış, 'suriye içlerinde askerlerimiz var ikmal yapamıyoruz, izin verin de, iskenderun limanına yaklaşacak gemimizden, suriye içine yiyecek içecek ikmalı yapalım derler'
    bunun üzerine vahdettin ve damat ferit ingilizlere izin vermesi için, mustafa kemal e yazarlar. mustafa kemal, tuzağı görür, vahdettin e defalarca mektup yazar, kesinlikle izin vermeyin, onların hedefi cephe hattını yarmak diye. bu mektuplar devlet arşivlerinde duruyor inceleyebilirsin.

    vahdettin ve damat ferit, ingilizlere yardımcı olunması için, kesin emir verirler. sonra ne olur, ingilizler cephe hattını yarar ve suriye düşer. vahdettin ve damat feritin salaklarını atatürke yıkmak için ağır gerizekalı olman lazım.

    ayrıca çanakkalede, onbinlerce ingiliz askerini öldürüp cepheyi terk etmeyen komutan, bir iki yıl sonra ingilizlere çalışıyor öyle mi?

    neyse bunları senin anlayacağını düşünmüyorum, ama attığın iftiralar cevapsız kalmasın insanlar gerçekleri öğrensin….

  • ''dedeme -sana mahalleden suriye uyruklu bayan bakalım dedim, - acele etme hele ukrayna'da karışık dedi.''

    not: aynı dedenin torunları değiliz.

  • baştan sona etkileyici manzaralarla dolu eğlenceli bir film. kaykay sahnesi olağanüstüydü. izledikten sonra sırt çantanızı takıp kendinizi yollara vurma isteğiyle doluyorsunuz. sean penn'de rolüne acayip oturmuş.

  • hürriyet gazetesinin taşra baskısında karşıma çıkan ilginç ilan: ekran görüntüsü

    hor görme
    saygısızlık etme
    saçı uzun aklı kısa deme
    taciz etme
    çocuk yaşta evlendirme
    hakkını çalma
    dövme sövme
    laf atma eve kapatma
    susturma
    eğitim hakkını elinden alma
    yok sayma
    el kaldırma
    özgürlüğüne dokunma
    gazoz olma
    adam ol.

    edit: debe editi değil sakin olun. "o saatte taşra baskısını nasıl buldun?", "kaç para aldın?" gibi sorulara muhatap oldum. basit cevabı şudur: hürriyet'in e-gazetesine aboneyim. playstore'dan edinilebilen bir uygulaması var ve bu uygulama yeni baskı çıktığında uyarı gönderiyor. ben de yeni baskıya bakarken (ki taşra baskısı diyordu.) ilanı gördüm ve sizinle paylaştım. bu.

  • çanakkale abidesi yapılırken 1958 yılında maddi imkansızlıklar sebebi ile yapımı'nın duracağı söylenmiş ve kampanya başlatılmıştır.

    bunu duyan zeki müren, konserlerini hemen yarıda kesti. önce gazinolardan para toplamaya başladı. tüm sözleşmelerini iptal etti. türkiye’de turnelere çıktı, abide için konserler verdi. şehir şehir şarkılar söyledi. tüm parayı abide'nin inşaatına verdi.

    bugün çanakkale şehitler abidesi varsa kim bilir kaç tuğlasında, kim bili ne kadar harcında zeki müren’in katkısı var.

    kısacası; milliyetçilik ve ülke sevgisi öyle lafla olmuyor...ruhun şad olsun.