hesabın var mı? giriş yap

  • the x-files
    1993-2002 yılları arasında 9 sezon oynamış, 2016'da 10. sezonu ile ekranlara geri dönmüştür. dizide ajan fox mulder ve dana scully, fbı'ın x-files (gizli dosyalar) departmanına atanmış iki ajandır, bu departman çözülemeyen, tuhaf ve paranormal olaylarla ilişkisi bulunan dosyaları araştırmaktadır. ajan fox mulder paranormal olaylara ve uzaylı komplolarına her daim inanırken, ajan dana scully ise bilimi rehber alır ve bu olaylara her zaman kuşkuyla yaklaşır. the x-files fight the future(1998) ve the x files i want to believe(2008) isimli 2 adet filmi de çekilmiştir.

    battlestar galactica
    ilk kez 1978 yılında çekilen dizi sadece 1 sezon devam etmiş ve iptal edilmiştir. daha sonra 1980 yılında galactica adıyla yeniden çekilmek istenmiş ama sadece 11 bölüm oynayıp yayından kaldırılmıştır. 2003 yılında 2 bölümlük mini seri ile ekranlara geri dönmüştür. mini serinin ardından da 4 sezon sürecek bir seri ile devam etmiştir.
    1.sezon 2004-2005 - 13 bölüm
    2.sezon 2005-2006 - 20 bölüm
    3.sezon 2006-2007 - 20 bölüm
    4.sezon 2008-2009 - 20 bölüm
    bir çok tv ve sinema filmi ile de desteklenmiş, büyük bir hayran kitlesi edinmiş, mutlaka izlenmesi gereken bir dizidir. (bkz: battlestar galactica seyir rehberi)

    fringe
    2008-2013 arası toplam 5 sezon sürmüştür. bilim kurgu, korku, gerilim ve drama türündeki dizinin yapımında, lost, the x-files, altered states ve the twilight zone gibi dizilerinden ilham alınmıştır. dizide fringe, dünya üzerinde açıklanamayan sıradışı olayları inceleyen ve açıklığa kavuşturmaya çalışan, fbı'a bağlı bir departmandır.

    black mirror
    modern toplumun ve bu toplum içindeki bireyin sorunlarını, yeni teknolojilerin getirdiklerini ve mevcut dünya düzenindeki siyaset, medya, sanat ilişkilerini yer yer hiciv ile yer yer de bilim kurgu ögelerine başvurarak yorumlayan bu muhteşem dizi günümüzde hala deva etmektedir. şimdiye kadar 3 sezon ve 1 adet özel bölüm olmak üzere yanlızca 13 bölüm yayınlanmıştır.
    1.sezon (2011) - 3 bölüm
    2.sezon (2013) - 3 bölüm
    2014- yıl başı özel bölümü
    3.sezon (2016) - 6 bölüm
    dizinin kazandığı başarı sonrasında ünlü bilim kurgu yazarı stephen king'in övgülerine mazhar olmuştur. ünlü oyuncu robert downey jr. ise "the entire history of you" adlı bölümü film olarak çekmeyi düşündüğünü açıklamıştır.

    koukaku kidoutai stand alone complex
    ghost in the shell mangasının production i g şirketi tarafından üretilmiş olan animasyon televizyon serisidir. animasyon sevenlerin mutlaka izlemesi gerektiğini düşünüyorum.
    1. sezon - ghost in the shell: stand alone complex (2002) - 26 bölüm
    2. sezon - ghost in the shell: stand alone complex 2nd gıg (2004) - 26 bölüm
    film ve dizilerinin izleme sırası için (bkz: #55609542)

    star trek
    dizinin çoğu bölümü istisnalar dışında, farklı ellerden çıkan senaryolardan oluşmaktadır ve farklı yönetmenler tarafından çekilmiştir, bu da tekdüzeliği önlemiş her bölüme ayrı bir bakış açısı katmıştır. turist ömer uzay yolunda (1973) filmine ilham kaynağı olmuştur. kronolojik olarak 6 seri halinde ekrana gelmiştir:
    - star trek the original series (1966-1969)
    - star trek the animated series (1973-1974)
    - star trek the next generation (1987-1994)
    - star trek deep space nine (1993-1999)
    - star trek voyager (1995-2001)
    - star trek enterprise (2001-2005)

    doctor who
    1963–1989 yılları arasında 26 sezon çekilmiştir. 2005 yılında yeniden çekilmeye başlanmıştır ve günümüzde hala devam etmektedir. dizi; doktor olarak bilinen, zamanda yolculuk yapan insansı dünya dışı yaratık olan zaman lordu'nun maceralarını anlatmaktadır. yapımda toplam 12 adet doktor rol almıştır bunlar; william hartnell, patrick troughton, jon pertwee, tom baker, peter davison, colin baker, sylvester mccoy, paul mcgann, christopher eccleston, david tennant, matt smith, peter capaldi'dir.

    terminator the sarah connor chronicles
    sinema tarihinine yön veren film serilerinden biri olan terminator hayranlarının, teminator 2 ile terminator 3 arasındaki zamanda geçen bu diziyi kesinlikle izlemesi gerekiyor diye düşünüyorum. yanlızca 2 sezon 31 bölüm oynadıktan sonra iptal edilmiştir. iptal edilen diziler arasında beni çok üzenlerden birisi olmuştur. her ne kadar kısa sürse de terninator evrenine farklı bir bakış açısı getirmiştir. siz de benim gibi ara ara tüm terminator filmlerini sırayla izleyip hasret gideriyorsanız ve eğer diziyi izlemediyseniz, bir şans verin, pişman olmayacaksınız.

    edit: gelen tepkiler üzerine açıklama ihtiyacı hissettim; person of interest'i izlemediğim için yazmadım, ilk fırsatta bu muhteşem diziyi izleyeceğim, o zaman burayı bir kere daha editlerim.

  • roma cumhuriyeti'nin ilk savaş kahramanı olarak tarihe geçmiş efsanevi roma soylusu.

    m.ö. 509 senesinde roma'nın son kralı tarquinius superbus'un devrilmesi ve lucius junius brutus önderliğinde roma cumhuriyeti'nin aristokratik kökenlerinin atılmasının ardından devrik kral superbus, roma'nın 150 kilometre kuzeyindeki clusium kentinin etrüsk kralı lars porsena'dan yardım ister ve porsena önderliğinde tahminen 15 bin kişi olduğu düşünülen dönemin koşulları için devasa sayılabilecek bir ordu kısa süre içerisinde roma'nın yedi tepesinin eteklerine dayanır. en dıştaki tepe olarak bilinen, tiber nehri'nin batısında bulunan ve tahkim edilmemiş tek roma mevzii olan janiculum'u kısa süre içerisinde ele geçiren etrüskler, tiber nehri'ne doğru yaklaşırlar.

    tiber nehri üzerinden roma'ya geçişin sağlandığı yegâne nokta "pons sublicius" olarak bilinen köprüdür. köprünün lokasyonu da bir hayli kritiktir; zirâ köprü aşıldığı anda şehrin hem efsanelere konu olması bakımından hem de merkezi konumu nedeniyle en hakim pozisyonuna sahip olan palatino tepesi de savunmasız kalacaktır. bu da kısa süre içerisinde şehrin düşmesi anlamına gelecektir. bilhassa janiculum tarafından kaçan romalı askerlerin dağınık bir şekilde ve koşar adım şehre doğru aktığını, onların hemen peşinden de etrüsk askerlerinin akın akın takipte olduğunu gören iki patrisyen general lartius ve aquilinus, derhal köprünün janiculum tepesine bakan tarafına doğru bir savunma hattı oluşturmak için harekete geçerler. lâkin, askerler korkmuştur bir kere ve kelimenin tam manasıyla büyük bir ürkeklik içerisinde roma'ya doğru koşmaya devam etmektedirler. lartius ve aquilinus köprünün üzerine kadar çekilmek zorunda kalmıştır. yanlarına ise daha alt rütbeden bir asker olan ve dönemin ünlü hanelerinden horatius* ailesine mensup olan publius horatius cocles geçmiş ve bir süre bu üçlü köprüyü ele geçirmek ve roma'yı işgal etmek isteyen etrüsk askerlerine direnmeyi başarırlar.

    meşhur tarihçi halikarnaslı dionysius'a göre "bir süre sonra ellerindeki silahların aldığı darbeler nedeniyle bir etkisi kalmadığı gibi askerlere de hükmedemediklerine ikna olan lartius ve aquilinus yavaşça geri çekilmeye başlamışlardır. ancak, bu esnada köprünün düşmesinin roma'nın kaybedilmesi anlamına geleceğini kavramış olan horatius, derhal diğer iki generale ve hâlen emir alabilecek durumda olan askerlere köprüyü derhal yıkmalarını salık vermiş ve tek başına köprünün üzerinde yüzlerce etrüsk askerine direnmeye başlamıştır.

    bu esnada ölü romalı ve etrüsk askerlerinin önce dizlik ve baldır zırhı olarak kullandıkları materyalleri kendisine siper eden horatius, en nihayetinde ölü askerleri kendisine siper olarak kullanmış ve köprünün roma'ya bakan kısmının yıkılmasını takiben yaralı olmasına rağmen etrüsk askerlerinden suya atlayıp roma'ya doğru yüzerek kaçmayı başarmıştır."

    ilgili savaşın ve bilhassa köprü çatışmasının biraz amatörce hazırlanmış olsa da derdini anlatan bir görselini de şuraya bırakıyorum.

    livius ve hatta bazı geç dönem antik roma tarihçileri bu hikayenin kısmen efsaneleştirildiğini ve köprü savunmasının horatius önderliğinde kayda değer bir askeri güçle gerçekleştirildiğini kalema almışlardır. işin doğrusu; mantık da ne kadar güçlü ve direşken olursa olsun bir kişinin böylesi bir savaş esnasında yüzlerce askeri dakikalarca tutabilmesini kabul etmekte zorlanmaktadır. yine de hikaye mütemadiyen halikarnaslı dionysius'un aktarımı üzerinden şekillenerek tarihe de bu şekilde geçmiştir.

    bu kahramanlığın ardından tarquinius superbus ve lars porsena, roma'yı kuşatmışlarsa da bu kuşatma başarıya ulaşmamış ve her iki taraf da bir anlaşma imzalayarak çatışmaya son verme yoluna gitmiştir. böylece roma düşmemiş, cumhuriyet de varlığını sürdürmeye devam etmiştir.

    beri yandan, m.s. ikinci asrın başındaki en mühim tarihçi ve düşünürlerden cornelius tacitus ise "lars porsena, roma'ya girdiğinde iuppiter optimus maximus'a bir saygısızlık etmemiştir" ifadesini kullanmıştır. bu ifadeye bakılacak olursa, m.ö. 508 senesindeki söz konusu savaşın kaybedildiği ve roma kentinin de en azından bir süreliğine etrüskler'in eline geçtiği anlaşılmaktadır. zirâ, aksi takdirde, clusium'un etrüsk kralının şehirdeki en nüfuzlu dini yapıya bir saygısızlık etmediğinin asırlar sonra bu şekilde kendisine romalı bir tarihçinin notlarında yer bulması pek de mümkün değildir.

    söz konusu köprüde her ne olmuş olursa olsun, publius horatius cocles efsanesi asırlar, hatta milenyumlar sonra dahi bilhassa batı dünyasında büyük bir saygıyla anılan bir hadise olarak kendisine pek çok edebi ve sanatsal eserde yer bulmayı başarmıştır. 16'ıncı asrın ünlü hollandalı ressamlarından hendrik goltzius, 1586 senesinde horatius'u resmetmiş, alman sanatçı brentel de horatius'un kahramanlığını betimleyen bir minyatür eseri ortaya koymuştur. ingiliz tarihçi ve sanatçı thomas babington macaulay de horatius'un kendi toplum idealini oluşturmak için bir örnek olarak göstermiş ve hatta "köprüdeki horatius" adıyla da kendisinden yaklaşık 2500 sene evvel yaşamış bu romalı'ya övgüler yağdırdığı bir de şiir kaleme almıştır. söz konusu eserler, horatius hakkında yazılan, çizilen ve ortaya konulan sayısız eserden yalnızca birkaçıdır.

    efsanesi kendisinden önde gitse de muhtemelen bu savaşta aldığı yaralardan biri sebebiyle tek gözünü de yitirip "cocles"* lakabını da almış olan horatius, roma cumhuriyeti'nin erken dönemindeki en önemli savaş kahramanıdır dersek abartmış olmayız.

  • günlüğü milyon dolar olan oteller bir süre zarar etse de birşey olmaz zamanında aldıkları fahiş fiyatlardan karşılarlar zararı kaldı ki zarar eden sadece oteller değil bütün dünya zararda

  • diline sahip çıkan insanlardır.

    ayrıca ana dilini doğru kullanmak da "ruh hastalığı" olarak görülüyorsa o zaman ben de ruh hastasıyımdır.

    ulan öküzler, bir zahmet artık "şey"in ve bağlaç olan "de, da"ların ayrı yazıldığını öğrenin ki biz de sırf siz doğru kullanın diye zırt pırt sizi uyarmaktan vazgeçelim, hayır sonra "takıntılı-sorunlu-garip insan" biz oluyoruz. bu gibi şeyleri yanlış kullandığınızda cümlenin anlamı tamamen değişebiliyor, bunun da farkına varsanız keşke. hani yaptığınız şey basit dilbilgisi hatası olmaktan çıkıp kendi dilini konuşamama haline dönüşüyor. e bu da komik oluyor tabii ama siz sizi düzeltenlere kızmakla meşgul olduğunuz için kendi rezilliğinizin farkına varamıyorsunuz. kabak yine biz "ruh hastaları"nın başına patlıyor.

    sinirli not: "diline sahip çıkmak" deyince bunu milliyetçilik sanan insanların varlığını görmemi sağlayan başlık oldu an itibariyle. canım benim bak şimdi, ben amerika'da yaşasaydım orada kullandığım dile sahip çıkacaktım, her normal insanın yaptığı gibi. çünkü ana dilim ingilizce olmuş olacaktı ve ben onu doğru kullanmaya çalışacaktım, bu kadar basit.

    not 2: "bağlaçlara -ek işareti konmaz. bitişik olan -de -da'ya işaret konur." diyenlere teşekkür ediyorum, çok haklılar. ben bu hatayı yaptığımı fark etmemiştim, düzelttim şimdi. bakın, uyarılmak ve doğrusunu öğrenmek güzel.

    not 3: "ana dil" olmalıymış doğrusu, uyarılar üzerine tdk'ya * * * anca bakabildim. mesaj yağdıranlara teşekkürler. onu da düzelttim şimdi. vay arkadaş, başka hatam varsa yine söyleyin.