ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
yeni bir insanla tanışmaya üşenmek
-
al işte bitiyor. şimdi git, yeni biriyle tanışmaya çalış, olmasın, çok çalış ve bir şekilde tanış. ona daha önce anlattığın komik anıları bir daha anlat, çok sevdiğin anıları bir daha anlat. kendini çok düzgün onun hayatına saygılı biri gibi göster, samimiyet duvarı yıkılana kadar sofra adabına uygun yemek yemeye dikkat et. "dur fazla arayıp sormayayım da eskisinde olduğu gibi yüz göz olmayayım" diye düşün, sonra çok ara, hep ara, cebi kapalıysa kıllanıp evden ara. ilişkinin başında kıllandığın adam isimlerini, ilk kavgada yüzüne çarp, onu bütün arkadaşlarından soğutmaya çalış, kendi arkadaşlarının ne kadar süper insanlar olduğunu anlat. dayanamasın, ayrılmak istesin, debelen dur, yeniden süper bir ilişkiniz olacağını anlatarak bir sürü söz ver. insan olduğun için tutama, yeniden kavga çıksın. ayrılmaya karar versin. kim uğraşacak. yok artık valla ben gelemem bu kadar külfete.
(bkz: bilemem ilgilenmem de)
(bkz: umut sarıkaya)
otobüste herkese gülen bebeğin size bakıp ağlaması
-
bugün başıma gelen olaydır.
ben çocuk sevmem. bebek, çocuk hepsinden uzak dururum. ama otobüsteki çok şirindi. herkese sırıtıyordu. ben de ona doğru döndüm. maksadım agucuk gugucuk falan mı yapmaktı bilmiyorum.
bana baktı. önce suratı asıldı. sonra da ağlamaya başladı.
otobüste haliyle herkes bana baktı. "acaba ne yaptı çocuğa" der gibi. ne yapcam lan? manyak mısınız siz..
ulan adi bebek, büyüyünce bu entryi okursan sana sözüm şu, seni hiç affetmeyeceğim.
o değil de bi bebekten ayar yemediğim kalmıştı. o da oldu.
fay hattını betonla doldurmak
-
ıhaleyi limak alir.
grigori perelman
-
hakkında yapılan belgeseli ingilizce altyazılı olarak buradan izleyebilirsiniz.
okullarda başörtüsünün serbest olması yetmez
-
siteye hit kazandırmamak için buradan da okunabilecek haber safsatası.
acil yapılması gerekli icatlar
-
alışveriş merkezlerinde, kasadan verilen kapalı poşetleri açma makinası
happy tree friends
-
lisede arkadaşlarla toplanıp ders aralarında izlediğimiz çizgi film. limonata ile ilgili bölümü nedense psikopatlığın yeni bir boyutu gibi görünmüştü gözüme. jenerik müziği karşılaşılacak psikopatlık seviyesinin habercisi gibidir.
ekşi itiraf
-
çipura ve levrek arasındaki tat farkını anlayamıyorum.
su ürünleri mühendisiyim.
türbanlı bacımıza shut up diye bağıran turist
-
shut up diyen arabın haklı olduğu tartışma.
o bu ülkede yiyecek, içecek, gezecek, ev sahibi olacak sen susacaksın.
bunun seçimi yapıldı ve bitti.
esnafta beleş yemek yiyen polis
-
polis bir yakınımdan direkt alıntı.
"polis okulunu bitirdik bizi ilk istanbul aksaray'a verdiler. çevik kuvvet. bir gün aksaray'da bizim arkadaşların da takıldığı bir lokantaya girdim. yemeklerinin lezzetli olduğunu söylemişlerdi. kuru fasulye pilav istedim. garson getirdi ama atar gibi bıraktı tabakları önüme. yemekleri bu kadar güzel olan bir yerin personelinin bu kadar suratsız olması ilginçti tabi. neyse yemeğimi bitirip kasaya yöneldim. "abi elinize sağlık valla çok güzelmiş kurunuz" dedim. ve yirmi lira uzattım. adam bir paraya bir bana baktı. "memur bey şaka mı yapıyorsun?" dedi. ben kuru fasulyesini övdüğüme diyor sandım. "hayır dedim valla çok güzel de pek ilgilenen olmadı masayla..." dedim şikayetimi de bildirdim. kasadaki adam altın bulmuş gibiydi. birden "abi allah senden razı olsun be. burada polisler her gün yerler de para veren pek olmazdı. elemanın davranışları için de özür dilerim. o da bu durumdan dolayı böyle davranmıştır. çok özür dilerim" dedi. ben de paramın üstünü alıp çıktım ama çok da şaşırdım. allah haram yemekten korusun bizi ne diyeyim"