ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
24 nisan 2016 trabzonspor fenerbahçe maçı olayları
-
amedspor'a "terörist" diyen çomar taraftarların gerçekleştirdiği olaylar.
doktora dokunmak konuşmak falan bu ne manyaklıktır
-
doktorların kendileri dışında tıp okumayanları geri zekalı sanması olayı.
edit. e tabi hepsi için değil yahu.
otobüste yaşanan dumur olaylar
-
istanbul'dan izmir bileti alınır. koltuğa oturduktan sonra, yanınıza yaşıt biri oturur. sonra sohbet açılır, aslında ankara'ya hep trenle gittiğini, bilet bulamadığını söyler yol arkadaşı. "iyi de bu izmir otobüsü" dersiniz. can havliyle muavine koşar, "durun durun ben ankara otobüsüne binecektim" der. muavin "iyi de bu zaten ankara otobüsü" der.
can havliyle koşma sırası sizdedir.
silkelet sonra hamiş kal
-
sayfayı açmayı üşenenler için açıklayayım: abla hamile kalsın diye ilişki sonrası bacaklarından tutup çamaşır gibi aşağı doğru silkelemişler. sonuna kadar okumadım, sonrasında iyice süzülsün diye ipe asmış da olabilirler.
(bkz: vay anam vay neler dönmüş serhat ya)
a-10 thunderbolt
-
tartışmasız üretilmiş en vurucu ve en sağlam yakın hava desteği uçağıdır. savaş uçakları konusunda her alanda amerika'ya rakip olabilen rusya bu uçak karşısında sukhoi su-25'i tasarlamış fakat bu uçak a-10 thunderbolt'un tam bir karşılığı olamamıştır. a-10 thunderbolt'lar en büyük süksesini envanterden kaldırılmak üzereyken başlayan körfez savaşı zamanında yapmış, ve yakın hava desteği konusunda ne kadar başarılı olduğunu kanıtlamıştır. a-10'ların vuruş gücü ve manevra kabiliyeti çok kuvvetli olsa da en önemli özelliği zırhıdır. alçak irtifada ve yavaş uçtuğu için zırhı çok sağlam bir şekilde üretilmiş ve bu sayede diğer uçakların aldığı hasarların çok daha fazlasını almalarına rağmen düşmemişlerdir.
http://www.aircraftresourcecenter.com/…amage/01.jpg
http://www.globalsecurity.org/…-damage_mvc-004f.jpg
http://www.2951clss-gulfwar.com/…4.jpg?m=1295926779
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: sevgilim güney koreli soruları alayım
1. evet beyler amı dar diğer sorular gelsin
3.guney koreliler de japon demi panpa ?
5. @3 cahil piç
10. amı sansürlüdür kesin
ekşi sözlük 2016 yılbaşı çekilişi
///////////l
uçakta türk olduğunu belli etmenin yolları
-
yolcu 1: hostes hanım bakar mısınız?
hostes: buyrun.
y1: şu arkadaki koltuk (acil çıkış tarafındaki koltuğu gösteriyor) buradan daha geniş ben oraya geçebilir miyim?
h: maalesef efendim. koltuk değişikliği yapılamıyor.
y1: neden?
h: acil çıkış kapısındaki kapılar ek ücrete tabi oluyor ve ek ücret ödeyenler oturabiliyor.
y1: ya hanım kızım boş oturayım ne olacak işte?
h: efendim maalesef belirttiğim gibi sizi oraya alma şansım yok.
[adam burada uf puf eder, hostes gider.]
yolcu 2 [adamı tanımayan başka bir adam]: ya geç hemşehrim kimse oturmuyor n'olacak!
yolcu 3 [adamı tanımayan adamı tanımayan, yolcu adamı da tanımayan başka bir adam]: tabi tabi ya geçin ne var oturacaksınız da yiyecek misiniz sanki koltuğu n'olur yani!
yolcu 4 [aslında kimsenin yüzüne bakmadan, konuştukları çevresindekiler tarafından duyulacak şekilde konuşuyor]: aman şirket politikasıymış insanlara eziyet etmekten başka bir şey değil..
y1 [acayip gaza gelir hostesi falan dinlemez ve bir hızla yerinden kalkar]: tabii ya sanki ne var yiyecek değiliz ya koltuğu. [oturur] oh be ayaklarım rahat etti vallaha.
[y1 y2 y3 y4 arası karşılıklı tebessümler]
hostes gelir, bakar, dudağının kenarlarını kulaklarına doğru çekme, gözlerini kapama ve kafasını sağa doğru çevirmek sureti ile sitemkâr bakışlar atıp geri döner.
hostes --> emir kulu. ekmek kapısı. türk.
yolcu 1 --> kendine kalsa yapmayacağı bir şeyi biraz gaza gelince kolaylıkla yapabiliyor. türk.
yolcu 2 --> küçük meselelerde birine destek olmayı çok sever. türk.
yolcu 3 --> küçük meselelerde biri birine destek olunca olaya dahil olmaktan çok hoşlanır. türk.
yolcu 4 --> ortalık galeyana gelince çorbaya tuz atmak, birlik ve beraberlik duygusunu güçlendirmek temel görevidir. türk.
stay hungry stay foolish
-
sanırım kariyerimde yaptığım en iyi tercih henüz başlarında (17-20 yaş) az maaşla sadece tecrübe için bir sürü farklı firmada çalışmak oldu. "yeni başlayanlara az maaş verilsin" diye demiyorum: minnet etmeyeceğin para, başka firmaya sıçrama kararını kolaylaştırıyor.
o sayede bir sürü farklı çalışma ortamı, şirket kültürü gördüm. ne yapmak istediğim, nasıl bir firmada çalışmak istediğim, emeğimin karşılığının ne olduğu gibi konularda zamanla daha iyi fikir edindim. iyi firmayı kötü firmadan ayırabilmeyi öğrendim. ilerde kendi şirketim olursa nasıl olmasını istediğime dair fikirler edindim.
o firmalardan biri bana ev kirası, araba taksidi, yeme içme masraflarını karşılayacak bir para kazandırmış olsaydı bugün hala eskişehir'de aynı firmada çalışıyor olabilirdim. eminim hayatımdan memnun da olurdum. ancak sağolsunlar, verdikleri asgari ücret beni yeni maceralara itti.
kariyerimin ilerleyen kısımlarında en uzun süre çalıştığım firmalar bana kendimi geçindirip üstüne biraz kendimi şımartabilecek para ile çok imkan veren ve en rahat çalışma ortamını sağlayan firmalar oldu. en sonuncusu da microsoft. eğer önüme kendi işimi yapma fırsatı çıkmamış olsaydı bugün muhtemelen hala microsoft'taydım ve muhtemelen yine hayatımdan memnundum.
peki kariyerimin ilk yıllarında o kadar az parayla nasıl yaşadım? eskişehir'de anne/baba evi, ankara'da ofisteki bir yer şiltesi ile makarna günleri, istanbul'da ise ofis mutfağının kalebodur zeminine karton serip üstünde yatma ve boş kola şişelerinin depozitosuyla kokoreç alma* şeklinde. o günlerin hepsi microsoft'a alınmam sürecinde abd'ye giderken sunduğum iş tecrübesi belgelerinin parçası oldular.
steve jobs'ın "stay hungry, stay foolish" ile vurguladığı da buydu sanırım. kendini hemen bir yere bağlama, gerekirse biraz aç kal, biraz budala kal, biraz keşfet.
13 yaş ağustos ortası öğleden sonra 2
-
tam mercekle siyah poşet yakmalık zaman.