hesabın var mı? giriş yap

  • şimdi efendim bizim bir kooperatif var yüz kadar üyesi olan buranın da son dönem bir başkanı var, benim de aram iyidir sohbetleşiriz arada. olay başkanın başından geçiyor;
    başkan orta boylu 60’lı yaşlara yakın kumral bir abi..
    kendisinin yüzünde aslında çok da göze batmayan lekeler var.
    bir gün başkan bey’in hanımı kendisine “arkadaşlarının laserle buna benzer lekeleri yok ettirdiklerini” başkan beyin de lekelerinden kurtulması için bir yol olduğunu kendisine aktarıyor ama bizim abi pek umursamıyor..bir gün, iki gün, beş gün derken “ e madem öyle gidelim yaptıralım diyor” ve özel muayenehanesi olan bir dermatologun yolunu tutuyorlar..
    işlemler yapılıyor, doktor “ güneş kremi, pomatlar filan reçete edip güneşten 6 ay kadar korunmasını istiyor”, ayrılıyorlar.. başkan son dönemlerde hep şapkalı bir şekilde maske de olunca sadece gözler açıkta .. laser işlemi öncesi başkanın yüzünde leke var mı anlamadığım adam da laser sonrası kabuk bağlamış şekilde siyahlaşmış yara izleri mevcutlaşmış, iyileşmeyi bekliyor.. soramıyorum da “ abi yüzüne ne yaptın” diye
    olay bundan sonra başlıyor;
    başkan bizim üyelerden birisine yazılı bir tebliğde bulunmak için kapısını çalıyor, neyse hoş beş muhabbet, üye kişi doktor başkanın yüzündeki lekeleri görünce başkana soruyor, “ne zaman yaptırdınız, kime yaptırdınız” gibi..başkan da yakın dönemde özel bir muayenehanede yaptırdım, hatırlamıyorum hocam diyor ama mutsuzluğunu da dile getirince doktor da diyor ki “sorun değil bunlar çözülür ama mevsimsel olarak çok yanlış bir zamanda uygulamış doktorunuz diyor”
    neyse eve geçiyor başkan bey, eşine durumu anlatıyor, üyelerden bir doktorun “mevsimsel olarak yanlış zamanda yapıldığını ama güneşten kendisini koruması gerektiğini” söylediğini ifade ediyor..
    başkan bey elde telefon google’ı açıyor, bizim üye doktor kimmiş diye ad soyad bakıyor. adı ali veli olsun.. hanıma sesleniyor bizim işlemi yapan doktorun adı ali veli miydi diyor,
    hanımı diyor evet ali veli, başkan sesleniyor “e bu adammış bana laser uygulayan”..
    tebliğ esnasında ne doktor hastayı tanıyor, ne bizim başkan doktoru.. abi diyorum nasıl tanımazsınız bir birinizi “yüzümüzde maske var, kafasında bandana var, ben doktoru çıkartamadım o da beni, eşin zorlamasıyla adını bile bilmeden işlem yaptırdım” diyor, doktora gelince hastayı yani başkanı o da tanımıyor üstüne bir de kendi yaptığı işte kendini gömüyor, diğer yandan başkan “ ulan ayak üstü sohbette işlem yapan doktora saydırmadık iyi ki diyor” ama ilk fırsatta karşılaştığımızda “hocam işlemi siz yapmışsınız ya bana” diyeceğim diye de gülümsüyor..

  • ferrari kullandığım için hiç aramadığım yol yardım ve danışma hattı.

    ferrari'nin böyle bir hattı bile yok, zira bozulmuyor meret.

    fakir gibi porsche kullananların ihtiyacı olabilir tabi.

  • şu ülkede yaşanan her pisliğe tek tek tepki vermeye kalkmak için baya mesai harcamak lazım.

    bu ney laaan.

    insanda biraz vicdan olur, empati olur, adalet duygusu olur.

    bu söylediğimden daha önemsiz olmakla beraber,

    ben zenginlik düşmanıyım arkadaş açıkça söylüyorum.

    hiç bana gelip sermaye karşıtı pis fakirler geyiği yapmayın.

    bu düzende zenginlik dolaylı hırsızlıktır.

    hele ki böylesi vicdansız, izan yoksunu insanların planlı yahut plansız dangalaklığı tartışma konusu bile edilemez.

    genç bir kızın vahşice canını al, sonra aynı tarihte nişan töreni yap.

    utanır lan biraz insan.

    ben sizin yerinizde olsam yaşanan vahşetin yıldönümünde utancımdan sokağa çıkamam.

    siz unutmuş olabilirsiniz

    umursamıyor da olabilirsiniz

    ancak cem garipoğlunun yaptıkları sizin umursamazlığınızla birleşince garipoğlu soyadının her bir harfine zift gibi yapışmıştır.

    allah bin türlü belanızı versin.

    münevverin hayatından çalınan her gün iki cihanda size azap olsun.

  • samsun'da vuku bulan hadise;

    "samsun vezirköprü’de toprak altında kalan kenan ve hayati ak kardeşlerin yaşamlarını yitirmesi sonrası yapılan soruşturmada afad ekibinin yolda namaz molası verdiği ortaya çıktı.

    ekibi taşıyan şoför, “namaz kılma konusunda tartışmalar çıktı. durmak zorunda kaldım” şeklinde ifade verdi. ekipteki s.d., molanın normal olduğunu savundu."

  • 7 haziran 2020'de rize'de( ikizdere- sivrikaya mevkii) bir tır devrildi. 1 kişi öldü, tır 21 ton iran çayı taşıyordu. mevzuattaki boşluklardan yararlanılarak kaçak çayların( pek azı faturalı ve kayıtlı, büyük bir bölümü de kayıt dışı) yıllardır rize'ye getirildiği ve "türk çayı" olarak harmanlandığı ve paketlendiği çay üreticileri dayanışma derneği başkanı tarafından açıklandı.

    "çayın susurluk vakası" olarak ararsanız sonuçlara ulaşırsınız. sahi bu ülkede kirletilmeyen- bozulmayan ne kaldı ?

  • klâsik troll dezenformasyonlarından biridir.

    normalde troll başlığına yazmayı sevmem, ama yazalım.

    kendi verdikleri linkte görülüyor ki; şu anda 719 milyar dolar olduğu söylenen gsyih, 2014'te 940 milyar dolarmış.

    yani gsyih son 6 senede %25 düşmüş.

    2014'te 76 milyonken, şu anda 84 milyonuz. (o da kayıt dışı göçmenler hariç)

    yani düşüş kişi başına %30'un da üstünde. (12.368 dolardan 8.550 dolara düşmüş)

    adamlar son 6 senede bizi %30 fakirleştirmiş. adamların trolleri bile o kadar kalitesiz ki, ekonominin iyi gittiğini göstermek için bu veriyi paylaşıyorlar.

  • bu fotoğraf eğer gerçekten 1968 yılında bakırköy'de çekildiyse ilk gösterdiği şey beslenme alışkanlığımızın kötünün ötesinde bir yöne gittiğidir. fotoğrafta kilo problemi olan insan yok.

    sonradan edit: kilo problemi olan 1 kişi bile yok.

  • istanbul'un simgesi ne zaman duvarda biten çiçekler oldu dediğim olay.

    ankara'ın simgesi dinozorlar kalkınca bir şey olmadı, rahat olsunlar.