hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • grev yapmak: limana gitmek…
    17. yüzyılda, paris'te seine nehrinin kıyısında yer alan grev limanı (port de la grève) canlanmaya başladı. adını çakıl taşlarından oluşan sahilinden almıştı.
    grève: çakıl, latince grava , ingilizce gravel

    liman çevresinde zamanla gelişen meydana da grev meydanı (place de grève) denildi.
    o dönemlerde idamların artık sıkça yapılacağı giyotin ilk olarak bu meydana kuruldu.
    aynı zamanda işsizlerin iş bulmaları için de bir buluşma yeriydi. liman çevresinde çok fazla hareketlilik vardı ve insanlar orada kolaylıkla iş bulabiliyordu.
    o dönemde grev yapmak (faire grève) ifadesi iş aramak anlamına geliyordu.
    ancak 19. yüzyılda liman eski canlılığını kaybedince artık memnun olmayan işçilerin çalışma koşullarını protesto etmek için toplandığı meydan haline dönüştü.
    `grev yapmak`, “greve gitmek” de bugünkü
    “çalışma koşullarınının iyileştirilmesi için organize bir şekilde iş durdurma” anlamını kazanmış oldu.

    ingiltere'de ilk olarak 1768'de londra limanındaki denizciler işe çıkmamak için gemilerin en görkemli yelkenlerine vurarak(strike) zarar verme yöntemini kullandılar. zamanla vurarak zarar verme yerine yelkenleri çözme, indirme olarak protesto yöntemleri devam etti.
    grev yapmak anlamını ilk yöntem olan
    strike “vurma” sözünden aldı.

    ruslar muhtemelen grev yapmayı ceneviz ya da venedikli denizcilerden görmüşler.
    grev yapmak anlamına gelen zabastovka sözü aslında italyanca basta “yeter” sözünden rusça gramerle türetilmiş.
    zabastovka, “yeter için yapılan” diye çevrilebilir. ilk olarak,
    yeter demek için yapılan mı? yoksa
    yeterli şartlar için yapılan mı?
    demek istemişler belli değil.

  • kisa bir animi anlatacam.

    cafede oturup cay iciyoruz. turlu simariklar yapiyor guluyor arada beni de gulduruyor. cay soyledik. seker atip karistiriyordum ki eli carpti cayi oldugu gibi uzerime doktu. bacaklarim yandi bitti kul oldu. neyse soku atlattim sicaklik normale dondu gozgoze geldik. birden aglamaya basladi. numaradan da degil. bildigin gozlerinden yaslar bosaliyor. sasirdim ne yapacagimi bilmiyorum. herkes bize bakiyor. bir de aglarken diyor ki her sey beni buluyor, cok sanssizim, cok mutsuzum falan. ayaga kalktim arkasina gectim lutfen aglama bu benim hatam benim sucum dedim. resmen sucu uzerime aldim ve bunun icin bana bu olayla ilgili tek kelime bile etmedi.

    gereksiz simarikligi yuzunden uzerine cay dokulup kavrulan ben! aglayan o! ozur dileyen ben!

    diyecegim o ki cok tehlikeliler. cook! cirkin olsun benim olsun.

  • eğitim yerleri sadece okumak isteyenlere gerçekten eğitilmek isteyenlere açık olmalı. şu mahluka denklem, cümlenin ögeleri vs öğreterek eğittiğinizi sandığınız sürece bir nane olmaz. eğitim denilen şey bu değil.

  • ince bağırsağın fırçamsı kenarında bulunan laktaz enzimi insandaki en hassas enzimlerden biridir, kısa süreli malnütrisyon durumlarında ve orta süreli ishallerden sonra bile geçici süreliğine kaybolabilir. çaresi düşük başlayıp artan miktarlarda laktoz alarak hücreleri bu enzimi üretmeye zorlamaktır.

    eğer bağırsak bu enzime ihtiyacı olmadığını farkederse üretmez. yani diyetinizden gereksiz yere laktozu çıkartırsanız ileride sindirme kabiliyetinizi köreltir.

    tabi bu yazdıklarım tamamen sağlıklı bireyler için geçerli. genetik yapınız laktaz enzimi üretemiyorsa yapacak bir şey yok. o zaman mantıklı olan diyetinizden laktozu çıkartmaktır.

  • bir devlet bahçeli beyanı. ben ikna oldum.

    bu kapsamda türkiyede demokrasi yok ve türkiye laik değil

  • slovenya'nın genelinde tuš süpermarketleri yer alır. tam anlamıyla bim muadilidir. fiyatları oldukça uygun olup kasabalara kadar yayılmıştır. uzun süreli kalma planınız varsa uygun fiyatlı mobil hat dahi alabilirsiniz.

  • şöyle demiş bir üye ;

    "kızlar o sitedeki kişiler hakkında şikayette bulunuyoruz içiniz rahatlasın. avukat kuzenim var durumu biliyordu anlattım ve ayrıntıları öğrendiğimde bilgilendiririm sizi. ıp numaralarından kişiler tespit edilebiliyormuş. öyle kolay değilmiş ismim nasıl olsa yazmıyor diye gizli gizli hakaret etmek.psikolojimizi de bozdukları için ekstra ceza alıyorlarmış."

    benim isim soyisim bilgilerim yazıyor öncelikle bunu belirteyim.

    psikolojilerinin normal olduğunu zanneden üyelerin olduğunu gördüğümüz dava.

    vajinusmussun,bunu amını mevsim salatası yerine koyup üzerine zeytinyağı döküp,kocana parmaklatarak yenmeye çalışıyosun ve psikolojin normal öyle mi?

    kararı hakime bırakmak en güzeli bence de.

    edit:

    dayanamadım,avukat kuzenine durumu nasıl açıkladı acaba?

    -alo cnm napıosun?
    +iyi kuzen ağır ceza davaları falan koşturuyoruz sen?
    -yha ben de iyi..ne dicem şimdi ben vajinusmusum ya hani?
    +nesin nesin anlamadım?
    -ay vajinusmus ya söylettirme işte utanıorum :s
    +ee evet noolmuş?
    -heh işte şimdi eniştenle biz bunu yenmek için eniştenin p'sine ve benim "vaji"'ye sızma zeytinyağı döküyoruz tamam mı?
    +hmmm...ee nasıl yardımcı olabilirim zeytinyağında problem mi var? kaydırmadı da üretici firmayı mı dava etmek istiyosunuz?
    -yok cnm ya...ben bu olayı bizim sitede paylaştım başka bi site de dalga geçtiler,onları tutuklatmak istiyoruz biz,evlerinden alsınlar çok sinirliyim...
    +phhhh...phhhıhıh...puhahahahhah!
    -üff gülme be slk :s ip ni buldurucam senin mahkemelerde süründürücem !?
    +ok kuzen sonra konuşuruz uğrarım ben

  • ilk dakikasindan son dakimasina kadar kufur yemenize sebep olur.

    şu arabalari istanbul bok çukurunda kullandiginiz gibi kullanmayin.

    emniyet şeridine dalmayin,
    aralara kaynayip şerit sayisini arttirmayin,
    ondeki araca yakin takip yapmayin
    ondeki araci taciz etmeyin
    hiz limitinde giden öndeki araca habire sellektor yapmayin,
    ana yola çikarken gelen arabayi göre göre aniden yola atlamayin,
    serit degistirirken arkadaki araca sıfır geçmeyin, en az 2 metre mesafe birakarak degistirin.

    kisacasi insan olun. bu olaylari bok çukurunuza donunce doya doya yaparsiniz ama egede yapmayin. alişik degiliz bunlara.

    34 plakanin egede karizmasi sifirdir. gene geldi a. koduklarim denir sadece.

  • ateşli bir köy çocuğu, şehrin en büyük marketinde işe başvurur. dünyanın bu en büyük alışveriş merkezinde her şey satılmaktadır. patron sorar:

    - daha önce hiç satıcılık yaptın mı?
    - evet, köyümde bu işi yaptım.

    patronun gözü çocuğu tutar:

    - iyi, yarın başlıyorsun o halde.

    ertesi gün akşam olur ve patron çocuğu karşısına alır:

    - evet, bugün kaç satış yaptın?
    - bir.
    - ne, bir mi? diğerleri 20-30 satış yaptılar, nasıl bir? kaç dolar tuttu peki?
    - 320.334 dolar.

    patron şaşırır ve sorar:

    - nasıl becerdin bunu?
    - adama başta küçük boy bir olta, sonra orta boy ve sonra da büyük boy bir olta sattım. nerede balık tutacağını sordum. kıyıda deyince bir tekneye ihtiyacı olduğunu söyledim. tekne bölümüne indik ve çift motorlu, yelkenli, lüks bir yat sattım. vosvosuyla bunu çekemeyeceğini söyleyince son model 4x4 bir jeep sattım.

    patron kendinden geçer:

    - ne diyorsun, bütün bunları sadece küçük bir olta almaya gelen adama mı sattın?

    genç çocuk cevap verir:

    - yoo, aslında karısı için bir tane orkid istemişti. ben de ona şöyle dedim:

    - hafta sonun mahvolmuş, sen en iyisi balığa git.

  • öğrencilik zamanları… izmir'de bir otobüse binersin, otobüste fazla insan yoktur. kentkartı basarsın ve "bakiyeniz yetersiz" diye acı bir ses duyarsın. otobüsten inip de yükleyecek paran yoktur aslında cebinde yada birinden isteyecek yüz de yoktur belki de... ama gitmen gereken bir yer vardır sonuçta. sonra şoför öğrenci olduğunu ve bir şeylerin ters gittiğini üç saniye içinde anlar. "-tamam, tamam geç hadi" der. geçer ve yerine oturursun. ama bu olaydan sonra şimdi bile bakiyesi yetersiz birini görünce o gün aklıma gelir uzatırım kentkartımı insanlara, para falanda almam.