hesabın var mı? giriş yap

  • erasmus'la yurtdışına çıkan sevgilisi için bir arkadaş ayrılık konulu bir şiir paylaşmıştır. şiir;

    "...esyalar toplanmis seninle birlikte
    anilar saçilmis odaya her yere
    sevdigim o koku yok artik bu evde... " şeklinde devam etmektedir. hemen altındaki yorum; "olum sen babanlarla yaşamıyor muydun?".

  • çok fazla ünlünün icloud'larının hacklenmesiyle özel fotoğraflarının internet ortamlarına sızdırılması olayıdır.

    en popülerleri arasında jennifer lawrence var.

    not: sanırım gece yarısı operasyonu gibi bir şey oldu.

    not2: kaynak jennifer lawrence başlığının son on sayfası, lol.

    not10: ssg icloud'a dair: (bkz: #45384344)

  • valla bana minübüsü kaçırınca bile geliyor bu his. sebebi ise bundan sonraki hiçbir minibüsün, kaçan minibüs gibi olmayacağı düşüncesi. olması gereken bir şeyin, ritüelden ansızın sapıvermesi insanın canını çok sıkıyor. bir şeyin zamanında ve yerinde olmaması hissi de olabilir yani. mesela geçenlerde laptopumun şarj aletini memleketimde unutmuştum. bunu fark ettiğimde inanılmaz bir çöküntü yaşadım. tarif edilemez bir şey bu. zamanda bir kırılma yaşanması gibi bir şey.

  • en çok da türk ahlakına uygun olmaması sebebiyle şikayet edilmesine güldüğüm dizidir. türk ahlakı. sanat galerilerine sopalarla dalan, cebi dolsun diye 2 milyon ağaç kesen, talana ve memleketin topraklarının satılmasına göz yuman, ama zikko bir dizideki bir sahneden etkilenen sözüm ona namus bekçisi. türk ahlakı... sokayım ahlakınıza.

  • yüzelliye yakın yazar,uzman ve bilginin diderot önderliğinde kendi istekleriyle seçtikleri maddelerini yazarak oluşturduğu amacının her alanda gelişen insanlığı düzenleyebilmek ve değiştirmek olan 18 yy.'nin insanlığa bıraktığı en büyük eserdir.bu eser yazılırken ilerlemeyi engelleyen herşeye karsı çıkılmış,yobazlıgı,gericiliği yok etmek amaç edinilmistir.bunu yaparken de bayle’nin,karşı çıkılan maddenin bile bile zayıf bırakılmasını,onun yerine desteklenen maddenin ise aksine güçlü kanıtlarla desteklenmesi mantığına dayanan yöntemi izlenmistir.bircok badire atlatılarak uzun yıllar suren bir uğraş sonucu yazılan encyclopedie 1789 devrimi’nin gerçekleşmesine de önayak olmuştur.gelenekler ve mutlak krallık sarsılmış,ilerlemeye dönük insancıl eğilimleri arttırmıştır.1750 yılında diderot yapıtın tanıtımı icin prospectus’u yazmıştır,1751’de ise ilk cilt yayımlanmıştır.büyük ilgi görmeye başlayan yapıtın düşmanları artmış ve bu yüzden 1752 yayımlanan ikinci cilt din karşıtı unsurlar öne sürülerek toplatılmış ve yakılmasına karar verilmiştir.bu durum karsısında ansiklopedicilerin saygın dostları araya girmiş,yasaklama kararını kaldıramamışlarsa da diderot’un calısmalarına devam etmesini sağlamışlardır.bu olaydan sonra ansiklopediciler bir başka olayın yasanmaması icin göz boyayıcı bir önlem olarak üç tanrıbilim uzmanını görevlendirmişlerdir.1753-1756 yılları arasında dört cilt daha basılmıs, cenevre maddesini yazan d’alembert’in jean jacques rousseau’yla atışmasının haricinde gözle görülür bir zorlukla karşılaşılmamıştır.1759 yılında yeni bir yasaklama kararı cıkmışsa da hükümetin göz yummasıyla bu durum atlatılmıştır.rahiplerin ve kilisenin baskısıyla geçen önbeş sene içersinde yirmi üç cilt daha yayımlanmıştır.yapıtın her anlamda önderliğini yapan diderot birbirinden çok farklı konular hakkında binin üzerinde madde yazmıştır.encyclopedie’nin önsözünü yazan d’alembert matemetik ve fizik konusundaki maddeleri ve sert tartışmalara yol açan cenevre maddesini yazmıştır.helvetius bu yapıta condillac ile birlikte felsefe maddeleri yazarak katkıda bulunmuştur.baron d’holback kimya,rahip morellet felsefe,condercet matematik ve iktisat,dumarsais ise dilbilgisi maddelerini kaleme almıştır.bu isimlerin yanı sıra daha onlarca bilgin bu eserin yapımı icin yardımcı olmuştur.encyclopedie yazılırken hemen hemen her türlü hata yapılmış ,gereksiz yinelemelerin ve maddeler arasındaki dengesizliğin önüne geçilememisse de yukarıda adı geçen isimler ve daha onlarcası gelecekteki yeni calışmalara yol göstermek,gelecek nesillerin daha bilgili olması icin eksiğiyle-fazlasıyla bu 60.200 maddelik kutsal bilgi kaynağını yazmış ve insanlığa armağan olarak bırakmıslardır.

    (bkz: copy paste degil alınteri)

  • kenya’da iki kabile mızrak savaşı yapsa ucu dönüp dolaşıp bize giriyor nasıl iş anlamadım amk.

  • arabama zarar verilmeyeceğini bilsem ben de aracımın arkasına " uber siksin sizi emi " notu yapıştırarak destek olmak istediğim firma. o kadar sevmiyorum ki taksiyi, plakasını, sahibini , şöförünü... uber böyle canınızı acıta acıta acıta devam etse.

  • kupa da sana çok meraklıydı sanki.

    gündemden kendine pay çıkarmaya çalışanlardan birisinin beyanı.. daha fazlası değil.

  • 1986 yılları kupa galipleri kupası çeyrek final rövanş karşılaşması. duvarın ayırdıklarını karşı karşıya getirmesi bakımından önemli bir karşılaşmaydı. ilk maç dresden'de iki hafta evvel oynanmış ve doğu alman takımının 2-0 üstünlüğü ile noktalanmıştı.
    peki niye mi önemli bu rövanş maçı. skoru futbol sahalarında ender görülen bir skor da ondan. sahada yaşanan iki yarı ile adeta bir destan. bu maçın filmi bile var, bilmem anlatabiliyor muyum. ulf kirsten ve matthias sammer'li dresden, ilk yarıda fırtına gibi esmişti özgür almanya'da. 45. dakikadaki gol skoru 3-1'e taşımıştı. düşünün kendi sahanızda 2-0 yenmişsiniz, deplasmanda 3-1 öndesiniz. elenmek için beş gol yemeniz lazım. kırkbeş dakika var önünüzde...
    ikinci yarı uerdingen açısından destan gibi geçmiş. valla alman futbolunun nibelungenlerinden biri. 8 aralık 1993 werder bremen anderlecht maçı'nı yeğlesem de, ne ikinci yarı olmuş. tabii çocukken bremen mızıkacıları ile haşır neşir olmam da, kararımda bir oynamış olabilir bilemiyorum, ateşim var zaten düşünemiyorum. neyse efendim başlama vuruşu ile saldırmış uerdingen. 58. dakkada başlamış gol sağanağı. yirmisekiz dakikada altı gol atan uerdingen, karşılaşmayı yedi üç kazanmış. çeyrek final rövanş karşılaşması diyelim, futbolsever dostlara. cacığına da değil; bilmem anlatabiliyor muyum...

  • ---bir erkeğe aşık oldum ama onunla nasıl sevgili olurum bilemiyorum.
    siri: işlemci çekirdeğim sıcacık oldu.

    vay edepsiz!