hesabın var mı? giriş yap

  • kullanılması gereken izdiham.

    at ışidın üstüne helikopterle 1 ton baklava, aç sınır kapısını, sal bu görgüsüzleri üstlerine.

    bak nasıl yok oluyor ışid

  • bisiklet fiyatlarının uçmuş olması.

    bisiklet yolunun az olması.

    bisikletin ulaşım aracı olarak ciddiye alınmaması.

    gezegene ve ülkeye karşı ekolojik sorumluluk bilincinin olmaması.

    bisiklet tamir eden yerlerin ya işinin ehli olmaması ya da direkt tamir yerine yedek parça kilitlemeye çalışmaları.

    orta karar öyle bir özelliği olmayan bisiklet almak için 3 bin başlangıç gerekiyor market bisikletleri zaten çöp ona hiç girmiyorum.

    bu entryi girerken içeriden yazıyorum yaşım 45 ve bütün hayatımı bisiklet ile koordineli yaşıyorum.

  • liseyi bitirdikten sonra diplomayı almak için okula tekrar gidilir. diplomayı verme işi de tatile çıkan müdür yardımcısı yerine müdüre kalmıştır. öss türkiye derecesi olan bir arkadaş ve ortalama puana sahip bir arkadaş müdürün odasına girerler. müdür hangi üniversiteye girildiğini sorar ve ona göre diploma parası almayacağını söyler.

    m: söyle bakalım evladım nereye girdin?
    a1: istanbul iktisat hocam.
    m: çok güzel oğlum afferim, buyur diploman. peki sen nereye girdin?
    a2: odtü elektrik elektronik hocam.
    m: ankaradaydı di mi odtü?
    a2: evet hocam
    m: istanbul'a puanın yetmedi demek. neyse sağlık olsun seninki de fena değilmiş.

  • sigara tüccarlarının sizin öğrenmenizi istemediği birkaç şey vardır. bunların başında, sigaranın öksürük dindirici efektifir. ciğerlerinizde cilia adında, saça benzeyen tüyler? vardır. bu tüyler ciğerlerinizi temizlemenizi sağlar. fakat sigara içtiğinizde bu tüyler görevlerini yerine getiremez hale gelirler. sigara bir öksürük dindiricidir (inanması zor, eved), bunun sebebi, sigaranın ciliaları tarumar etmesidir. ayrıca zift ve reçine de aynı şekilde nefes yollarınıza ve ciğerlerinize yapışır. sigara, öksürmenizi önlediğinden yıllarca belki bronşit türevleri hastalıklarla beraber yaşarsınız ve bunun farkına bile varamazsınız. yıllar sonra maskelenmiş hastalığınız (koah, kanser vs.) bir anda bu yüzden baş gösterir. ayrıca ciğerlerinize yapışan bu kimyasallar, her gün üzerine eklenerek artarlar. sabah kalktığınızda öksürmenizin sebebi, az da olsa ciliaların gece boyu çalışmasından kaynaklanır. aslında bu güzel bir şeydir. fakat sigara içtiğiniz an bu temizleme operasyonu “pause” durumuna geçer. yani öksüremezsiniz. öksüremeyince de ciğerlerinizi temizleyemezsiniz. (tamam su falan işe yarar. fakat devamlı sigara dumanı vücudun bu kimyasalları absorbe etmesinin önüne geçer.)

    yani sigarayı bıraktığınız zaman hasta olursunuz. deliler gibi öksürmeye başlar, artık ciğerlerinizi ne kadar öptüyseniz, o derece şiddetli bir hastalık ortaya çıkar. bunun sebebi, sigaranın, yukarıda da bahsettiğim gibi, öksürüğü baskı altına almasından mütevellittir. yani sigarayı bıraktığınızda, otomatikman altta yatan sorununuzu vücudunuz çözmeye çalışır. vücudunuz sizden daha akıllıdır. bu hastalık süresi 2 hafta kadar sürebilir. iğrenç renkli balgam çıkarmaya başlarsınız. o balgamlar ve delicesine öksürük, sizin vücudunuzun eski hale döndüğünün ve sağlıklı olmaya uğraştığının bir kanıtıdır. yani, sigarayı bıraktıktan sonra yoksunlukla beraber gelen kırgınlık ve daha fazlası tamamen bu yüzdendir. bu dönemde bol bol su içmeli, egzersiz yapmalı ve nefes almayı tekrar öğrenmelidir şanslı kişi.

    nikotin her ne kadar zararlı olsa da, yanan bir sigaranın yanında çok masumdur. vücudunuzda zaten nikotin reseptörleri vardır. bu reseptörler, aşırı nikotin alımıyla (sigara içmek), büyümeye ve çoğalmaya başlarlar. sigara satıcılarının sizi sömürdüğü nokta burasıdır. nikotin ihtiyacınızın yanında, sizi sigaraya kattıkları diğer maddelerle sattıkları ürüne tamamen bağımlı hale getirirler. kendi sigaranızdan başkasının öksürtmesinin sebebi de budur. sigara ciddi pişmanlıktır. yanan sigara ile beraber vücudunuza karbonmonoksit alırsınız. ayrıca vücuda alınan oksijeni de hatrı sayılır oranda azalttığından, artık salağa bile bağlayabilirsiniz.

    sigarayı bıraktığınız an, yukarıda bahsettiğim şeylerden anında kurtulursunuz. nikotinin vücudu terketme süresi 3 gündür. 3. gün sonunda nikotin-free olursunuz.

    sigaranın temel bağımlılık faktörlerinden biri de sigara içmektir. şöyle ki; içinize çekmek, dışarı üflemek, tekrar çekmek, boğazınızdaki sigaranın geçişi, elinizdeki sigarayı tutmanız dahi sizde arka planda bağımlılık yaratan faktörler olarak geri döner.

    ben kimsenin ahlak bekçisi, ya da azılı bir sigara savaşçısı falan değilim. ben de sizin gibi sigara içmeyi sevmiş biriyim. yukarıda anlattığım şeylerin hepsi, benim de başımdan geçti. fakat yaşla alakalı olarak bu aydınlanma süresi belki sizden daha uzun sürmüştür, kim bilir?

    sigaranın ne çeşidini içerseniz için, öksürüğünüzü bastıracaktır. yukarıda bir yazarın bahsettiği açık sigaralar her ne kadar pakette satılan sigaralar kadar kimyasal içermeseler de, renklerinin açılması ve albenisi olması için kükürte doydurulurlar. hani kuru kayısıyı normalden 100 kat kükürt içeriyor diye geri yolluyorlar ya ihraç ülkeleri, düşünün bakalım size 10 tlye sattıkları tütünlerin içine hangi oranda kükürt basıyorlardır.

    ben eşeğim, malın önde gideniyim, illa sigara içeceğim diyorsanız size bir tavsiyede bulunayım. 100 ml saf suya 2 gr gelecek şekilde limon tozu ekleyin. (1 litreye 20 gr). sonra aldığınız o boktan tütüne, bu karışımı atomizerı olan bir püskürtücü ile (fısfıs, ama su değil de, buhar gibi su fışkırtanlar), tütününüzü ıslatın. vıcık vıcık yapın. kapalı bir kutuya tütünü koyarak iki gün bekleyin. sonrasında da tütününüzü kurutun. şayet ne kadar boktan bir şey içtiğinizi görmek isterseniz, ıslak tütünü mutfak havlusuna sararak kurutabilir, havluları koklayarak ne kadar iğrenç koktuğunuzu deneyimleyebilirsiniz. bu işlem sonunda sigaranızın ph oranı düşecek ve hayatınızda içtiğiniz en tatlı tütünü içiyor olacaksınız. bence bunu kesinlikle yapmayın. çünkü sigara içecek kadar mal olduğunuzu bir türlü kabul edememektesinizdir.

    ikinci olarak; illa sigara içecekseniz, yukarıdaki işlemi yaptıktan sonra, tütününüzün ve filterenizin arasına aktif karbon ekleyin. aktif karbonu önce yıkamalı, sonra da çok iyi kurutmalısınız bu arada. yoksa pantul taşlayan garibanların kapıldığı hastalığa kapılırsınız (black lungs). bu ömrünüzü biraz daha uzatabilecek bir actiondur. fakat kanser olmanızı, koah keyfini yaşamanızı engellemez.

    size sigara ile ilgili çok değerli bilgiler sundum yukarıda. fakat en değerlisi şudur;

    sigara içmeyi bırakmadığınız her gün, kansere bir adım daha yaklaşıyorsunuz. belki ziller sizin çalıyordur. kim bilir?

    sigarayı bırakmaktan korktuğunuzu biliyorum. bunda sonuna kadar da size hak veriyorum. fakat röntgen filminiz bir gün muhakkak çekilecektir ve o günün korkusunu bugünden yaşadığınızdan o güne kadar korku dolu yaşayacaksınız. yani ketenpereye hoş gelmişsiniz.

    sigarayı bırakmak için acele etmek çok saçmadır. yıllarca ağzınızdan düşüremediğiniz emziğinizi bir günde kenara atmak ehm nasıl diyeyim, oldukça naif bir harekettir. en fazla ara verirsiniz sigara içmeye. sigarayı bırakmak beyinde başlar. vücudunuz herhangi bir maddeye ihtiyacı olduğunda, o maddeyi size aşerdirir. atıyorum, bir anda canınız beyaz peynir istiyorsa, tadı ağzınıza geliyorsa, bu vücudunuzun peynirdeki bir maddeye ihtiyacınız olduğu anlamına gelir. peki dandik havucu bu kadar yemek için vücut böyle yollara başvuruyorsa, kim bilir size sigara içirmek için de hangi yollara başvurur?

    cevap vereyim,

    her yola!

    o sebeple, sigaranın size zarar verdiği gerçeğini sindirmeli ve buna göre sigarayı düşman bellemelisinizdir. yani sigarayı bıraktığınızda, siz bir yol arkadaşından vazgeçmiyor, aksinize sırtınızda size yük olan sorunlardan kurtuluyorsunuzdur. bu zor bir disiplindir ve bunu başarabilmek ciddi irade ister. sigaradan kurtulmayı ve sağlıklı bir hayata adım atmayı düşünüyorsanız, çok da acele etmeyin. kesif kesif için sigaranızı. vurun dibine yarın yokmuş gibi. tiksinti geldiği an da ufak ufak “napıyorum lan ben?” diye sormaya başlayın kendinize. bu metod uzun sürebilir, vaktinizi alabilir. fakat cold turkeyden daha verimlidir. sonunda cidden karar verirseniz, sigaradan sonsuza kadar uzaklaşabilirsiniz. kimsenin umrunda değildir sizin sigara yüzünden kanser olmanız. bu hayat sizin hayatınız ve sigaraya başlayacak kadar kararlar alabiliyorsanız, ki aldığınız için muhtemelen burayı okuyorsunuzdur, ondan kurtulmak için de aynı kararları alabilirsiniz. sigara ve türevleri sizin dostunuz değil, patlamaya ayarlanmış saatli bombalardır. cidden zamanı geldiğinde de içinizde patlayacaktır.

    gelin yol yakınken bu saçmalıktan vazgeçin. söz veriyorum, daha iyi yaşayacaksınız.

  • 11 haziran günü ankara'dan çanakkale'ye sefer yapan otobüs şoförü ve muavin tarafından gerçekleştirilen insanlık dışı olay.
    yeğenim kamil koç'un kızılay üzerinde bulunan bilet satış noktasından çanakkale'ye gitmek üzere bilet almaya gidiyor. bilet satışı esnasında görevliye kedileriyle yolculuk yapmasının herhangi bir sorun teşkil edip etmeyeceğini soruyor. görevli taşıma kabında bulundukları sürece hiçbir sorun teşkil etmeyeceğini belirtiyor ve bilet satışını gerçekleştiriyor.
    yolculuk günü önlem almak üzere biri hamile olan kedilere veteriner kontrolünde sakinleştirici ilaç da verilerek seyahate başlanıyor.
    ilerleyen vakitlerde kedilerin otobüs içinde huzursuz olması ve zaman zaman miyavlaması nedeniyle yedek şoförün uyuyamadığını öne sürerek yeğenimi ve kedileri apar topar tüm ricalarina ve hatta yerini değiştirmeyi en arkaya geçmeyi teklif etmesine ve hiçbir yolculunun şikayetçi olmamasına rağmen muavin ve şoför gecenin 1'inde normalde durmadıkları bir mola noktasında otobüsten zorla indiriyorlar.
    bu hengame içinde hamile kedi düşük yapıyor ve 4 tane bebek ölüyor.
    çocuk gecenin köründe hiçbir vesaitin olmadığı bir noktada ortada kalakalıyor.
    ne bilet parası iade ediliyor ne de mağduriyetini giderecek herhangi bir şey yapılıyor.
    kamil koç parasını aldığı yolcuyu usulüne uygun bir şekilde taşıdığı kedileriyle beraber gece yarısı otobüsten zorla indiriyor, indirebiliyor.
    türkiye'deki insan hakları, hayvan hakları, hukuk, yasa, adalet ve şirketlerin kalitesini anlatacak kelimeler bir kez daha kifayetsiz kalıyor.
    böylesi bir seyahat şirketinin yaşattığı bu vahim ve yasal da olmayan bu rezaleti tüm sosyal medyada teşhir edip adli olarak da hakkımızı arayacağız.

    ekleme1 - kedinin düşük yapmasına takılanlar hatta eğlenen arkadaşlar için bilgilendirmedir: hayvan sarsılıp sallandığı için düşük yapmış olabilir, hengame içinde strese girdiği için, verilen sakinleştirici sebebiyle, sadece rastlantı nedeniyle hatta tüm şaklabanlığınızla sizin de aklınıza geldiği üzere ''üzüntüden'' düşük yapmış olabilir. bu durum olayın ana sorunu olduğu için değil, ayrıca yaşanan üzücü bir olay olduğu için yazılmıştı.

    ekleme2- super zekalı sozlukculer icin bilgilendirme: ''usulüne uygun'' sizin için ne anlama geliyor bilemedim tabi zira hayvanlar zaten ''bagaj bölümünde taşınmaktaydı''. zekanızın ayrı, okuma yetinizin ayrı gözünden öperim. ha bir de o alerjinizin tabi...

    ekleme3- kediler bagaj bölümündeyse çocuk neden yer değiştirmek istedi diyenler için geliyor: şoför arka koltukta uyumaya çalışıyor, kediler arka koltuğun alt kısmındaki bagaj bölümünde olduğundan sesi şoförün uyumasına mani olduğu için çocuk "abi sen gel benim yerime otur ben arka koltuğa geçerim" diye teklif ediyor.

    son durum: yazıdan birkaç gün sonra yeğenim kamil koç müşteri temsilcilerinden biri tarafından aranıp firma adına özürlerini iletmiş bulunmaktadır. ayrıca bilet ücretinin iadesinin yapılacağı ve olayın yaşandığı seferdeki tüm görevli ekibin yazılı ihtar aldığı bilgisini vermiştir. olaydan bir gün sonra müşteri hizmetlerine şikayetimizi yapmıştık ve haftalar sonra da olsa bir geri dönüş alabildik.
    bu başlık altına destekleyen ya da eleştiren entryleriyle dikkat çekmemize bir nebze de olsa yardımcı olan herkese teşekkür ederiz.
    amma ve lakin günün sonunda kamil koç ve hizmet şekliyle ilgili hissiyatımda şahsen zerre değişiklik olmamış durumda. arz ederim...

  • 9 gag giflerini anlamıyorum bazen, yetmiyor ingilizcem. bazen twitter geyiklerini de anlamıyorum. işte tam orada bi kahraman çıkıp anlamadım yazıyor, başka bi kahraman da cevaplıyor. ben egoma bok sürdürmeden konuya hakim oluyorum. seni seviyorum anlamayan adam, anlamayıp dile getirmekten korkmayan adam.

  • rüyamda 1-1 biten maç. beşiktaşım 2. dakika da demba ba ile öne geçiyordu. maçın son dakikalarında galatasaray sow ile beraberligi yakalıyordu. evet bildigin sow. düşün adam ne kadar meraklı derbilerde beşiktaşa gol atmaya.

  • 2 cocugum var, 4 ve 7 yasindalar. bir sure once bosandim. her insanin hayati ve yasadiklari farklidir. ben kendi evliligimde kendim ve cocuklarim icin iyi bir gelecek gormedigim icin bosandim. baba olarak iki cocugumun velayetini de aldim. calisiyorum bir yandan iki cocuguma bakiyorum olmadigim zamanlarda bana yardimci olabilen insanlar, yani ailem var. olmasalardi da bir sekilde bakici tutar veya isi birakir bir caresine bakardim.
    cocuklarim annelerini gormek istiyor mesela, anneleri degil gormek telefonla bile nadiren ariyor, yani is oradan bakildigi gibi degil, herkes evladini bagrina basmiyor. veya evladini cok sevdigini dusundugunuz insan oyle degilmis anliyorsunuz

    cocuklar ile kavga kufur icinde bir hayat surmektense bu sekilde yasamak daha iyi, terbiyeli yetistiriyorum, saygi ogretiyorum.
    evet cok ama cok zorlaniyorum, bir erkek olarak 2 cocuga bakmak butun gun ilgilenmek ve bunu yaparken gunlerini doldurarak gecirtebilmek inanilmaz zor, nihayetinde eline telefon tablet versem aksama kadar bir kosede otururlar ama vermiyorum, neyse kendimi anlatmaya gerek yok.
    kendiniz mutsuzsaniz ve bu mutsuzluk cocuklarinizin gelecegini tehlikeye atiyorsa oturup detayli dusunun. bosanma sureci de bir erkek icin hic kolay degil, inanin cekismeliye gidince ugramadiginiz iftira kalmaz, ustelik kanuna gore bunu kadin ispatlamak zorunda degil ordan hesap edin iste.

  • farkında olmadan yargının erdoğan'ın elinde olduğunu itiraf eden bir akçomar başlığı. ironi yapıyor desem öyle bir zeka kırıntısı göremedim.

    engelle geç.