hesabın var mı? giriş yap

  • yine john carpenter, yine aşmış bir film. inanılmaz. en başarılı bilim kurgu filmleri arasında önemli bir noktada bulunması gerektiğini düşünüyorum. çok iyi oyunculuklar sergilenmiş. özellikle kurt russell, rasim ozan'ı andıran imajıyla almış başını gidiyor. atası "the thing from another world" isimli bir başka başyapıt ve iki film de "who goes there?" isimli mükemmel romandan uyarlama. klostrofobiyi baştan yaratacak bir film. alien sevenler mutlaka izlemeli. 10/10'u hakediyor.

  • size anlatıyorum.... iyi okuyun.

    dolar 17-18'leri zorlarken bir haber surüldü piyasaya; "katar ile anlaşıldı, dolar 22 tl'de sabitlenecek." yani yatirımcıya gel gel yaptılar. (dolar artacak mesajı)

    https://www.webtekno.com/…alindi-iddia-h118505.html

    bugün neyin haberi yapıldı? "reuters $/tl'yi 9.00 olarak tahmin ediyor" bu haber niçin çarşaf çarşaf yayınlandı. çok basit bu kez de sat sat diyorlar. (dolar düşecek mesajı)

    https://www.sozcu.com.tr/…smesini-bekliyor-6844001/

    herkesin yastık altındaki dolar ve altına göz dikildi, tam anlamıyla dolar sattırıp mb'nin sattığı rezervleri yeniden toplamasi gerekiyor çünkü.

    sözün özü doların 9.50'nin altıni görmesi için hic bir neden yok. ne oldu abi; altın rezervi mi bulduk, uretimimiz 5 kat mı arttı, ne oldu? hic bir şey...bundan 2 ay öncesine göre ne iyi gitti ki dolar dibi görsün.

    dolar 10-12 arasını bir süre destek/direnç yapacak, sonrasında tl'nin dolar karşısındaki devaluasyonun sonucu olan enflasyon ile birlikte tl dolar karsısında değer kaybedişini sürdürecek...

  • laaan hani biz salonun ortasında leğende yıkanmıştık?

    hani hiç rotring kalemimiz olmamıştı?

    hani mahellede top oynarken annemiz ekmeğe salça sürerdi?

    beraber yazmadık mı o iç burkan fakirlik anılarımızı?

    herkes dalga mı geçti lan? yalandan mı yazdınız onları? ben çok ciddiydim amk?

    şimdi ne ara ceo oldunuz, adını bile anlamadığım mesleklerinizden 10 bin dolar falan kazanıyorsunuz??

    ve ben niye hala fakirim?

  • benim bu. yapım böyle. herhangi bir psikolojik tespit kasacak değilim. kimseyle kötü değilim. kimseyle aram da bozuk değil.

    boş muhabbete gelemiyorum.

    enteresan şekilde beni arayıp sorarlar mesela.

    sanırım nedeni görüşülen akraba sayısının minimum sayıda olması ve iş için başka bir şehirde yaşadığın için geçmişinden uzakta olmak.

    ömrümde hiç toplu mesaj da yollamadım mesela.

    aslında kalabalık ortamları severim. ama istediğim zaman girip , istediğim zaman da o kalabalıktan çıkıp yalnız kalabilmeliyim.

  • yurtiçi kargonun adres ve kimlik bilgilerini kaydettiği yetmiyor, bütün çalışanları kafasına göre canı isteyince o bilgilere ulaşabiliyor ama kimse bunun üzerinde durmuyor mu? bu nasıl iş lan?
    siz nasıl bu kadar rahatsınız?

  • 26 yaşındaki şahsımı dumura uğratan evliliklerdir. her yaz birileri evlenirdi de bu yaz evlenmeyen çok az kişi kaldı. onlar da ya nişanlı ya da evlenecekleri biri var, sadece süreç için zaman gerekiyor. benim anlamadığım hemen hemen hepimiz aynı okullardan aynı bölümlerden çıktık. ben meteliğe kurşun atarken bu insanlar evlenebilecek, bir aileyi geçindirebilecek paraları nasıl elde ettiler hiç anlamıyorum.

    ayrıca hani hepimiz karantinadaydık ya? ulan ben iki yıl evden çıkmadım adam akıllı, insan görmeye hasret kaldım. siz ne ara manita buldunuz da evlenmeye karar verdiniz? bilemiyorum altan.

    ayrıca buradan genç arkadaşlara bir kamu spotu geçmek isterim; üniversitede inanılmaz havalı, yanlarına yaklaşamayacağımı düşündüğüm kadınlar öyle adamlarla birlikteler ki ağzım açık izliyorum. bundan dolayı kendinizi çok da hırpalamadan şansınızı mutlaka deneyin derim, belli olmuyor çünkü*

    debe editi: benim gibi düşünen, benim durumumda olan ne çok insan varmış. seviyorum hepinizi, debe için teşekkürler!

  • 3 saksı ile korunan sınır.

    kafe kalabalık olduğu zaman sandalyenizi belçika'ya doğru çekip, sigaranızı orada tellendiriyor ve dumanınızı da hollanda'ya doğru üflüyorsunuz. pis bir ortam. yurdum insanının eline böyle bir şey geçince olabilecekleri hayal edebiliyorum. ''bak benimki ülkeye sığmıyor ehehe'' geyiklerinin ardı arkası kesilmeyecektir en basitinden.