ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
şişli etfal'de sıçan teyze için ne dediler
-
"görüntüleri izledim, durum vahim"
-ismet berkan
ooo hava da süpermiş hadi erken çıkın diyen patron
-
bu direkt benimdir. ama sirketimin benden baska calisani olmadigindan `ooo hava da süpermiş hadi erken çıkayım diyen patron` oluyorum. belki de bu ben degilimdir.
korcan cinemre
-
(bkz: koltuk kadar değil)
pınar fidan
-
muhtemelen alevi olan ve amerikanvari bir stand up performansı sergileyen kadın. ülkede herkesin her şey konusunda çok ama çok aşırı hassas olması nedeniyle biraz başı ağrıyacak maalesef.
alper tanga giydi mi
-
alper tanga giydi mi?
acep yenge kızdı mı?
fantezi amacın aştı mı?
imdi ilişki sallanır..
2 kasım 2020 yüz yüze eğitime geçilmesi
-
bu vaka sayıları ile yüz yüze eğitime geçmek akademisyenleri ve öğrencileri riske atmaktır. sırf esnaflar istiyor diye böyle bir karar alınmamalı
cevap kağıdının isim bölümüne ünlü ismi yazmak
-
cevap kağıdına ismen "avarel dalton" yazdıydım da dersane müdürü sonuç kağıdını evimize kadar getirmişti.
tabi dersane müdürünün babam olması bu eve getiriş sürecinde daha etkili olabilir.
sorumluluğun yayılması
-
sosyal psikoloji’de ecnebilerin diffusion of responsibility dedigi, grup icerisinde insanlarin yardim etmeye daha az meyletmelerinin sebeb-i hikmeti. bu durumda sorumluluk grup bireyleri arasinda paylasildigindan insanlar tek baslarina kaldiklari kadar ivedi davranmazlar hayirseverlik hususunda.
hemen ornekleyelim, bir trafik kazasina* sahit olan tek kisi sizseniz noluyo lan demeye kalmadan kendinizi olay mahallinde yardim etmeye calisan bir melaike kesilmis bulursunuz ama kalabalik bi caddede ayni turden bi kaza ile karsilasirsaniz* ne de olsa biri ilgilenir deyip cik cik sesleri arasinda devam edersiniz yolunuza.
şirine'yi güçlü şirin'e yakıştırmak
-
usta şirine yakıştırırdım ben, mühendislik kanıma işlemiş.
mona lisa'nın çalınması
-
bırakın tosuncuğu, sülün osman'a dahi şapka çıkartacak cinsten bir dolandırıcılık organizasyonudur mona lisa tablosunun çalınması.
1911 yılının ağustos ayında dünyanın tüm gazetelerinde bir haber basılır; dünyanın en ihtişamlı tablosu olan mona lisa, louvre müzesindeki asılı olduğu duvardan çalındı...
aslında tablo çalındıktan sonra duvardaki eksiklik saatler boyu yadırganmamış çünkü bazı ressamlar böyle meşhur resimleri kopyalamak için özel izinler alarak müzeden çıkarabiliyorlarmış ve yetkililer de ilk saatlerde böyle düşünmüşler. bir gün sonra resmin çalındığına kanaat getirilince müzenin tüm kapıları kapatılarak aramalar başlamış. müze yaklaşık 50 dönüm üzerine kurulu olduğu için aramalarda 60 dedektif görev almış ve aramalar bir hafta sürmüş. aramalarda tek bulunan şey resmin tablosu olmuş. tablo üzerinde parmak izleri tespit edilse de parmak izi dataları kısıtlı olduğu için bir işe yaramamış. bu süreçte müze çalışanlarının evleri dahi aranmış fakat herhangi bir şey bulunamamış.
hırsızlıktan bir hafta sonra da daha önce louvre müzesinden sanat eserleri çalan kişiler sorgulanmaya başlamış. bu kişilerden, çaldıkları eserleri sattıkları kişilerin isimleri de alınmış. burada karşımıza tanıdık bir isim çıkıyor; pablo picasso... picasso daha önce aldığı eserlerin çalıntı olduğunu bilmediğini beyan ediyor, sonrasında yargılansa da suçsuz bulunuyor.
hiçbir sonuç elde etmeden aradan iki yıldan fazla zaman geçiyor. 1913 yılı aralık ayında bir ihbar üzerine mona lisa tablosunu satmak isteyen bir adam yakalanıyor; vincenzo perrugia...
tablonun çalındığı zamanlar vincenzo müzede tamirat tadilat işleri için çalışan birisi. çalıştığı sürede müzeyi iyice gözlemleyip müzenin açılış kapanış saatlerini, güvenlik durumlarını tespit ediyor ve bir akşam bir dolaba saklanarak müzede kalıyor. sabahında ise tabloyu duvardan alıp resmi çerçeveden çıkararak paltosunun altına saklayıp müzeden elini kolunu sallayarak çıkıp gidiyor. aslında müze çalışanların evinin aranması sırasında onun da evi aranıyor ama resmi evindeki masanın altına yapıştırdığı için
-kimsenin de aklına evin ortasındaki masanın altına bakmak gelmediğim için- resim bulunamıyor. iki yılın sonunda bir italyan galeri sahibine satmaya çalışırken de yakayı ele veriyor.
şimdi gel gelelim hikayede hiç adı geçmeyen ama hikayenin baş kahramanı olan şahsa; eduardo valfierno...
bu zat tablolar çalınmadan altı ay önce mona lisa tablosunun altı adet kopyasını yaptırarak amerika'ya gidiyor. amerika'da galeri sahipleri ile görüşerek 300 bin dolara mona lisa tablosunu alacak açgözlüler arıyor ve herhalde pek de zorlanmıyor. bu saatten sonra ihtiyacı olan tek şey mona lisa tablosunun çalındığının duyulması. o sırada müzede tadilat işleriyle uğraşan vincenzo'ya tabloyu çalması karşılığında 30 bin dolar (günümüz parasıyla yaklaşık 1 milyon dolar) vaadediyor. bundan sonraki hikayeyi biliyoruz; vincenzo tabloyu çalıyor (tabi valfierno hiçbir zaman tabloyu almak için kendisi ile irtibat kurmayacak)
diğer tarafta ise valfierno elindeki altı adet tabloyu tanesi 300 bin dolardan satarak 1.8 milyon dolar gibi o zaman için çok büyük -gerçi günümüz için de iyi para- bir vurgun yapmış oluyor
triangulum galaksisi'nin detaylı fotoğrafı
-
hubble uzay teleskopu tarafından görüntülenmiş bu güne kadar ki en net fotoğraftır.
sciencealert sitesi 54 farklı fotoğrafın bir araya getirilmesi ile oluşturulan bu görüntünün yaklaşık 15 milyon yıldızı içermekte olduğu bilgisini vermiş.
messier 33 ya da ngc 598 adları da verilmiş olan bu galaksi bölgesi içerisinde üçüncü büyük galaksi ve andromeda galaksisinden daha küçük.
yaklaşık 15 milyon yıldızının görüntülendiği bu galaksinin 40 milyar yıldızdan oluştuğu düşünülüyor. bir fikir vermek gerekirse; andromeda galaksisi 1 trilyon , samanyolu galaksisi ise 200,400 milyar yıldızdan oluşuyor.
edit: desteğe ihtiyacı olan bir aile var, durum acil sanırım. (bkz: sonat emre için kök hücre bağışlıyoruz kampanyası)
debe olmak için tehdit etmek
-
(bkz: 400 favı verin bu iş huzur içinde çözülsün)
edit: nereye gitti bu başlık sahibi? ağır bedel ödeyecek öyle bırakmam onu.
yıldızlararası edisyonu: uçurulmuş.