hesabın var mı? giriş yap

  • - petro,olum buz gibi lan yemin ediyorum taşşaklarım boğazıma kadar çekildi bak, bademcik taşşak oldum
    - alyoşka ne dedin sen?
    - dondum diyorum mna koyim, soğuğun göbeğinde tutturdun denize girelim diye
    - yok yok en son ne dedin?
    - boğazıma çekildi?
    - boğazlar alyoşka...tabi yaa...kurtulucaz olum bu çileden yürü sıcak denizlere iniyoruz
    - öyle ha diyince inemeyiz usta bi plan lazım bize
    - hmm truva matruşkası yapsak? kocaman bi bebek içine askerler doluşmuş hı?
    - abi çok rica edicem denizden çıkıp konuşsak, bak buzul yüzüyo yanında penguen dalıp çıkıyo,sen farkında değilsin durumun ciddiyetinin
    - içiçe geçen bebeklerin içinde koca bir ordu, kocaaa!
    - abi çıkıyorum ben
    - müthiş petro olarak anacak tarih beni! muhteşem petro! dahi petroooo!
    - hah tam orda ince bi çizgi var abi,dahi'nin hemen orda
    - amaaan petro,canııım petro artık sana sana muhtacım petroo diye şarkılar yapacaklar!
    - hah,sanırım geçtin abi o çizgiyi. gel hadi gel havlunu tutuyorum bak.

  • "lan ben koca cumhurbaşkanıyım, trt mi seyredeceğim, nat geo wild seyrederim hep"

    diye de devam etmiş olabilir.

  • alev makinesi, günümüzde düzenli, düzensiz herhangi bir ordu envanterinde bulunmayan, geçtiğimiz yüzyıldan bolca kullanılmış, ana bileşen olarak genellikle propan kullanan bir silah.
    bu silahla bir yanılgı vardır. filmlerde alev makinesiyle yakılan kişiler(genelde askerler) çığlık atar ve debelenerek ölür. ama gerçekte, askeri bir alev makinesin, alevi üzerinize püskürtüldüğünde, çok kısa süre içinde içinde kömürleşerek ölürsünüz.
    örneğin bu japon askeri debeleyenmeyi bırakın, mevziden doğrulamadan ölmüş.
    birinci dünya savaşında ilk olarak almanlar tarafından üretilmiş ve savaş genelinde en fazla alman ordusunda bulunmuştur. ingiliz ve fransızların korktuğu bir silah olmuştur.
    livens large gallery flame projector isimli alev makinesi ise birinci dünya savaşında ingiliz askerleri tarafından kullanıldı. ikinci dünya savaşında, amerikan ordusunda başta, m1 ve m1a1 alev makineleri daha sonra ise, 60'ların sonlarına kadar kullanılacak olan m2 alev makinesi kullanıldı. alev makineleri pasifikte japonları psikolojik olarak da harap eden bir silah oldu.
    almanların en yaygın kullandığı alev makinesi ise, flammenwerfer 41 idi. bu amerikalılarınkine göre daha kontrolsüz bir silahtı, ve kullanan asker genelde şöyle ekipmanlar girmek zorunda kalıyordu.
    flammpanzerwagen ise almanların half truck'larında kullandığı alev makinesiydi.
    almanların tüpe benzeyen sığnak savunmalarında kullandığı abwehrflammenwerfer 42 isimli garip bir alev makineleri de vardı.
    1
    2
    ruslar ise geniş çaplı olarak üretilmiş, roks-2 ve roks-3 alev makinelerine sahiptirler. alev makinesi kullanan tank formatındaki sovyet tankları genelde t-34 şasesi üzerine yapılıyordu.
    ingilizler ise, churchill crocodile isimli alev tankın sahipti.
    amerikalılar bu bağlamda en fazla kullandığı ww2 tankı m4a3r3 isimli şerman varyasyonudur. reich ise stug 3 flamm ile alev makinesi kullanan tanklara envanterinde yer vermiştir.
    japon ve italyanlarda çok az miktarda sahaya sürülebilmiş alev tankları üretmiştirdir.
    post ww2 flame tanklarından en çok üretileni t-55'e alev makinesinin optimize edildiği bir türevi ve m67 zippo tankıdır.
    vietnam'da m67
    kore'de m67
    vietnam savaşında amerikan piyadelerinin en fazla alev makinesi kullandığı süreç 873. tepe muharebesidir.
    irish republican army 1989 yılında, roks-3'ün yerini alan post-ww2 lpo-50 isimli alev makinesiyle kuzey irlanda'daki ingiliz ordusu karakoluna saldırmıştır. 2 asker ölürken, ikisinin yada ikisinden birinin alev makinesiyle öldürüp öldürülmediğiyle ilgili açıklama yapılmamaştır.
    günümüzde, omuzdan atılan, termobarik başlık kullanan güdümsüz roketler alev makinelerinin yerini almıştır.

  • şehirlerarası yolculukta muavin gelip "ne alırdınız" diye sorduğunda yanınızdaki adam kahve veya çay alırken sizin hala kola veya meyve suyu aldığınızı fark ettiğiniz an.

    hele kahveyi alan adam "kek istemiyorum" derse sıkıntı daha da büyüyor. keksiz yapamam çünkü, kek önemli.

  • coğrafi keşiflerin ilk zamanlarında, yeni keşfedilen toprakların paylaşımı konusunda anlaşmazlığa düşen ispanya ve portekiz arasında, papalığın girişimiyle, imzalanmış bir antlaşmadır. papalık; portekiz'e brezilya'yı, geriye kalan yeni keşfedilmiş bölgeleri de ispanya'ya bırakmıştır.