ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mad max fury road
-
az önce izlediğim film. insanın içini ısıtan sımsıcak bir yol filmi. little miss sunshine'dan beri kalbimizi bu kadar sevgiyle dolduran bir film izlememiştik. sevgilinizle romantik dakikalar geçirmek istiyorsanız bu hafta sonu bu film sizin için harika bir seçenek olacaktır.
kedi
-
zorlu $ehir $artlarinda kocaman kamyonlar, kendisini kuyrugundan cevirip duvara firlatmak isteyen ilkokul cocuklari arasinda dogan; yurumeyi ogrenen, cop kari$tiran, olecegini anladigi zaman ormanlik bir yere kadar zorla yuruyup kimseye cesedini gostermeyen $ey.. ki$ gunleri yeni parketmi$ arabanin sicak kaportasi uzerinde gozlerini kapatmi$ bir $eyler du$unurken gorebilirsiniz.
rahat ev $artlarinda yumakla oynarken, radyatorun kenarinda pencerenin pervazinda uyurken, 4 aylik yavru-bodur boyuyla sicak sobayi merakla patiledikten sonra can havliyle bir yerlere ko$tururken de $ahit olabilirsiniz kendisine..
ku$ avlayayim derken ciktigi direkten inemeyip aglarken de gorulebilir, bahar aylarinin sonlarinda kendisine yeti$meye ugra$an yavrularini gezdirirken de..
genelde cikarlarinin bilincinde, tek ba$ina olmayi fazlasiyla seven, yakindan takip ettiginizde kendi ki$iligini olu$turup diger turda$larina gore daha 'agresif', 'cikarci', 'oyuncu', 'dost' gibi sifatlar kazanabilen estetik ve kadinsi yaratiklardir.
gunde 18 saat uyurlar.
bu lavaboyu sadece el yıkamak için kullanınız
-
abdest alınmaması için yazıldığını düşündüğüm uyarı.
benim okuduğum üniversitede de lavaboların arka kısmına şadırvanımsı bir şey yapıldı ama gençler anlamsız bir şekilde inatla lavaboda ayak yıkıyor.
one more cup of coffee
-
tatlı nefesin
gökyüzünde parlayan iki mücevher gibi gözlerin
sırtın düz, saçların pürüzsüz
yastığın üstünde, uzanırken sen
ama şefkat hissetmiyorum
minnettarlık veya sevgi
sadakatin bana değil
yıldızlara tepedeki
bir fincan kahve daha, yola çıkmadan
bir fincan kahve daha, gitmeden ben
aşağıdaki vadiye
baban bir kanun kaçağı
ve mesleği avarelik
öğretecektir sana seçmeyi ve elemeyi
ve bıçak fırlatmayı
krallığını gözetliyor ki
izinsiz girmesin hiçbir yabancı
titriyor sesi, seslenirken
yeni bir tabak yemek için
bir fincan kahve daha, yola çıkmadan
bir fincan kahve daha, gitmeden ben
aşağıdaki vadiye
kız kardeşin geleceği görüyor
annen ve senin gibi
asla öğrenemedin okuma-yazma
hiç kitap yok rafında
ve sınırı yok memnuniyetinin
sesin tarla kuşununki gibi
ama kalbin bir okyanus sanki
karanlık ve gizemli
bir fincan kahve daha, yola çıkmadan
bir fincan kahve daha, gitmeden ben
( special thanks to barefoot contessa )
ali baba ve 7 cüceler
-
sayın cem yılmaz'a bana bu şerefi layık gördüğü için teşekkür ederim...
belki nereden esinlendiğini de açıklar ;)
akp'ye oy vermeyenlere metroyu kullandırtmamak
kıyafetine karışılan sözlük yazarı
-
bugün içerenköyde şimşek fırına alışveriş yapmak için girmemle başladı olaylar. ne alsam diye bakınırken yanıma yaşlıca başörtülü bir teyze geldi. önce koluma dokundu ne olduğunu anlamadan irkilmemle birlikte korkma dedi. sonra herkesin içinde bu vaziyette sokağa çıkılmaz, böyle giyinemezsin dedi. ne var halimde deyince görmüyor musun halini dedi. bana göre görülmesi gereken bir durum yoktu çünkü... ince askılı diz hizasında bir elbiseden bahsediyorum. teyze ben de sorun yok sen benden uzaklaş deyince bu sefer kendisine yandaş bulmak için çalışanlara beni gösterip dinimizde bu şekilde giyinmenin günah olduğunu, başımıza ne geliyorsa bizim gibilerden dolayı geldiğini söylemeye başladı. orada çalışanlar ki sonradan biz onay vermedik size yapılana dese bile o zaman neden haddini bildirmediniz? neden ben hakkımı savunurken size hak veriyoruz, sizinle bu şekilde konuşamaz demediniz. kimse kimseyi giydiği kıyafet ile yargılayamaz. istediğimi giyerim buna kimse karışamaz. bu ne kendiniz bilmezlik? bu ne hadsizlik? sen kendinde bu hakkı nasıl buluyorsun?
olan biten'deki evlilik duyuruları
-
bişey itiraf edicem.
şimdi ben bu duyuruları her okuduğumda elimde olmadan bu çiftin ayrı ayrı başlıklarını inceliyorum "ulan acaba sözlükte nasıl tanışmışlar?" diye..
kızın başlığına giriyorum önce, çocuğun ilk entrysini arayıp buluyorum hemen:
bazen sonuç tamamen hayal kırıklığı oluyor tabi..
sweetgirl
1.hayatımın anlamı..ekşisözlüğe hoşgeldin bebişim!! (saykogitarist, 21.08.2003)
al işte dünyanın en sıkıcı çifti bu..zaten çıkıyorlarmış sözlükten önce de..:((
ama şöyle çiftler de olabiliyo:
sweetgirl:
5.entrylerinden anladığım kadarıyla bağımsız sinemayla ilgilenen yazar..(saykogitarist, 21.08.2003)
8. gerçekten çok güzel tespitleri olan yazar..(saykogitarist, 24.09.2003)
16.çukumel zirvesinde tanıştığım yazar, yanında erkek arkadaşı olduğu için fazla muhabbet edemesek de hoş sohbet bir insan izlenimi bıraktı bende..(saykogitarist, 11.10.2003)
22. şu bunaltıcı final döneminde msn sohbetiyle beni neşelendirmeyi başarmış badim.(saykogitarist, 2.12.2003)
27.bu zor günleri en kısa zamanda atlatacak olandır. sana erkek mi yok be süper badişim benimm:d:d(saykogitarist, 26.12.2003)
32.küçük sırrımızı sonsuza dek saklı tutacak olan badim..(saykogitarist, 01.01.2004)
36.biber kavanozum ;))) (aha bu noktadan sonra kopuyor zaten)
45.düpdüpdübeleğim..
60.pompiş yapmayı özlediğim..
70.yumiyumum..
75.hayatımı birleştireceğim insan!..
ahanda böyle işte..
ilişkilerini taa en başından itibaren tekrar yaşıyorum o entrylerde..çocuk kıza ilk nasıl yavşamış, kız ne tepki vermiş? sözlükte tanıştıktan ne kadar sonra buluşmuşlar? ne kadar sonra çıkmaya başlamışlar? ne zaman erkek/kız arkadaş yerine sevgililiğe terfi etmişler? sırf birbirlerine yazdıkları entrylerden o ana kadar ki ilişkilerinin soyağacını çıkarmaya çalışıyorum manyaklar gibi..
edit: olm anında msj doldu "abi ben de aynısını yapıyom ehehe" diye..tek manyak benim sanıyordum ama buralar hep manyak doluymuş sevineyim mi üzüleyim mi kestiremedim..
gitme
-
seni seviyorumdan bile güzel bir söz. çünkü kimse kimseye laf olsun diye gitme demez
pantolonun içine kabak koyup taciz etmek
-
ayni amcamiz yaz vakti konya merkez'de askili t-shirt le yürüyen ayni kizimizin suratina 'tu ahlaksiz, sizin yüzünüzden ahlak-ar-namus kalmadi' diye tükürecektir.
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ege (5) ve ilay'ın (3) tuvalette biri klozete, diğeri oturağa tünemiş haldeyken gerçekleştirdikleri öldüren diyalog.
ege: ilay bak ipe.
ilay: ipi bana versene ege.
ege: olmaz!
ilay: lütfen!
ege: bak ilay benim ipim var.
ilay: senin pipin var ege evet.
ege: hayır pipim var demedim, ipim var dedim.
ilay: sen kız mısın ki pipin yok?
ege: ya ben kız değilim, benim pipim var.
ilay: hayır senin pipin yok, senin ipin var.
ege: anneeeee, ilay bana pipin yok diyor.
ilay: annneeeee ama ben ona ipin var dedim.
romica: birbirinizi şikayet etmeyin!
ilay: aptal ege!
ege: ben aptal değilim.
ilay: aptal ege, aptal ege!
ege: terbiyesiz ilay!
ilay: sen de aptalsın!
ege: sen de terbiyesizsin!
ilay: ben terbiyesizim, sen aptalsın tamam mı?
ege: tamam, ne haber terbiyesiz ilay?
ilay: iyiyim aptal ege.
ege: ne yapıyorsun terbiyesiz ilay?
ilay: bana terbiyesiz deme, ben terbiyesiz değilim.
ege: o zaman ben terbiyesiz olayım sen aptal ol?
ilay: haıy ben aptal değilim, terbiyesiz değilim.
ege: anneeeee, ilay aptal olmayı da terbiyesiz olmayı da kabul etmiyor!
romica: ?!?
ege: ilay, o zaman ben hem aptal hem de terbiyesiz olayım?
ilay: tamam, aptal terbiyesiz ege.
ege: ama sen ne olacaksın?
ilay: ipi bana ver, afferin.
ege: eee, ne oldu şimdi?
ilay: sen hem aptal hem de terbiyesizsin, benim de ipim var!
ege: annneeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeeee!!!!!!!