hesabın var mı? giriş yap

  • ilk başta hollywoodvari bir gençlik dizisi gibi başlamıştı ne güzel. sonra gene araya silahlar girdi, namus girdi, intikam girdi falan. saçma sapan bir şeye dönüştü. yani bugün bir kuzey dediğin nerden baksan 4-5 kadının namusundan sorumlu. eski karısı var, eski sevgilisi var, eski sevdiği var, kardosunun eski nişanlısı var, anası var danası var.. herif bildiğin ulusal namus operatörü. kötü yola düşecek gibi mi oldun? hemen arıyorsun geliyor, mis gibi ev tutuyor, arada bir para gönderiyor, etrafındaki hergeleleri dövüyor.. bütün dizinin namusu bu herifin omuzlarında. kimse de demiyor ki aga sana noluyor? tam tersi herkes kabullenmiş, herkes memnun. adam bildiğin türkiye'nin en çok tavsiye edilen operatörü ya, canıms.

  • (bkz: leblebi tozu) tartışmasız.
    bir zeytin deposu vardı bizim sokakta. çoğu zaman kapalıydı ve önündeki merdivenler biz mahalleli çocukların karargahıydı. sokağın başındaki bakkaldan - bak şimdi hatırladım. bakkal hacı amcanındı ama çoğunlukla oğlu erdal abi dururdu. (bkz: erdal bakkal)- küçük şeffaf poşetlere sarılmış leblebi tozlarını alır bu merdivenlerde toplanırdık. pipetlerle leblebi tozunu yerdik. hızlı çekip öksürürdük, ağzımızı doldurup "yusufçuk" derdik falan. çocukluk güzel şeydi be kardeşim.

  • zamanında herkes altın alırken ben viski ve votkaya yatırmıştırm tüm paramı. evde 100 şişeye yakın içki var.

    her birine 20 şer lira zam gelse 2000 tl durduğu yerde deger kazanacak. altın böyle kazandırmıyor yav.

    bu devirde en akıllı yatırım viski abicim.

  • galadriel: kılıcım olmadan kim olurdum ki?

    kitapta olduğun kişi olurdun.

    neyse, avrupa kışı geçirecek enerji ihtiyacını karşıladı; tolkien mezarında dinamo şu an.