hesabın var mı? giriş yap

  • nasıl ki kendi çocukları şehit olmadığı için ekranlara çıkıp şehadet üzerinden goy goy yapıyorlar, kendi çocukları tacize uğramadığı için de mağdurlar üzerinden goy goya devam ediyorlar. empati sıfır ahlak sıfır paralar sıfır.

  • hemen bakıyoruz 2023 malatya seçim sonuçlarına;
    mv seçimi cumhur ittfakı: yüzde 68.
    c.başkanlığı seçimi erdoğan: yüzde 69

    sizler için herşey yolundaymış malatyalılar. o yüzden öyle basın açıklaması falan anarşiklik yapmayın.

    t: ezanların susmayacağı, bayrakların inmeyeceği bir açıklama.

  • kafalar 300 yıl geriden geliyor dedirten harita. millet mars'ta koloni hazırlığı yapıyor, biz halen daha orta çağ kafasıyla, amerikan ve israil silahlarıyla ıslak fetih rüyaları görüyoruz. devir teknoloji devri. sınırlar kalkıyor dünyada. adam gibi üretip, paranla ve teknolojinle dünyada söz sahibi olmadığın sürece üç karış fazla toprağının olması veya olmaması kimsenin sikinde değil.

  • daha önce yüzbinlerce defa denenmiş klişelerle dine adam döndürebileceğini zanneden bakar kör tespiti..

    lan olm "hiçbirşey yoktan var olamaz" ifadesini kullanmaması gereken adam sensin, biraz düşün amk. ateistlerin öldükten sonra cennete gidileceğine inanmayı istemediklerini mi sanıyorsun? o soruları hiç sormadan, çat diye ölünüp herşeyin bittiğine inanmak kolay mı sanıyorsun?

    biraz yapıcı/yaratıcı olmayı denesen belki faydan olacakken taşak konusu olmayı seçiyorsun..

    edit; bakan/bakar düzeltmesi vs..

  • kızı çok akıllı, ufku çok geniş, çalışkan, karakterli ve geleceği parlak bir öğrencidir. seneye üniversite sınavlarına girecek. aksi olmayacağından eminim gerçi ama umarım geleceğini etkilemez.

    babası da çok neşeli kızıyla ilgili bir veliydi.

  • acun ile çalışan çoğu kişinin aile düzeninin bozulması ve boşanmaları tesadüf olabilir mi?

  • 2012 draftında yüksek sıralarda seçilmesi bekleniyor. 1. sıraya çıkması bile muhtemel. scoutlar kendisini kevin garnett'in gençliği ile kıyaslamakta. içerden ve dışardan, oyunun iki yönünde efektif, fundamentali kuvvetli bir uzun. 93 doğumlu ve 2.08 m boyunda.

  • ne zaman ki bir şehit haberi çıkar benim raporda ya da haberde içgüdüsel olarak ilk baktığım şey şehidin çocuğu olup olmadığıdır.

    kesinlikle ajitasyonla falan bir işim yok, kameralara bıçak kemiğe dayandı açıklaması vermek dışında bir şehit evine gittiyseniz görmüşsünüzdür. ortamdaki en çarpıcı şey şehidin çocuğudur. hele ki bebekse 1 yaşında falansa hiç bir şeyden haberi yoktur onun. etrafında feryat figan ağlayan, gözyaşlarını durdurmaya çalışan insanların yanında hep bildiği şeyleri yapar. halıda oynar. kendinin durup durup başını okşayanlardan bunalır. annesinin neden etrafında beş kişinin olduğunu ve herkesin ağladığını bir süre merak eder. babası o sırada bir morg çekmecesindedir. babası kendisini bir daha asla görmeyecektir. ilk adımlarını, ilk karnesini, okuldan mezun oluşunu, düğününü falan tecrübe edemeyecektir. işte o çocuk hayatının o gün geri döndürülemez bir şekilde değiştiğini bilmeden çocuk olmaya devam eder. ama bilirsiniz. zira bu manzara değişecektir. bu ortam insanlık tarihinin gördüğü en ciddi, en dolu sorunun ama bir ama beş yıl sonra doğmasına mutlaka vesile olacaktır. hiçbir cevabın şiddetini dindiremeyeceği bir sorudur o :

    -benim babam nerede anne?
    -şehit oldu yavrum. meleklerle beraber.
    -ama neden???

    ne diyeceksiniz o vakit tam olarak? sünni değil diye ondan 10 yıl öncesine kadar resmen tanıdığımız, meşru saydığımız, karşılıklı resmi ziyaretlerde bulunduğumuz, yıllarca ticaret falan yaptığımız falan bir ülkenin (komşumuz bu ülke) liderini ilk fırsatta sattık. adamın ülkesinde iç savaş çıkınca kendisini diktatör eset ilan edip, hükümet olarak savaşın taraflarından bizim de dini anlayışımıza daha yakın sünni factionla -yani tekbir getirip kafa kesip ciğer yiyen ösocularla el nusracılarla flört ettik. ama sonra gün oldu devran döndü işler pek yolunda gitmedi, bunlar iki elleriyle bir şeyi doğrultamadılar, işte biz de bu cihatçıların elde kalan son toprağını korumak için bu rusyayla iranla masada anlaştık. işte bu amaçla kaleler kuleler gözlem noktaları kurmuştuk top tüfek de girmiştik babanı da üç kuruş maaşa oraya dikmiştik. sonra o ülkenin meşru rejiminin askerleri kendi ülkelerindeki bu bizim kulelere haince saldırdılar. kendisi o yüzden şimdi meleklerle beraber.

    bu çocuğun size cevabınızın kolpa olduğunu farkedip ağız dolusu küfretmesi için kaç yaşına gelmesi gerekiyor sizce? 10? 12?

    vatan uğrunda can vermeyi "komşularla sıfır sorun" politikası güderken onların ülkesinde onların askerleri tarafından öldürülmeye kadar uzatırsanız o masum "neden" sorusunun altında nasıl ezilirsiniz biliyor musunuz? o çocuğun artık babasının olmayışını değil sizin yamalı dış politikanız veya 2007 astana anlaşması, dünyanın bütün dinleri bir araya gelse mantıklı bir şekilde açıklayamaz. o çocuk sizi unutmaz. güneşi balçıkla sıvayamaz, suriyede tam olarak ne bok yediğinizi, niye bu rezilliğin bir aktörü olduğunuzu kendisine açıklayamazsınız.

    artık suriye işi daha da dibe girdiği, artık idlibi halebi geçip zat ı muhterem tarafından şam da denildiği için aklıma geleyor bir takım deli sorular:

    * tsk'yı alıp şam'a girmeyi planlarken bu meşru hiçbir cevabınızın olmadığı kaç adet "neden babam yok" sorusu geldiğinden haberiniz var mı?

    * o operasyonda düşenler vatan savunmasında mı şehit olmuş olacak? ne bileyim zamanında kore'de falan şehit verirken bizi ittifaklarına alsınlar da sovyet rusya bize dalmasın diye şehit vermiştik. onlar bile vatan savunması idi. suriye'de vatanın tam olarak nesini koruyor tsk?

    * şam'ı ele geçirdikten sonra oranın tamamen düşman olmuş (belligerent bir işgalci olduğumuzu düşünürsek) halk sayesinde bizim vietnam savaşımız haline gelmeyeceğini siz mi garanti ediyorsunuz? sovyetler afganistanı, amerika ırak'ı aldı. almakta sıkıntı yok. sonrasında ne olacak mesela? beş yıl orada kaldıktan sonra artık kaç bin şehitle, kaç bin "neden" sorusuyla dönmeyi bekliyorsunuz?

    * tsk vatan savunması veren kurum mudur suriye iç savaşının en zayıf aktörünün (öso) savaşını onlar için kazanmak için mezhep savaşına falan girip şehitler vermeyi göze almış bir tür heyula mıdır?

    * asker olarak idlib şam arası 325km'lik bir mesafeyi ortamda iç savaş dönerken, ülkenin güneyi komple esad'a biat etmiş bir haldeyken, tartus'ta konuşlu rus s400'leri 15m üstü her irtifayı her an tararken hava desteğinden aşağı yukarı mahrum olarak sizin liderliğinizde mi gideceğiz?

    * rusya'nın 1500 kişilik personelinin 2016 senesinde suriye'de geçirdiği bir günde 4.4 milyon dolar kadar masrafı olduğunu düşünürsek şam'a top tüfek gidecek ve orada bir müddet kalacak personelin mevcudunun bunun 60-70 katı olacağından haberdar mısınız? o operasyonun ilerleme safhasında can kaybı şehitler ve size ileride neden diye soracak binlerce çocuk hariç günlük 264 milyon doları (dolar 6 lira falanken) ekonomi bu haldeyken kimin vergisiyle kaç ay boyunca ödemeyi planlıyorsunuz? size babam neden yok diyen çocuğa da "itibardan tasarruf olmaz" diyecek misiniz?

    * başkalarının çocukları üstünde bu kadar kolay tasarruflara gidebilen insanların kaçının çocuğu bilfiil orada?

    artık herşeyi gördüm daha da şaşırmam dedikçe geliyor. dur bakalım daha neler göreceğim.

  • bunların bundan sonraki hayatlarında toplumdan tamamen dışlanması, “sosyal ölüm” yaşaması gerekiyor. kimse ciddiye almayacak, kimse iş vermeyecek, gören sırtını dönecek, iki kelam sohbet edecek adam bulamaz hale gelecek. başka türlü iflah olmazlar.