ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
monica bellucci vs sofia vergara
-
"monica bellucci"nin isminin yanına "vs" koyabilenleri bizlere gösteren başlıktır.
allah affetsin.
sözlükçülerin en iyi 5 roman listesi
-
kibariye
tarık mengüç
adnan şenses
kobra murat
george hagi
edit:
denizleriastagel, balık ayhan;
karayemis, izmirli taylan için hatırlatma yaptı.
görüldüğü gibi oynayan bir toplumuz.
aziz sancar
-
wos eylül 2014 verilerine göre 410 yayın yaparak en yüksek "h-sayısı"na (97) sahip bilim insanı.
(bkz: cbt)'de yer alan verilere göre h-sayısı 80 üzerinde olanlar "nobel ödülü alacak ölçüde evrensel başarıyı tanımlayan ölçüye ulaşmış bilimciler" olarak tanımlanmakta. aziz sancar'ın h-sayısı 97 olduğuna göre nobel ödülü alan türk bilim adamlarına dair haberler duymamız yakın gözüküyor.
[şöyle bir fotoğrafı vardır https://www.physics.ohio-state.edu/…/dpg-sancar.jpg]
açınca oh be dünya varmış denen şeyler
-
havanın yavaş yavaş kararmasını farketmeyip laptop başında çalışırken, ışıksız odada ansızın içeri dalan birinin açtığı lamba.
almanya'daki 3 milyon türk'ü yollarım diyen alman
-
şimdi almancıların sıçtığının göstergesidir.
uzaktan reis sevdası yaşanmaz canlar gelin böyle :)
amk euro kazanın, gelin türkiye'de tl ile tatilinizi yapın krallar gibi sonra "egonomi çoh iyi, reisi çoh seviyoz". yok öyle gelin burdan sevin.
edit: @vlkn34 isimli çaylak arkadaş şu paradoksu da eklememi istedi :) güzelmiş.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"davutoğlu canlı yayına çıkınca sağa zıplasın diye 6'ya basasım geliyor."
boğa heykeli
-
http://www.degisti.com/…/eski-kadikoy-altiyol1a.jpg
https://i.pinimg.com/…62fb17a91edad34210ed84bf0.jpg
kadikoy'de altiyol caddesinde bulunan bu heykelin konumunda pek bilinmeyen bazi seyler var, anlatayim belki ilgilenen olur.
oncelikle boga heykelinin durdugu noktayi merkez aldiginizda, kusdili caddesi, halitaga caddesi ve sogutlu cesme tren istasyonu kismini da kapsayan, hatta sogutlu cesme camiini de icine alan buyuk bolge aslinda en az 2000-3000 yillik antik nekropol yani oluler sehri. yani o meydanin, caddelerin falan alti lahitler ve kutsal yapilarla dolu. zamaninda yol yapmak icin yapilan kazilarda tam boga heykelinin bulundugu nokta da dahil olmak uzere yer altindan cok sayida lahit ve antika esya cikarilmis. 60lar, 70ler ve 80lerde yapilan bu kazilar o kadar ustun koru ki. hizlica kolay cikaralabilecek seyleri cikarip geri kalan devasa antik yapilarin ustune beton dokulerek yok edilmis. birkac resim;
https://scontent.fada1-5.fna.fbcdn.net/…oe=5ef9ebf2
https://scontent-lht6-1.cdninstagram.com/…tqwmq==.2
https://scontent-lhr8-1.cdninstagram.com/…jq4oa==.2
https://scontent-lhr8-1.cdninstagram.com/…tu3mw==.2
https://scontent-lht6-1.cdninstagram.com/…jqxmg==.2
https://scontent-lhr8-1.cdninstagram.com/…jq0mq==.2
daha da trajik konu ise, o bolgedeki butun apartmanlarin aslinda antik bir mezarligin (bkz: nekropol) uzerinde yukseliyor olmasi. zaten kadikoylu olanlar bunu aile yaslilarindan apartmanlarinin yapilmasi sirasinda neler yasadigi seklinde duymuslardir. butun arazi sahipleri cikan tarihi yapilarin apar topar ustunu ortup apartman dikmis. isin daha da garibi ise butun bu umursamazliga ragmen birkac sene once bir okulu yenileme insaati icin kusdili caddesinde yapilan temel kazisi sirasinda yine bir suru tarihi kalinti ve lahit bulunmus, birkac resim;
https://i2.milimaj.com/…c8d752707291c1d740353e6.jpg
http://aktuelarkeoloji.com.tr/…b2a33d1519629672.jpg
zaten gecen senelerde tren yolu yapacakken yapilan kazida tesadufen tum haydarpasa gari bolgesinde antik medeniyet kalintilari, kilise vesaire bulunmasini duymayan kalmamistir. hayir misket oynamak icin cukur kazsan tarihi kalinti cikan kadikoy bolgesinde bu konuya dair bir bilinc olmamasina ne diyeyim bilmiyorum. gercekten toplumun boyle umursamaz olmasi tarihe gececek cinsten bir basari yahu. dusun ki kadikoyun en orta yeri ve eglence mekanlarinin merkez noktasi en az 2000-3000 yillik bir oluler sehri yani antik mezarlik.
yahu amerika'da olmayan tarih uzerinden kizilderili mezarligi ustune kurulan evler vesaire diye hayali konular uzerine steven spielberg falan poltergeist diye filmler yapar, stephen king gibi adamlar bir araba dolusu kitap yazar, obur tarafta her gun yuzbinlerin uzerinde oturdugu gezdigi istanbul'un en eski ve onemli semtinin merkezinin altinda devasa bir nekropol var umursayan yok. ustelik sadece kadikoy merkez degil, kuyubasi, goztepe, merdivenkoy, gozcubaba, erenkoy, sahrayicedit semtlerinde de yuzeyin altinda pek cok antik kalinti mevcut. butun bu semtler antik yikintilar uzerine insa edilmis.
hayir isin kotusu ben de o boga heykelinin simdi durdugu yerin hemen ordaki binalardan birinde dogdum. ulan bilmeden oluler sehrinin/antik mezarligin merkezinde dogmusum anasini satayim, aslinda biraz azmetsem gurogli diye takilabilirmisim yani. gurogli nedir diyen olursa anadolu'da hayali sekilde koroglu diye anlatilan karakterin turk mitolojisindeki gercek hali,mezardan dogan/mezarin oglu manasindaki turk mitolojisi kahramani.
bu arada o boga heykeli bir ara asagiya rihtima inmisti 80'ler civari, sonra tekrar yukari cikti. elin metalden heykeli bile yerinde sabit durmayip yenilik pesinde kosarken toplumun azimle sebatla yerinde saymaya hatta geri gitmeye calismasi da takdire sayan bir konu.
bir de yeri gelmisken soyleyeyim, "raki soyle icilir/raki icme adabi" diye zirvalayip kafa utuleyen daha uc-bes sene once koyunden gelip kadikoy'u isgal etmis cahil/lumpen/hirbo kitle "kadikoy'lu boga heykelinde fotograf cektirmez" diye de zirvaliyormus, onlari kaale almanin alemi yok. 5-6 kusaklik kadikoylu olan saygin yasli insanlar, kadikoyun gercek sakinleri, kusaklik kadikoy'lu sanatcilar vesaire de fotograf cekilirdi ta 80'lerde bile. uc gun once koyunden gelmis kiro davarlarin lafina itibar etmenin manasi yok. zaten onlarin gelisi kadikoy'u berbat etmisti, bir daha da toparlanamadi.
herneyse, bir daha kadikoy boga heykelinin oradan gecerken aklinizda bulunsun, butun o caddelerin ve apartmanlarin alti boydan boya en az 2000-3000 yillik antik mezarlik/nekropol/oluler sehri. diablo 'daki gibi hissedin biraz, ayaginizin altindaki gecmise dair hayaller falan kurun. oyle mal gibi yuruyup gitmeyin. kulturel mirasa, dunya tarihinin en onemli noktalarindan biri olan kadikoy'e hakettigi degeri verin.
ha bunu niye anlatiyorum? yaptigim 2 adventure oyununda da boga heykeli bolgesindeki kadikoy nekropolu, kadikoy konsili, nika ayaklanmasi, patlican yanginlari , latin istilasi, gibi daha pek cok istanbul ve kadikoy tarihine ait konuyu/bolgeyi/efsaneyi kapsayan bolumler var, "millete laf ediyon da sen bunlari dunyaya tanitmak icin ne yapiyon da laf ediyon duduk?" diyen olursa diye soyluyorum bunu. benim elimden gelen bu.
cem yılmaz'ın serenay sarıkaya ile dalga geçmesi
-
gençler hatırlamaz. cem yılmaz doksanlarda levent kırca'ya isim vermeden sürekli bir konuda dokundurmaya çalışırdı. "bazıları güldürürken düşündürmeye çalıştı hep bu ülkede" diye girerdi lafa... "ben mi? ne düşündürücem lan ben dümdüz kırar geçiririm alayınızı" derdi. hatta yanlış hatırlamıyorsam doğru düzgün güldüremedikten sonra düşündürsen ne olur gibi şeyler de söylerdi. vardır eski şovlarında. açın bakın.
başka konular da vardı aralarında gerçi. pek yakında filminin intihal olduğu iddiası üzerine de bi davaları oldu sanırım. ayrıca gezi sürecinde cem yılmaz'ın bazı tweetleri'ni silmesi üzerine levent kırca'nın tepkileri de haberlere konu olmuştu.
bu olaylardaki haklıyı haksızı bilmem. ama yıldızları pek barışmadı senelerce bu iki komedyenin. benim anlatmak istediğim ise başka bi konu.
insan yaşlanırken bazı şeyleri eskisi gibi yapamaz. bu doğanın kanunu... ben cem yılmaz'ı, bazı konularda çok büyük konuştuğu için her zaman biraz endişeyle izlerdim. "güldürürken düşündürmek ne lan ehehehe" diyen hallerinden, o isim vermeden eleştirdiği adamların yaşlarına geleceğini de bilirdim. rahatsız olurdum o cüretkarlıktan.
nitekim o günler geldi. hatta cem yılmaz şu an levent kırca'nın prime döneminden daha bile genç bir yaşta. ona rağmen "ne düşündürücem lan kırar geçiririm dümdüz" hallerinden çok uzakta. kaldı ki son gösterilerinde bir şeyler düşündürme derdi de olan bi adam izlenimi veriyor açık açık...
demek ki hayat seni öyle bir yere eviriyor ki eleştirdiğin şeyin ta kendisi haline gelebiliyorsun.
şimdi gelelim asıl meseleye. levent kırca hayatı boyunca kime ne söyleyecekse çatır çatır karşısına çıkıp lafını ağzının içine gömmüştür. sonrasında "ben onu kastetmedim, siz anlamamışsınız" diyeceği hiçbir polemiği yoktur.
bugünkü paylaşımında cem yılmaz'ın açık açık birine bir şey anlatmadığı ortada. ancak bir şeylerle dalga geçmiş olabileceği hissine kapılabiliyoruz.
ama işin kötüsü, hissettiğimiz şeyde levent kırca'nın; en avam skecinde bile böyle bir basitlik kullanmayacağını biliyoruz.
yani ne bir alenen diyeceğini deme duruşu var mesajının, ne de amaçlanan mesajda bir asalet...
cem yılmaz iyi bir komedyen midir? bir zamanlar öyleydi. büyük bir sanatçı mıdır? bu sebeplerden dolayı benim nazarımda hiçbir zaman olmamıştır.
ekşi sözlük
-
bir gün aniden ortadan kaybolsa bile sonrasında torunlarımıza anlatabileceğimiz acayip bir masalın ta kendisi ekşi sözlük 21 yaşında!
kendinden bir şeyler katan ve kendinden bir şeyler bulan tüm yazar ve okurlarımıza teşekkür ederiz. iyi ki varsınız.
kılıçdaroğlu sertleşiyor mu
-
26.07.2023 tarihinde habertürk'te yayınlanan ht360 programında atılan manşet:
"kılıçdaroğlu sertleşiyor mu?"
ben olsam "12 yıllık iktidarsızlığa rağmen hala sertleşebiliyor mu?" diye manşet atardım sanırım :pp
görsel
türk kızı vücudu
-
kara kafalı, cücük boylu, kalçasız, omuzsuz, göbekli, piknik tip türk erkeğinin bir türlü beğenmediği vicuttur.