hesabın var mı? giriş yap

  • "bana siyasal islam ın değdiği, güzel kalan tek bir şey gösterin.." alt metinli bir değişim.

    soldaki yiğit bulut'un dolar tl paritesi 1 tl civarındaydı, sağdaki yiğit bulut'ta ise dolar 8 tl.
    türkiye ekonomisinin özeti budur.

  • insan hayatının sarsıcı donum noktalarından birisidir.
    uzun zamandır pesinden kostugunuz,icli dıslı olup bir türlü sevgili klasmanına sokamadiginiz kiz yavas yavas bıkkınlık vermeye baslamistir.
    daha az aramaya,daha az dusunmeye baslarsiniz.
    iste tam bu sirada evrenin gotos yasaları devreye girer ve kız sizin aramalarinizin yoklugunu hissetmeye baslar.icin icin sizi dusunmekte ve hatasını anlamaktadır.
    yorgun argın gecen bi is gunu sonrasi eve gelirsiniz.karnınız acikir.hersey olabilir yemek icin.yuzlerce cesit vardir elinizde.ama siz kuzu kelle yemeyi tercih ederseniz bilinmeyen bir icguduyle (evrenin gotos yasalari strikes back)
    siparis verilir kelle eve gelir.dil ayri damak ayri beyin ayri yenir.goz emilir.
    o sırada kapı calar.ah iste sigaranız da gelmistir.gider kapıyı acarsiniz.
    diliniz tutulur.elinizde tuttugunuz kuzu gozu yuzlerce ton cekmektedir sanki.agzınızın etrafindaki yaglari yalamaya calirsiniz ama nafile.
    hayran oldugunuz kiz kapinizdadir.mahcup bir sekilde gozlerini yere dikmistir.
    cok dusundum diye baslar soze
    cok dusundum ve sana haksizlik ettigimi anladim.gorundugunden cok farkli ve zarif biris... aa aa o ne elindeki goz mu o elindeki .ay goz yiosun sen yaaa

    kaltak ya.susi de yiyoruz.o zaman gelsene.

  • "serbes açık cezaevine geçtikten sonra covid-19 salgını tedbirleri nedeniyle tahliye edilmişti."

    kaynak

    2017 yılında yüzde yüz kusurlu olarak 3 kişiyi öldür, 2020 de sokağa geri dön.

    benim için allahsızlığın en can sıkıcı noktalarından biri de tüm bu yaşananların bir bedelinin olmaması. adalet olsa belki biraz ama o da yok.

    sen takıl emrah, ye, iç, partile. 3-5 yıla bişiler yazarsın. kendimle hesaplaşma falan. oh, yuvarlanıp gidersin.

    dünya tam sana göre. bizler için zor.

  • şarabın yıllandırılması için kullanılan meşe türleri kuzey amerika ve fransız kökenlidir. bu türlerin seçiilmesindeki neden gözenekli bir dokuya sahip olması, hafifliği, esnekliği, akıtmaması ve şarabın yıllandırılması esnasında şaraba kazandırdığı koku ve tatların şarabın karakteristiğiyle uyuşması nedeniyledir. günümüzde fıçı yapımı esnasında bombeliğin kazandırılması için toasting denilen bir metod kullanılır. bu şekilde fıçıların içi yanıklık özelliği kazanır ve yıllandırılan şaraplar da bu sayede baharatımsı aromalar taşır. şarap asidi denilen tartarik asidin zamanla fıçıların gözeneklerini kapatması sözkonusu olduğundan 5 yılda bir fıçıların yenilenmesi gerekir. modern şarapçılıkta eskiye göre hacimce daha ufak olan 225 lt'lik barik adı verilen fıçılar kullanılmaktadır. yüzey alanı ne kadar ufak olursa, fıçının şaraba olan etkisi o kadar fazla olur. bir fıçının yapılabilmesi için ağacının 80 yaşına gelmiş olması gerektiği gibi, bir ağaçtan sadece 2 adet meşe fıçı yapılabilmektedir. şu anda türkiye'ye geliş fiyatları 1.500 - 2.500 usd arasındadır. henüz türkiye'de fıçı yapımında kullanılan meşe türü yetiştirilmemektedir. çok eskiden iğneada'da fıçı yapımıyla uğraşıldığı bilinmektedir.

  • yaşamayanın bilmeyeceği duygudur.

    o ustanın ordinaryüs profesör havasıyla ağır ağır arabaya gelişi, kollarını yay gibi açarak aracın önünü hatun beli kavrar gibi kavraması, ağzında sigarasıyla 67 derece motora eğilmesi, bas diye araç sahibine emir vermesiyle beraber başlayan çevre araç sahiplerinin sanki kırk yıllık dostunun arabasıymış gibi aracın yanında saniyesinde belirip kardeşimli, dostumlu, sıcak bir sinerjinin anında yaratılması durumudur. ulan şu ülkede her yer oto sanayi olsa inan bana hiç bir yerde kavga gürültü, türk kürt, fener cimbom kavgası yaşanmaz.
    yok abi oto sanayide mutsuzluğa yer yok, hele ki bi de bir aracın kaputu açılmışsa.

  • ananas aldırdım esprisinin önünü kesmek içindir. cennet sonsuz huzurlu bir yer, tatsızlık çıkartmanın alemi yok.

  • "bazı şeyleri silersen,onunla silinir bazı şeyler.
    bırak saatler oyalansınlar.
    sırtına duvar arar insanlar ki yaslansınlar.
    çoğumuz aslen deli ve dünya deliler hastanesi.
    hastaların doktorları hastaların kendisi."

    (bkz: serbest)

    "aklım koca bi mezarlık,
    gömülen gömülene, unutulan unutulana, kayıplara karışan karışana.
    hatırladıklarım, unuttuklarımdan az,
    geçmiş zaman karanlık, yarınlar beyaz. "

    (bkz: meftun)

    "bilgilerimiz sis, kaybolur batan güneş gibi
    akıl inzivaya çekilir, bir gün terk edip gider bizi
    sevgi tutuklu bir kral, esaretten bezmiş meğer
    aşk bir mülteci, göçüp gider, bilmez değer..."

    (bkz: kürdan kollar)

    "ölümün sessizliğine eşsiz bir seda ile girdim,
    boğulmaktan korktuğun denizin tahmininden derinim."

    (bkz: iki tanık)

    "güçlü rüzgar nefesi, selvi dağ tepesini viran etti,
    kalp hayat endişesiyle akan zamanı tavaf etti.
    gözler sözlerin sertliğiyle yaşa bulanıp ah çekti
    sensiz geçen günlerin kazası yok be sevgilim.. "

    (bkz: soğuk küvet)

    "dişlerimden gardiyanlar hislerimden çağlayanlar
    kirlerimden bataklıklar kemiklerimden korkuluklar
    parmaklarımdan sivri bıçaklar yaratıp savundum kalemi
    sırra açmak cinayetti bir kilo altın sükunetti"

    (bkz: kötü insanları tanıma senesi)

    "bu güçsüzlüzlüğe güç yetirmek inan beni aşan bir şey
    yaptıklarını bilip hala senden caymamak garip bir şey
    bana dokunma, yanımı senle doldurma
    isteksizce bir teklikle kalmalıyım yalnızca "

    (bkz: mevsimler gibisin)

    "aklım koca bir mezarlık, gömülen gömülene, unutulan unutulana, kayıplara karışan karışana. hatırladıklarım unuttuklarımdan az, geçmiş zaman karanlık, yarınlar beyaz."

    (bkz: meftun)

    "saklı kaldı her düşende kırılan onca göçebe his
    biz dünden olma yarına varma garibeyiz"

    (bkz: 24)

    "hayat en yakın dostumdur, hep yanımda yürür
    bir gün beni terk etse kemiklerim üzüntüden çürür"

    (bkz: kürdan kollar)

    "dünya kızına aşık olmak seni delirtir,
    bu kız izdivaç için ne kötü bir cariyedir.
    ecel aramaz enseler,
    yerine gelmez sarsılan güvenler,
    içine düştüğüm masalsı serüvenlerdir;
    gamzelerime ab-ı hayattan can verenler.
    yüzmekten yorulduğum bu en derin denizdir boğulduğum,
    dörtlüklerim kulacı atar, benim, benim
    dipte vurgunum, moralsizim solgunum,
    yine de kendimi teskin edebilecek bir seviye olgunum,
    pişmanlık asla kaçamayacağın bir canavar,
    elleri bazen öldürür, bazen sertçe yakalar.
    bil ki sagopa cesaretinin bir kısmını zulada saklar,
    yanan ışıklarımı kaplayacak kadar karanlığım var. "

    (bkz: bir kulaç daha atsam karadayım)

  • muhalif medya diye bir şey kalmayınca adamlar birbirlerini linç etmeye başladılar. bağımlılık olmuş, birilerini linç edip hedef göstermeyince elleri titriyor adamların.