hesabın var mı? giriş yap

  • allman brothers band den, bob dylan a birçok ünlü grup ve müzisyeni etkilemiş olan blues sanatçısıdır.

    müzisyen bir ailenin çocuğu olarak, georgia'da bir gözü doğuştan kör olarak doğmuş ve çocukluğunda diğer gözünü de kaybetmiştir. müziğe erken yaşlarda başlamış, annesinin ölümünden sonra genç yaşlarda evi terketmiş ve gezgin şarkıcı olarak ülkeyi dolaşmaya başlamıştır. bu süre içinde çeşitli mekanlarda çalmış, ayrıca farklı isimlerle birçok kayıt yapmıştır. 1956 yılında ünlü plak firması atlantic records tarafından, doğaçlama çaldığı bir eseri kayıt edilmiş ama ticari açıdan başarı sağlayamamıştır. bu kayıttan üç sene sonra, 1959 yılında alkolizm ve şeker hastalığı nedeniyle vefat etmiştir.

    blues başta olmak üzere ragtime, dini müzik gibi tarzları icra etmiştir. genelde 12 telli gitar kullanmış, gitarı fingerstyle tarzı ile çalmış, o dönemde ragtime tarzı blues icra eden diğer müzisyenlerden farklı olarak, slide gitar tekniğini de başarıyla icra etmiştir. yumuşak vokal tarzı ile, dönemin diğer delta blues şarkıcılarından farkını ortaya koymuştur.

    ticari olarak başarı sağlayamamısına rağmen, yaşadığı dönem içerisinde sokak müzisyeni olarak en çok kaydı bulunan sanatçılardan birisidir. allman brothers band, bob dylan, white stripes, taj mahal gibi birçok sanatçı ve grubu etkilemiştir. eserlerinden biri olan statesboro blues allman brothers band tarafından yeniden seslendirilmiş ve grubun en sevilen şarkılarından birisi olmuştur. ayrıca birçok eseri allman brothers band'in konserlerinde seslendirilmiştir. bob dylan, kendisine olan hayranlığını ve saygısını blind willie mctell şarkısıyla göstermiş ve bu şarkı sanatçının en beğenilen eserlerinden birisi olmuştur. doğduğu yer olan georgia'da, her sene kendisinin adıyla bir blues festivali düzenlenmektedir.

    blind willie mctell, yaşadığı dönemde ticari başarı sağlayamaması ve sokak müzisyeni olarak hayatını sürdürmesine rağmen, günümüze ulaşan kayıtlarıyla, blues müziğinin en önemli isimlerinden birisi olarak kabul edilmektedir.

  • babanın kendisi daha çocuk.
    24 yaş baba, 3 yaş çocuk, 1 yıl yapım zamanı 18-19 da evlenmiş yurdum insanı.
    anadolu bilgeliğiyle birleşince sonuç bu oluyor.

    yazar arkadaşlar uyardı 4 çocuğu varmış. benim calculus ı-ıı, econ math bunları hesaplamaya yetmez. ayrı bir seviye.

  • 18 kişilik kadroya bu 14 yabancının kaçının gireceği, ilk 11'de kaçının oynayacağı önemlidir. yine sınırlama olursa eskisinden pek farkı kalmaz.

    not: takımlar sahaya 11 yabancı ile çıkabilecekmiş. şimdi türk futbolcuları düşünsün..

    not2: bir spor yorumcusunun tweet'inde belirttiği gibi:
    "çoğu takım zaten futbola yabancı 11'lerle çıkıyordu sahaya. bu konuda bir değişiklik yok."

  • bazen bir dilencinin isyanı ile tetiklenen farkına varma anlarıdır.

    üzerinden yıllar geçmesine rağmen unutamadığım, her hatırladığımda içimi burkan yaşlı amcanın isyanı da bunlardan biridir. ankara'da, şu anda neresinde olduğunu hatırlamadığım bir bölgede sıra sıra dizilmiş, gelenlerden para dilenen, ve bu işi mecburiyetten değil de meslek olarak yaptığı çok belli olan, kucağında bebekli kadınların arasında, kaldırıma çökmüş, umutsuzca insanların yüzüne bakan, kucaktaki bebek faktöründen dolayı bütün sadakaları kadınlar aldığı için eli boş, havada kala kalan amca sonunda dayanamayıp, yorgun sesiyle "ben de insanım, bana da verin" diye isyan etmişti. kadınlar yüzsüzce kikirdeyerek adamdan biraz uzaklaşıp ona da dilenme alanı açmışlardı, ama insanlar daha amcanın yakınına bile gelemeden önlerine atlayıp rahatsız edici bir şekilde dilendikleri için insanlar yardım edecekleri varsa bile vazgeçiyordu veya sadakalarını bu kadınlara verip hızla uzaklaşıyordu. zaten hayatta kalabilmek için dilenmek zorunda kalacak kadar düşmüş bu adamın, yetmiyormuş gibi bir de profesyonel dilencilerle baş etmek zorunda kalması adaletsizliğin vücut bulmuş haliydi gözümde.