hesabın var mı? giriş yap

  • erkek çocuk ile aralarındaki farkı bir kız babası olunca anladım. tabii sağdan soldan duyuyorduk ama farkın bu derece ciddi olacağını hiç tahmin etmezdim. ikisini de tabii ki çok seviyorum o ayrı bir konu fakat kız çocuk gerçekten çok farklı. eve geldiğimde direkt boynuma atlaması, o işveler o cilveler tam bir küçük şeytan.

    geçenlerde fena hasta oldum. influenza, covid movid ne varsa toplanmış. yataktan kalkamıyorum o derece. fena da susadım ki erkek olana(9 yaş) seslendim, bir bardak su getirsin diye ama oyun oynuyorum bilgisayarda baba dedi bitsin getireceğim. hay senin oyununa diye iç geçirirken, bizim küçük şeytan(3 yaş) elinde bir bardak su yanıma geldi. diğer elinde de ıslak bir bez alnıma koymaya çalışıyor. geldi sarıldı, öptü falan. ulan bir iyi hissettim kendimi sormayın.

    annesine de bağırıyor oradan, babama ıhlamo(ıhlamur) yap diye:)) neyse ki bir kız çocuğumuz var da şu hastalığı bir şekilde atlattık. velhasıl kelam, kız babası olmak insana kendini gerçekten değerli hissettiriyor.

  • bundan 4 sene kadar önce -tabi daha, genciz anarşiğiz o zamanlar- bakanlıklar civarında bir arkadaşla yürüyordum. yolun kenarında kırmızı plakalı siyah mercedes vardı. içi dolu mercedes'in önünde ve arkasında da birer tane ford mondeo polis aracı bekliyordu. polislerin dalgınlığından faydalanıp mercedes'e yanaştım ve kapısını açtım. daha fazla ilerleyemeden "hop hişş ne oluyor??" sesleri arasında durduruldum:

    - arkadaşım ne yapıyorsun kör müsün?
    + pardon babamın da aynı böyle süper pahalı bir mercedesi var da karıştırdım.
    - nasıl aynı? bakan mı baban?
    + yok yok, yetim hakkı yiyor babam. ancak öyle alabildik.

    tekrar düşündüm de, iyi kurtulmuşum. bakanın melul bakışları ve "bırakın gitsin" cümleleri arasında, arkadaşımla birlikte günbatımına doğru iyi uzaklaşabilmişim.

  • =======> 04.09.2018 tarihli güncelleme: "bu yazıyı yazdığımda döviz bu kadar artmamış, kitaplara zam gelmemişti. dövizin artışı yurtdışından kitap alışverişini güçleştirdi. kâğıt alımı ve telif ödemeleri dövizle yapıldığı için yayınevleri de zam yapmak zorunda kaldılar. 400 lira civarı olan e-kitap okuyucu amazon kindle'ın fiyatı 1000 tl'yi aştı. dolayısıyla bu yazıdaki bazı öneriler cazip olmaktan çıktı. şu durumda üç makul seçenek var:

    1-nadirkitap
    2-idefix, kidega, kitapyurdu gibi sitelerdeki bkmexpress, teb ve enpara kampanyaları.
    3-ukitap (takas için)

    bir örnek:

    dün kitapyurdu'ndan sipariş verdiğim kitapların (2 yky + 1 kabalcı) etiket fiyatı 101 tl, sitenin indirimiyle 57 tl ve üzerine teb kampanyasından gelen 25 tl'lik indirimle sipariş toplamı 32 tl. yani 69 tl cebimde kaldı.

    özellikle yakup kadri, refik halid, orhan kemal, yaşar kemal, orhan pamuk, murathan mungan gibi kitapları yüz binlerce basılmış, sahaflarda bolca bulunan kitaplar için en iyi seçenek nadirkitap.

    ukitap ise üyelik gerektiren, kitaplarınızı takas edebileceğiniz veya satabileceğiniz güvenilir bir site. ptt kargo ile kitaplarınızı siteden konuşup anlaştığınız üyeye yolluyorsunuz. cebinizden sadece kargo parası (ptt kitap kampanyasıyla cüzi bir miktar) ödüyorsunuz, hepsi bu."

    kendi alışveriş tecrübelerime dayanarak bazı önerilerde bulunacağım.

    1-) kitapları en ucuza satın alabileceğiniz yerler aslında bit pazarı, eskiciler, ve geri dönüşüm işçilerinin topladığı kâğıtları yığdıkları kâğıt toplama merkezleridir. eskicilere denk gelmek zor olabilir fakat bit pazarlarına gidip çok ucuza kitaplar satın almak mümkündür. çok değerli eserler bit pazarlarından üç-beş liraya bile satın alınabilir. mesela, geçen yıl bir arkadaşım orhan kemal imzalı bir romanı dolapdere bit pazarı’ndan 5 liraya almıştı. tabii kitabı ucuza mâl etmek için bit pazarına erken bir saatte gitmeniz ve kitaplardan anlamayan bir satıcıya (ki bit pazarlarında mümkün) denk gelmeniz gerekir. geri dönüşüm işçilerinin topladıkları kâğıtları getirip yığdıkları depolarda kitapları öncesinde ayırabiliyorlar. bunlar çöpe atılmış kitaplar, buralarda öyle değerli kitaplara, yüz yıllar öncesinden kalma yazma eserlere denk gelebilirsiniz ki...unutmayalım ki paha biçilemez kaşıkçı elması da çöpte bulunmuştu.

    2-) bir diğer yol ise kitap mezatlarına katılmaktır. istanbul’da yaşayanlar bu konuda çok şanslı çünkü özellikle haftasonları kadıköy ve beyoğlu ilçelerinde mezatlar düzenlenir. fatih’te de yapılıyor bu mezatlar fakat ben hiç gitmedim. mezatlarda kitapları sahaf fiyatlarının altına satın alabilirsiniz tabii ama her zaman olağanüstü fırsatlar denk gelmeyebilir zira sizin gibi mezatlara katılan pek çok alıcı var. gezegen sahaf’ı tavsiye ederim. kadıköy bölgesinde artemis ve barış sahaf’ta da mezatlar düzenlenir. daha detaylı bilgi için bir google araştırması yapmanız gerekiyor. internetin getirdiği bir diğer olanaksa online kitap mezatları ve kitap satışı yapılan facebook grupları.

    3-) sabah erken kalkıp bit pazarlarını gezmek, belli saatlerde düzenlenen mezatlara katılmak elbette her zaman mümkün olmayabilir. bu durumda en iyi tercih kadıköy çarşısı civarındaki sahaflara ve beyoğlu aslıhan pasajı’na uğramak olabilir. biraz da pazarlıkla piyasa fiyatının epey altına kitap satın alabilirsiniz. yeri gelmişken beyoğlu, üsküdar ve haydarpaşa garı'nda sonbahar aylarında sahaflar festivali yapıldığını ve bu fuar sayesinde istanbul’un farklı semtlerinden gelen sahaflara ulaşma imkânı olduğunu da hatırlatayım.

    4-) bir başka önemli seçenek ise doğrudan yayınevlerinden satın almaktır. yayınevlerinde umumiyetle en az %25 indirim yapılır. ayrıntı, iletişim, say, sel gibi pek çok yayınevi cağaloğlu’nda bulunmaktadır. ayrıca yayınevlerine giderek hem güncel kitap broşürlerini edinebilirsiniz hem de poster, ayraç vs. edinebilirsiniz.

    5-) ayrıca nadirkitap.com gibi her türlü kitaba kolayca erişebileceğiniz muhteşem bir kaynak var, ülkenin her yerine kitap gönderiyorlar. eğer fazla sayıda kitap alacaksanız mesaj yoluyla indirim yapılmasını da rica edebilirsiniz, yalnız kitapları satın almadan sitede farklı satıcılardaki fiyatları ve kitabın yıpranma durumunu (altı tükenmez kalemle çizilmiş kitaplarla karşılaşmak istemiyorsanız) özellikle incelemenizde fayda var. eğer ingilizce, almanca gibi farklı dillerde kitaplar satın almak istiyorsanız amazon.com ve amazon.de hem ikinci el hem de yeni kitaplar için muazzam bir kaynak. abebooks.com çok ucuza kitap satın alabileceğiniz yabancı bir kaynak.

    6-) farklı bir seçenek de e-book reader almaktır amazon kindle veya kobo aura gibi. 3000-4000 türkçe ve sayısız yabancı dildeki kitabı ücretsiz ama illegal bir yolla bu cihaza kolayca indirmek mümkün. tabii öncesinde 400-500 tl civarı bir para harcayarak bu cihazı edinmelisiniz.

    7-) internet sitelerinden satış yapan bazı yayınevlerinin internet siteleri:

    kitap yayınevi + helikopter yayınları %35 civarı:

    https://www.kitapyayinevi.com/…me.aspx?action=intro

    metis yayınları (normalde %20 indirimli) %40-%50'den başlayan indirimlerle takım kitaplar, yüksek indirimli sarı etiketli kitaplar, özel indirimli seriler:

    http://www.metiskitap.com/catalog/campaign-list

    https://www.mitosboyut.com.tr/default.aspx

    https://www.ayrintiyayinlari.com.tr/

    https://www.kabalci.com.tr/kabalci-yayinevi

    https://www.iletisim.com.tr/

    8-) kitaplarınızı takas yapabileceğiniz şöyle güzel bir site varmış, yeni fark ettim: http://www.ukitap.com/

  • şinasi yurtsever'in rolünün hakkını verdiği enfes bir dizi.

    --- spoiler ---

    filmin başlarında bi ara sadi'yi mi gördüm bana mı öyle geldi emin değilim.

    hilmi: ben hiç dişçiye gitmedim. neden? çok sağlıklı dişlerim var. çünki zenginim, bakımlıyım, uzun yaşamam lazım. kanımı bile değiştiriyorum ben. hayat fakirlere güzel valla. hep bi macera, koşturmaca, adrenalin

    muhasebeci: benim dişim ağrıyo da

    hilmi: bak nasıl da havasını atıyo, biliyosun tabi içimin gittiğini. ah ulan fakirler.

    --- spoiler ---

  • kıskanç olarak, dört kez acı çekerim:
    kıskanç olduğum için,
    kıskançlığımdan dolayı kendimi suçladığım için,
    kıskançlığımın ötekini incitmesinden korktuğum için,
    bir bayağılığın beni tutsak etmesine boyun eğdiğim için: dışarıda bırakıldığım, saldırgan olduğum, deli olduğum ve sıradan olduğum için acı çekerim.
    barthes

  • geliyorsun şuraya acaba neymiş o küçük detaylar diye okuyorsun, adam;

    "zeytinyağı ve nane" yazmış.

    valla mı ya?
    normalde koyulmaz zaten cacığa. nereden aklınıza gelir böyle şeyler.

    yoğurt da koyun güzel oluyor amk

    edit:

    --- spoiler ---

    cacık tarifi için malzemeler;

    yoğurt
    su
    salatalık
    sarımsak
    bir tutam dereotu
    tuz, nane, zeytinyağı
    kaynak: https://www.nefisyemektarifleri.com/cacik-tarifi/
    --- spoiler ---

    sizin bunlardan herhangi birini cacığa koyuyor olmanız cacık tarifini bir üst noktaya taşıyacak tüyo olmuyor.
    ben normalde dereotu koymam diyor. koyma tamam. zorunda değilsin.
    bunların dışında bi ipucu yazarsanız süper oluyor;

    mesela
    -semizotu koyun bence güzel oluyor diyebilirsiniz.
    -salatalıkları rende yapmayın, küçük küçük doğrayın diyebilirsiniz.
    -süzme yoğurttan yapın, biraz sirke koyun, kekik koyun, limon sıkın böylece greek usülü caciki (tzatziki) yapmış olursunuz diyebilirsiniz.
    -koyun yoğurdundan yapın manda bokundan yapın yazabilirsiniz.