hesabın var mı? giriş yap

  • dün akşam fenerbahçeyi 3-2 yendiğimiz maçtan sonra pederimi aradım. telefonda kutlaşalım diye. sonunda şeytanın bacağını kırdık bıbıcığım dedim. ne bacak kırması, hamuğa goyduk bıraktık dedi kısık sesiyle. mario dedim. gomez dedi. siyah dedim. beyaz dedi. nartallo dedim. mrklea dedi. kısa süren bir seansla kemoterapi uyguladık birbirimize. sonra kapattık telefonları. oturduğum yerde 3-5 saniye sessiz bir şekilde dururken mutfaktan hanım bağırdı ;

    - yalnız iyi koyduk haa.

    limited edition : debe listesine 10.sıradan girmişiz. ilginiz için teşekkürler.

  • ara guler'in şakayla karışık; "ben o fotoğrafları çekmeseydim kenan erim burayı rüyasında görürdü.." dediği yer.

    antik kentin keşfi, menderes dönemi bölgedeki bir baraj inşaatının açılışıyla ilgili fotoğraf temini için ara güler'in bölgeye gelip önce kendisine eşlik eden belediye şöförüyle mesai aşımından dolayı kavga etmesi, geceyi geçirmek için bir köye sığınmaları, köy kahvesindeki insanların binlerce yıllık sütün başlarının üzerinde pişpirik oynamasının dikkatini çekmesiyle başlar, ardından bölgeyi araştıracak adam arar bulamaz, eşinin tercümesiyle birkaç yurtdışı dergiye yollar fotoğrafları, yabancı basının ilgisi ve bilgi istemesiyle, son çare istanbul arkeoloji müzesi müdürüne giden ara güler'e kenan erim tavsiye edilir. ve olaylar gelişir..

    kaynak; ara güler'in "ölmeden önce sağlam bir kayda geçmesini" istemesiyle kendi anlatımı / aktaran; çoşkun aral.
    yayım; özel gösterim-82 / iz tv

    son olarak bi'ekleme yapayım da yanlış anlaşılmasın; ara güler, öyle sen buldum ben buldum kavgasıyla öfkesini kusmuş değildir yani, hatta programda buraya bir daha gelemem diye erim'in mezarının da fotoğrafını çekmiştir..

  • sonuna kadar katıldığım gerçekliktir.

    çocukluk arkadaşımın istanbul'un işlek semtlerinden birinde elektronik tamir dükkanı var. küçük yaşlardan beri sürekli giderim. gide gele az çok bir şeyler gözlemledim ve öğrendim.

    birkaç örnek verirsem;
    1- geçtiğimiz günlerde dükkana güzel bir led televizyon geldi. hoparlörleri bozukmuş. bizim arkadaş hoparlörleri yaptı. sonra led ışıkları sökmeye başladı. neden yaptığını sorduğumda "orjinalleri alıyorum yerine çakma takacağım bunları da 2 katına satarım" dedi. o anda soğudum kendisinden.

    2- yine dükkana bir araba geldi. teybin ses açma tuşu bozukmuş. bu arkadaş aldı teybi dükkanın içine, çocuğa da 2 saat sonra gel dedi. neyse düğmeyi söktü kontak sprey sıktı taktı yerine oldu. 2 dk sürdü sürmedi. neden 2 saat sonra gel dediğini sorduğumda "hemen yaparsam fazla para alamam uğraştı gözüküp parça harcadım deyip fazla para alacağım" dedi.

    o günden sonra hiçbir tamirciye güven olmayacağını anladım. gerçekten tanıdığınız kişilere gidin tamir için.

  • bütün treni kokutup iğrenç bir havanın oluşmasına sebep olan, insanlara saygısı olmayan insan davranışı.