hesabın var mı? giriş yap

  • oha hem bisiklet yolundan gidiyor, hem köpek aniden çıkmıyor insan gibi karşıya geçiyor. çocuk olsa yerinde ona da çarpacak. yapması gereken tek şey önüne bakmak olan adamın bunu yapmaması ve suçu köpekte bulanların varlığını görmek komik.
    köpeğe çarpamasaydı az ilerde başka şeye çarpardı şüphem yok.

    köpeklere bok atmak için bok yiyecek hale gelmişsiniz.

  • normal bir olaydır elbette, mandal değil ki bu kardeşim bıraktığın yerde asılı kalsın, insan işte senden sonra da hayatı devam edecek. buraya kadar tamam, ama yine de bir an için acaip hissettirir. özellikle de siz bekarsanız artık tamamen farklı liglerin oyuncusu olmuşsunuzdur, yok aynı ligde olsanız beraber top koşturacağınızdan değil de benzetme işte.

    ben iki tane evlendirdim mesela, evlendirdim dediysem elimle düğünlerini yapıp gerdeğe sokmadım tabi, benden habersiz sinsice evlenmiş hainler. ilki biz ayrıldıktan bir yıl sonra evlendi, hatta daha sonra boşandı, tekrar başkasıyla evlenmeye niyetlendi falan, "amma da evlenme meraklısıymışsın be arkadaş !" dedim geçiştirdim, ama ilk duyunca bir acaip geldi, nedenini sormayın, insan öyle hissediveriyor işte. az önce de ilk sevgilimin evlendiğini öğrendim, facebook sağolsun. aradan nereden baksan bir on yıl geçmiş, o on yılda bağlar tam olarak kopmamış, yılda bir bile olsa görüşülmüş, konuşulmuş, hatta yeni sevgiliyle tanıştırılmış, misafir edilmiş, misafiri olunulmuş falan. ama şimdi bunu facebooktan öğrenmek de bir acaip koydu bana, ceza olarak diyorum bu akşam bir arayayım da kavgaya tutuşsunlar, eşi beni pek sevmez de. sonra da derim "ay nerden bileyim ben, aklıma geldi bir hatrını sorayım diye düşündüm" gerçi içimden bir ses de "kız niye sinirlensin ki ? kapmış zaten çocuğu artık, sen de onun sapı, bunun çöpü derken kendi turşunu kurarsın artık" demiyor değil. neyse aramıyacağım, yuh o kadar da değilim.

    uzun lafın kısası bir devrin bitiyor olduğunun işaretidir bu olay, hatta belki bittiğinin. büyüdüğünüzün, hatta belki orta yaşlara doğru dört nala koştuğunuzun işaretidir, hem de hiç anlamadan. asabınızı bozan -eğer evlenen eski sevgiliye hisleriniz yoksa, ki benim kesinlikle yok- onu kaptırmış olmanız, evde kalmış hissetmeniz, başkalarının hayatlarının devam ettiğini idrak etmeniz falan filan değil de zamanın, sizin zamanınızın, hayatınızın sizi bile umursamadan, siz bihaber bakıyorken akıp gidivermiş olmasıdır. artık sahilde ilk gerçek erkek arkadaşıyla el ele tutuşan kız değilsinizdir, bunu zaten biliyorsunuz da bunun gibi anlar o kızın artık sonsuza dek öldüğünün en gerçek kanıtıdır.

  • kız arkadaş olur.

    erkek, "lan acaba bir şeyler olur mu?" diye arkadaş gibi görünür.

    hepsi bu..

  • skor odaklı bir taraftar olmadığımı ön bilgi olarak sunarak; biri fener derbisi olmak üzere son 5 maçının 4'ünü kazanmış, son 4 senenin en iyi 8 haftalık açılışını yapmış, sezon başında teknik direktör, sezon içinde yönetim değiştirmiş bir takım olmasına rağmen maç fazlasıyla da olsa an itibari ile zirvede... aynı durumda fenerbahçe olsaydı, an itibariyle tüm gazeteler:

    - ismail kartal'ın anka kuşu gibi küllerinden doğuşunu,
    - emenike'nin afrika'daki fakir günlerini,
    - sow'un müslümanlığını,
    - aziz yıldırım'ın ileri görüşlülüğünü,
    - emre b.'nin nasıl bir lider olduğunu,
    - meireles'in nasıl şarkı söylediğini,
    - fenerbahçe'nin şampiyonlar ligindeki tek temsilcimiz olduğunu,
    - volkan demirel'in ( lan bunun yine ayılığından bahsederler, ayı her zaman ayıdır ) yazıyor olurdu.

    aynı basın cimbom için neler konuşuyor?

    * sabri'nin yönetim tarafından affedilmesi,
    * kadronun yönetim tarafından kurulması,
    * sneijder'ın ilk 11'den kesilmesi,
    * sneijder'ın kaprisleri,
    * sneijder'ın karısı,
    * prandelli'nin vizyonsuzluğu,
    * prandelli'nin disiplini elinde tutumaması,
    * prandelli'nin bugün yarın kovulacağı,
    * yeni yönetimin, emanetçi olduğu,
    * bu futbolla almanya'da kaç yiyeceğimizi

    bunlar konuşuluyor. bizim mal taraftar da bunları her zaman ki gibi yiyor.