hesabın var mı? giriş yap

  • - biz bir ankara arıyorduk
    - secereli iran kedisiyim ben. işte bonservisim ve evraklarım.
    - peki farsça bir şeyler söyle bakalım
    - kem küm
    - biliyordum. evrakların da sahtedir senin. çomar çıkar şunu dışarı.
    - yürü ahbap

  • bugüne kadar;

    48 roman yazdı. tamamı türkiye'de basıldı.
    -the tommyknockers (altın kitaplar-şeffaf)
    -the dark half (altın kitaplar-hayatı emen karanlık)
    -black house (altın kitaplar-kara ev)
    kitapları sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------

    16 kısa roman yazdı. bunların tamamı türkiye'de 6 farklı kitapta (ceset, kuşku mevsimi, sis, maça kızı, geceyarısını dört geçe, kabuslar pazarı) yayınlandı. ilgili kitaplardan ceset sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir. maça kızı, bizde tek bir öykü şeklinde basıldı. ceset'teki ilk öykü olan the body ve sis'teki ilk öykü olan the mist kısa roman sayılıyor. geceyarısını dört geçe, önce ikiye ayrılıp geceyarısını iki geçe ve geceyarısını dört geçe olarak basıldı, daha sonra birleştirildi. 2 kısa romanı da kabuslar pazarı toplamasında yer alıyor.
    --------------------------------------------------------------------------------------------------

    7 kurgu dışı kitap yazdı. bunlardan yalnızca on writing türkiye'de altın kitaplar tarafından yazma sanatı adıyla basıldı. kitap, büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    ---------------------------------------------------------------------------------------------------

    7 kitabı richard bachman mahlasıyla yazdı. bizde, the long walk ve the running man biraraya getirilip azrail koşuyor adıyla yayınlandı. bu kitap sahaflarda bulunabilir. the rage, ceset kitabının ikinci hikayesi. diğer 4 kitaptan (roadwork, blaze, the thinner ve the regulators) ateş yolu sahaflarda, diğerleri büyük kitap mağazalarında bulunabilir.
    --------------------------------------------------------------------------------------------

    106 kısa hikaye yazdı. bu hikayeler abd'de 8 farklı kitapta yayınlandı. bu kitapların bizdeki karşılıkları;

    -night shift: 20 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin 11 tanesi, sahaflarda bulunabilecek olan, hayaletin garip huyları kitabında yer aldı. diğer 9 hikaye bizde basılmadı.

    -skeleton crew: 19 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin 7 tanesi bizde altın kitaplardan çıkan ve büyük kitap mağazalarında bulunabilen sis adlı toplamada yer aldı. diğer 12 hikaye bizde basılmadı.

    -nightmares and dreamscapes: 20 kısa hikayenin olduğu bu kitapta yer alan hikayelerin tamamı, inkılap yayınevinden çıkan ve ilk ve 3. cildi büyük mağazalarda, ikinci cildi sahaflarda bulunabilen rüyalar ve karabasanlar üçlüsünde yayınlandı. ayrıca 3. ciltte 1 şiir ve 1 kısa senaryo da yer almakta.

    -everything's eventual: 14 kısa hikayenin olduğu bu kitap aynıyla bizde karanlık öyküler adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -just after sunset: 13 kısa hikayenin olduğu bu kitap bizde aynıyla karanlık çökünce adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -full dark no stars: 4 kısa hikayenin tamamı aynıyla bizde zifiri karanlık yıldızsız gece adıyla yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    -the bazaar of bad dreams : 16 kısa hikaye yer alıyor. 2 şiir ve yukarıda bahsettiğim 2 kısa romanla birlikte toplamanın tam hali aynıyla kabuslar pazarı adıyla bizde yayınlandı. büyük mağazalarda bulunabilir.

    not: yeni kitaplar çıktıkça güncellenecek.

    not 2: bu entry ekşi şeyler'e de girmiş lakin bilgiler hala güncel değil. tembelliği bırakıp güncellerim yakında.

  • yıllarca "lider sultası", "parti içi demokrasi" kavramını ağzına sakız edenlerin nedense tek bir olumlu yorumla bile bahsetmediği seçim. eksikler olabilir, düzeltilmesi gereken hususlar olabilir. bu tecrübeden sonra bir dahaki seçimde daha da iyisi yapılır.

    kimse kusura bakmasın da türkiye'nin mevcut şartlarında, bunu takdir etmeyen aydın, demokrat falan değildir.

    tahminlere göre meclise girecek chp milletvekilerinin yaklaşık yüzde 80'i önseçimlerde gelmişlerden oluşacak.

    bu ne demek biliyor musunuz? seçilmek için, yerinde kalabilmek için genel başkana, parti üst yönetimine yalakalık yapmak zorunda kalmayacak milletvekilleri. ilk başta chp üyelerine yani halka karşı sorumlu olacaklar.

    işte bunu yapan adam da kendine güvenen ve gerçek bir demokratlık örneği gösteren kemal kılıçdaroğlu'dur.

  • başlık: uyurken cenin pozisyonunda

    entry: yatmak yerine yanlışlıkla lenin pozisyonunda yatmışım. allah kahretsin sol yumruğum havada uyandım.

  • kediler ölür, kadınlar gider, günler aylar geçer ama her ikisinin de saçları kıyafetlerinizden, eşyalarınızdan, evinizden, sağdan soldan çıkmaya devam eder.

  • ertem sener: hocam ne dusunuyorsunuz dick advokat hakkinda?
    ahmet cakar: buyuklugunu dusunuyorum
    rok: ooooooooowwwwwww. kac cm mi demek istediniz hocam?
    ertem sener: yav konuyu hemen nereye cekiyorsunuz.
    rok: e ama oyle demeye getiriyor
    sinan engin: neyse konuyu cok uzattiniz kapatalim.
    rok: e konu uzun ihihihihih
    ahmet cakar: beyler cok tehlikeli bir sezon yasayabiliriz. rikering, dick baska baska cagrisimlar yasatiyor bana ve bundan tedirgin oluyorum
    abdulkerim: ben anlamadim ki simdi santimetrelerle mi olcecegiz hocanin buyuklugunu
    sinan engin: dm atmayin bak cok kizmaya basliyorum
    ertem sener: mahmood kafe icelim acilalim

  • bre zır cahiller, sadece geçen yıl 139.500 kişi türkiye'den yurt dışına gitmiş.

    bir de kalkmış diyor ki aldığım duyumlara göre puhaha nasıl oluyor lan o ? mesela her hafta dünyadaki göçmenlik kurumları alfabetik sırayla arayıp da "abi gözünüz aydın, bugün bizim burdan bir türk daha yola çıktı" mı diyor ya da haftalık excel dökümü mü atıyor ? *

    3 yıl önce yurt dışına taşındım. şayet ailem türkiye'de olmasa sanırım kolay kolay tatile falan da gitmem o derece.

    zorluklar kısmına gelecek olursak da;

    yemek gibi bir dert artık yok, avrupa'nın neredeyse her yerinde türkler ve türk yemekleri var. en fazla 1-2 saat yol gidersin sonunda o lahmacuna, dönere, pideye kafayı gömersin kardeşim.

    ırkçılık falan filan denmiş, elbette ülkesine göre oranı değişir ama türkiye'de sokak köpeği tarafından parçalanmaktan, samuray kılıçlı şizofren tarafından yolda doğranmaktan ya da avm'de kekonun birinden durduk yere suplex yiyip de sakat kalmaktan daha acı bir durum değil bu.

    özetle arkadaşlar; 10 kişilik arkadaş çevrenizin bir tanıdığının arkadaşının başına gelen bir olayı kitleleri etkileyen bir şeymiş gibi büyütmeyin. 10 binde 1'dir o. ha bir de siz her yurt dışı dediğinizde yukarıdaki gibi zırvalayanlar olacaktır direkt muhabbeti kesin ve dil öğrenmeye devam edin. dünya çok büyük ve insanca yaşamak herkesin hakkı.