ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
andres manuel lopez obrador
-
meksika'nın yeni başkanı. biraz arka plandan bahsedelim. abd'ye bakmaksızın, abd'nin politikaları anlaşılmaksızın meksika siyaseti asla anlaşılamaz. nafta, yani kuzey amerika serbest ticaret anlaşması, bize bu konuda epey bir şey anlatmaktadır.
emperyalizmin yumuşak gücüdür uluslararası 'ticaret' anlaşmaları. bu anlaşmaların temel mantığı malların serbestçe dolaşımının önündeki engellerin kaldırılmasıdır ve bu durum genellikle güçlü olanın daha da güçlenmesi, zayıf olanın ise daha da zayıflamasıyla sonuçlanır. mallar gümrük vergileri gibi 'zincirlerden' kurtulunca sınır ötesinde rahatça dolaşmaya başlar, büyük sermayeyle, tekellerle mücadele edemeyen yerel üreticiler ve çalışanlar işçileşir, işsizlik ve sömürü artar. en nihayetinde bu anlaşmaların kazananı mallarını artık sınır ötesine dilediği gibi ihraç edebilen büyük sermaye sahibi üreticilerdir.
işte meksika'da da olan budur: 1994'te yürürlüğe konan ve bir veriye göre meksika'da 2 milyon tarım üreticisinin işini kaybetmesine sebep olan nafta, tarım emekçilerinin giderek proleterleşmesi ve kırın çöküşü. ama eğer söz konusu olan böyle büyük toplumsal dönüşümlerse siyasetçilerin (ve sermaye sahiplerinin) yapabilecekleri sınırlıdır: ya bu emekçi kesimler pazarlık etme yetileri ellerinden alınmış bir biçimde ucuz emek gücü olarak sisteme dahil edilir --ki bunun için büyüme potansiyeli olan bir ekonomi gereklidir-- ya da siyasiler olup biteni görmezden gelir, bu kesimleri kendi kaderine terk eder ve salt güvenlikçi politikalarla bu toplumsal gruplarla mücadeleye girişir. ama ironiktir ki salt güvenlikçi politikalar şiddeti durdurmadığı gibi onu genellikle azdırır ve hatta bazı durumlarda onu kurumsallaştırır. silahlı çetelerin yaygınlaşması, uyuşturucu ticareti ve uyuşturucu çeteleriyle işbirliği yapan polisler... yani meksika'da zaten var olan toplumsal problemler neoliberalizmle beraber daha da artma eğilimi gösteriyordu. son 11 yılda meksika'da öldürülen 200.000 insanın hikayesi işte burada saklı. ve tabii lopez obrador'un zaferi de.
ama lopez obrador'un yapabilecekleri sınırlıdır. buyrun sungur savran'ın yazısına...
yeni gelin evleri facebook sayfaları
-
gelin evi.. bu cümleden sonra söylenecek başka bir şey yok. çünkü evlilik, kadının ev eşyalarını kendi zevkine göre alma sürecinde erkeğin maddi desteğini alma amacıyla kurulmuş kurumdur*.
şu cümle türk erkeğine yabancı gelmez; bi yemek odası beğendim onu almak istiyorum evlendiğimizde. al canım al.
newroz'lu başlıkta yapılan nevruz düzeltimi
-
newroz başlığının nevruz başlığına taşınması/ entry'niz nevruz başlığının nevruz başlığına taşınması başlığına taşındı.
başlığın taşınması editi:
newroz'lu başlıkta yapılan nevruz düzeltimi/ entry'niz nevruz'lu başlıkta yapılan nevruz düzeltimi başlığına taşındı.
emrah'ın eşine aldığı 20 liralık yüzük
-
adam öz oğluna benden bir kuruş talep etmeyeceksin diye sözleşme imzalatan adam. normaldir.
yaran facebook durum güncellemeleri
-
"hayvan hakları savunucuları hala bülent ersoy'un kürkünü eleştiriyor.. lann olum deli misiniz, mal mısınız..? adam gözünü kırpmadan kendi çükünü kestirmiş, sizin koruyup kolladığınız 3-5 hayvana acır mı?"
hastası olunan sözler
-
"eğer ülkeme yararlı olacak, diğer ülkeleri mahvedecek bir şey biliyorsam prensime önermem; çünkü ben önce bir insanım, sonra bir fransız’ım. ben zorunlu olarak insan doğdum ve tesadüfen fransız oldum."
montesquieu
tsk'ya er olarak giren generalliğe yükselebilecek
habib nurmagomedov
-
karma dövüş sanatlarında genel itibariyle,
1) muay thai; yumruk,tekme,diz,dirsek hareketlerine,
2) judo; ayakta güreş ve maçı yere taşıma diye tanımlayabileceğimiz kısmına, *
3) jiu-jitsu veya choke wrestling; yerde güreş ve her türlü kilit, boğma, sıkıştırma diye tanımlayabileceğimiz kısımlara hakim olmak gerekir.
khabib işin 3. kısmında tam bir canavar. maç yere taşındığında en azında kendi sikletinde rakiplerinin hiçbir şansı kalmıyor. conor mcgregor ile olan karşılaşmasında özellikle 2. round ve sonrasında işin judo kısmını da conor’un sol elini kitleyerek başarıyla gerçekleştirdi. mma için göze fazla güreşçi gibi gözükebilir ama bu adamı yenmenin şuan icin iki yolu var,
-ondan iyi güreşeceksiniz, ki daniel cormier veya phil davis 20 kilo verip hafif siklete inmedikçe bu secenegi kullanabilecek insan bulmak cok zor.
- kondisyonunuz conor’dan veya habibden bile çok çok yüksek olacak, iyi bir muay thai’niz olacak, maçın bir şekilde yere taşınmasına engel olacaksınız ve gününüzde olacaksınız.
yazın kenara bu adamı yıkarsa sağlıklı bir (bkz: tony ferguson)’dan başkası yenemez. o da en iyi ihtimal.
yaran diyaloglar
-
ev partisi gibi bir organizasyonun ilerleyen saatlerinde sıkılınmış ve oradan ayrılmak istenmektedir. şarja takılan telefonun bulunduğu odada kapasitesinin üzerinde sayıda insan olduğundan, telefonun bulunduğu sehpaya zor varılır. sehpanın önünde oturan kızla diyalog:
- pardon, ben gidiyorum da. telefonu alabilir miyim?
- hımm, şey, olur. 0543...
çüşşş. bu kadar kolay mıydı bu işler?
arkadaş canlı bomba
-
kadının beğendiği adamı arkadaşına göstermesi yanlış anlaşılmıştır.
tavla
-
1-1: hep yek
2-2: dü bara
2-1: iki bir
3-3: dü se
3-2: seba -i dü
3-1: se yek
4-4: dört cehar
4-3: cehar -ü se
4-2: cehar -i dü
4-1: cehar -ı yek
5-5: dü beş
5-4: beş dört
5-3: penc -ü se
5-2: penc i dü
5-1: penc -ü yek
6-6: dü şeş
6-5: şeş beş
6-4: şeş cehar
6-3: şeş -ü se
6-2: şeş -i dü
6-1: şeş -ü yek
gibi zar isimleri olan, hem şans hem teknik isteyen oyun
couchsurfing
-
çok güzel bir şey...
uzun zamandır kendi tercihimle asosyal bir yaşam sürüyorum. dünyanın düzenine karşı umudumu kaybeder gibi olmuştum, insan içine karışmayı bıraktım. baktım ki ben dışarı çıkıp dünyaya karışmak istemiyorum, o zaman dünya benim evime gelsin diye düşünerek gezginleri ağırlamak üzere bu siteye kaydoldum.
ilk misafirimi ağırlıyorum. iskoç bir gezgin. geçtiğimiz yıllarda bir süre iskoçya'da yaşadığım için konuşacak pek çok ortak nokta bulduk. dün sultanahmet'i falan gezdirdim, bugün de haritayı eline tutuşturup tek başına yolladım, yarın da gidiyor zaten...
bir sürü şey öğrendim, inanılmaz seyahat anıları dinledim. her insan yeni bir dünya derler ya, misafirimin bana kattığı şey de "later is now" mottosu oldu. bir de çekilişten kazandığım kahve makinasını nasıl çalıştıracağımı öğretti. hediye olarak getirdiği glenfiddich whisky ise bonus.
tabii bir de couchsurfing'i sarmış olan -şahsi fikrimce- hıyarlar var. çiftleşmek için dating site gibi kullanmaya çalışıyorlar. geçenlerde biri şöyle yazmış:
"avrupa yakasında oturuyorum, cumartesi anadolu yakasına geçeceğim, önce bir yemek yeriz, sonra bir kulübe gideriz, saat geç olacağı için gece sende kalırım ;) ertesi gün öğleden sonra kahvaltının ardından eve dönerim. telefon numaram: ..."
bu özgüven nereden geliyor cidden bilmiyorum. bildiğim tek şey misafirimin de dediği gibi insanların çoğu aslında iyi, dünya düşündüğümüzden daha yaşanılası bir yer ve seyyahlar da çoğunlukla pozitif insanlar. masaya koyacağınız bir sıcak kap çorba ve vereceğiniz bir oda ile dünyanın öbür ucundan gelen bir insanı hayatınızda misafir ediyorsunuz ve onun da hayatına misafir oluyorsunuz.
dünya büyük ve görülecek çok şeyin olduğu bir sahne... bölüm sonu canavarlarına rağmen bu oyunun sonunda iyiler kazanacak.
olgun şimşek
-
kendi canlandırdığı iki karakterden, birinin diğerini oynayamayışını da ayrıca oynayan adam. helal olsun.
numarasız polis kaskları için alternatif yalanlar
-
- benim numarası verilmemiş, buna rağmen çalışan, numarası olmadığı halde çalışan, ..., düşünebiliyor musunuz kardeşlerim? numarası verilmediği halde çalışan (ağlamalar)...
aşkı anlatan gelmiş geçmiş en iyi replik
-
yazılmamış hayret;
"after all this time?"
"always"