ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
moderna covid-19 aşısı
-
mrna teknolojisi ile üretilen bir diğer aşı adayıdır. faz 3 testlerinde %94.5'lik başarıya ulaşmış. aşının önümüzdeki yıldan önce abd dışına gönderilebileceği düşünülmüyor. 38 ila 45 sterlin (390-460 türk lirası) arasında fiyatlandırılması bekleniyor.
aşı 2-8 santigrat derecede 30 gün kadar muhafaza edilebiliyor. -20 derecede ise 6 ay boyunca saklanabiliyor.
aşının testleri 30.000 katılımcıyla yapılmış ve iki grup halindeki katılımcılardan ilk gruba 2 doz aşı, diğer gruba 2 doz placebo verilmiş ve başarı yüzdesi %94.5 olarak bulunmuş. yani placebo alan gruptan 90 kişi covid-19 olurken diğer gruptan 5 kişi covid-19'a yakalanmış.
aşının önemli bir yan etkisine rastlanmadığı, aşı yapılan yerde ağrı, ilk doz sonrası baş ağrısı, ikinci doz sonrasında ise yorgunluk ve kas ağrısı görüldüğü ve yan etkilerin kısa süreli olduğu belirtilmiş. aşının bağışıklık süresinin tespiti için deneylerin sürdüğü şuan için kesin koruyuculuk süresinin bilinmediği de eklenmiş.
modena, önümüzdeki haftalarda fda (abd ilaç ve gıda idaresi) ve eua (emergency use authorization)'ya başvuracaklarını ve yıl sonuna kadar 20 milyon doz aşı üretebileceğini duyurmuştur.
aynı teknoloji ile üretilen pfizer biontech covid-19 aşısı'nın ise %90'lık başarıya ulaştığı ve -70 -80 derecede muhafaza edilmesi gerektiği duyurulmuştur.
modena covid-19 aşısı klinik çalışma protokolü
kaynak: the guardian 1 - the guardian 2
edit: türkçe kaynak
8 nisan 2019 recep tayyip erdoğan açıklamaları
zanlının ip'sini 192.168.1.3 olarak bulan polis
erasmus'a giden sevgiliye 1 haftadır ulaşamamak
-
şarja takmışlardır onu. merak etme kanka.
telefonu yani.
pasaportların artık 38 sayfa olması
-
eskiden 60 sayfa olarak basılan pasaportlar artık yeni pasaportlarda 38 sayfa olarak basılıyor. ya pasaport sayfasından da kısmazsın be arkadaş. ne olacak diyebilirsiniz fakat 10 yıllık pasaport için 38 sayfa çok yetersizdir. sürekli iş için yurtdışına seyahat eden biriyseniz, giriş çıkış damgaları, vizeler kısa sürede sayfaları tüketirsiniz. işin ilginç tarafı sayfalarınız bittiğinde ve yeniden pasaport almak istediğinizde asıl kabus orada başlıyor. öncelikle sistem pasaportunuzun süresi dolmadığı için randevu vermiyor ve direk nüfus müdürlüğüne sizi yönlendiriyor. oradaki memur böyle bir hizmetimiz yok yeni pasaport alamazsınız diyor. oradan soluğu nüfus müdürünün odasında alıyorsunuz ve ona dakikalarca dil döküyorsunuz, yok neden seyahat ediyormuşum, yok gerçekten gereklimiymiş. lan sana ne ben hakkım olan pasaportu istiyorum aq. o da gönlünden koparsa a4 kağıdı bağışlamanız sureti ile size yeşil ışık yakıyor. işim için kullanmam gereken bu pasaport, sayfa sayılarının 38e düşmesi ile daha çok başıma bela olacak sözlük.
netflix'i salonda rahat rahat izleyemiyorum
-
izleme tarak kafalı, netflix kullanma mesela. bak çözümü basit.
edit: sözlükteki bazı yazarlar entryden rahatsız olduğu için family friendly hale getirildi.
babasına tokat atan polise tokat atan genç
-
zamanında yazlıktaki bahçemize kavun ekmiş biri olarak söylüyorum, polisin kafasının olduğunu gösteren tokattır. çıkan ses müthiş.
duvara yumruk atıp acil serviste ağlamak
-
haşin erkeklerimizin düştüğü komik durum.
1,5 ayda 8-10 kez şahit oldum bu olaya. hepsi de kız arkadaşına sinirlenmişti.
niye duvara, dolaba vs yumruk atıyorsun? git yüzüne su çarp, 10'a kadar say ne biliyim bir sakinleş. orada artistlik yapacaksın diye değer mi?
hayır yaptın bir artistlik koşarak acile gelmek ne demek? asıyordun, kesiyordun demin.
hadi kendin geliyorsun bari kız arkadaşını getirme. ona niye gösteriyorsun bu durumunu? yaptın bir eşeklik getirdin ağlama bari.
aman da benim minnoşumun eli uf mu olmuş?
not: çaktırmayın birazdan sağı solu yumruklayıp acile düşmeye başlarlar.
edit: etik mi? hasta adı verdiğimi hatırlamıyorum.
doktorum veya hemşireyim; erkeğim veya kadınım bunlar neyi değiştirir ki? sen yine aynı sen boş ver çok takılma böyle şeylere.
gelen mesajlar üzerine edit: yaklaşık bir 10 kişi özelden kendi hikayesini anlatıp bana kezban dedi. anlaştılar mı? arkadaşlar mı anlamadım.
sanırım insanların beni kezban olarak nitelendirmesindeki anahtar cümlem bu: "aman da benim minnoşumun eli uf mu olmuş?"
ama bu cümlede cinsiyet belirten bir şey yok bence. "minnoş" kelimesini sadece kadınlar kullanacak diye bir şey yok. ben yolda hafif sekerek yürüyen bir kedi yavrusu görünce de kan alınan bir bebek ağladığında da aynı tepkiyi veriyorum. bunda bir tuhaflık göremiyorum.
edit 2: arkadaşlar bu şekilde acile gelen insanları "röntgen çalışmıyor" diye geri yollamıyoruz. hepsi diğer hastalar nasıl tedavi oluyorsa sıradan rutin işlemlerle tedavilerini olup gidiyorlar. ne kadar denk örnekler tartışılır ama bu şişeyle de gelse böyle oluyor, kolunda jilet iziyle de gelse böyle oluyor.
mecburi edit: ulan bu başlık altında kız sanıp asılmak ne demek!
herkes rahatlasın erkeğim.
27 eylül 2017 vergi zamları açıklaması
-
maliye bakanı naci ağbal tarafından şu anda açıklanan zam.. pardon güncellemelerdir
2018 yılı itibariyle;
şans oyunu çekilişlerinden elde edilen gelirden alınan vergi yüzde 100,
binek otomobillerin motorlu taşıtlar vergisi yüzde 40,
üçüncü dilimdeki gelirler için gelir vergisi yüzde 11,
finans sektöründe kurumlar vergisi yüzde 10 oranında artıyor...
bu zamları duyan vatandaş sigarasını yakmadan önce iyice düşünsün zira bundan sonra sigara kağıdından özel tüketim vergisi alınacakmış.
su veren itfaiyenin hortumunu...
dost ile arkadaş arasındaki farklar
-
dost kitabevi, arkadaş yayınevidir.
bir demet tiyatro'dan akılda kalanlar
-
feriştah ve fentezilerinden gelsin;
mükremin: evet evet.. yoo hayır hayır hayır.. evet evet evet hayır evet hayır hayır
feriştah : evet evet evet..
bu
link için naalakasivar'a teşekkürler..
hanımeli çiçeklerinin balını yemiş efsanevi nesil
-
80'lerin sonunda 90'ların başında çocuk olanların yaptığı eylemdir. renkli renkli çiçekler toplanır, sapçık özenle çıkarılır, ve sapçığın dibindeki o tek damla tatlı sıvı emilirdi.
eurovision'a katılmamanın gerçek nedeni
-
asil sebep, ne oylamadaki adaletsizlik ne de hadise'nin kiyafetidir.
bana gore baslica birkac sebebi var:
- bu tarz organizasyonlarda (eurovision, dunya kupasi, avrupa sampiyonasi vs) tum ulke bir olur temsilcimizi destekler. akp'nin tum stratejisi toplumu kutuplastirmak uzerine kurulu oldugu icin, toplumun farkli kesimlerinin -aralarindaki farkliliklara ragmen- bir araya gelmesi akp'nin isine gelmez.
- turk vatandaslarinin -ozellikle interneti kisitli kullananlar ya da hic kullanmayanlari- avrupa'nin medeniyet seviyesinden ve hayat standartlarindan haberdar olmamasini istemesi.
- bir de son zamanlarda eurovision'da lgbtq+ agirlikli katilimcilarin olmasi.
edit: imla