hesabın var mı? giriş yap

  • uzun süresine rağmen kendini izlettiren keyifli bir elvis presley filmi.

    açılın, şimdi biraz austin butler öveceğim. austin'i disney dizilerindeki figüranlıklarından ve the carrie diaries’den tanıyan biri olarak izlenilebilir oyunculuğa sahip yakışıklı bir surat olarak görüyordum ancak yanılmışım. zaten kendisi uzun bir süre oyunculuğundan çok vanessa hudgens ile olan ilişkisiyle gündemdeydi ama asıl gündemde olması gereken konu bu değilmiş. sadece belli ki daha önce oyunculuğunu gösterme fırsatı bulamamış.

    vanessa, bir röportajında austin’in once upon a time in hollywood’daki rolü için saçını koyu renge boyatmışken 2018 sonu beraber arabada müzik dinledikleri esnada elvis presley’nin noel şarkılarından birinin çaldığını ve austin’in de eşlik ettiğini görünce austin’e bir gün elvis’i canlandırması gerektiğini söylediğinden bahsediyor. ardından baz luhrmann’ın elvis için bir biyografik film yaptığına dair bir telefon aldıklarını belirtiyor.* sonrası malum.

    vanessa yine aynı röportajda austin’in kimseyle kıyaslanamayacak bir iş ahlakına sahip olduğunu söylüyor. 2018’de broadway’deki the iceman cometh oyununda beraber yer aldığı denzel washington da harry styles ve ansel elgort elvis rolü için seçmelere katılmışken hiçbir tanışıklığı olmamasına rağmen filmin yönetmeni baz luhrmann’ı arayıp çok sıkı çalışan bir aktör olduğunu belirterek bu rol için austin'i öneriyor.* austin’in bu filmdeki performansına bakılırsa ne kadar haklı oldukları apaçık ortada. iki sene boyunca ailesini ve arkadaşlarını görmeyip dur durak bilmeden çalışmış. sonucunu da almış. austin’e oscar vermeyeceklerse kapatıp gitsinler o akademiyi açıkçası.

    austin bu filmde döktürmüş. hatta bazı sahnelerde elvis'ten daha bile elvis olmuş.* 50'li yıllardaki şarkıların hepsini ses kalitesi yeterli olmadığı için austin kendi başına söylerken sonraki yılların şarkılarında austin'in sesi ile elvis'in sesi birleştirilmiş. austin role kendini o kadar vermiş ki film çekimleri biteli uzun zaman olmasına rağmen elvis gibi konuşmayı bırakamamış. verdiği röportajlarda konuşmalarındaki tonlamalarından ve aksanından bunu görebilmek mümkün.*

    belirttiğim gibi benim uzun zamandır takip edip beğendiğim bir isim olmasına rağmen ben kendinden böyle bir performans beklemiyordum. film şu an için rotten tomatoes ve metacritic'te bohemian rhapsody (film)'den daha yüksek değerlendirmelere sahip. izleyin.

  • hala patlican yaz sebzesi diyenler var.
    biz de biliyoruz yaz sebzesi. ama bu sebze gecen kış 4-5 tl/kg olup bu kış 18 tl/kg bandinda ise bu enflasyondur, alim gucunun dusmesidir, bize sokuyor olmalaridir.

  • öğrenci dediğin saygılı ve efendi olmalı. bu tür olaylar ülkemizde de olmuştur ki türkiyemiz gençliğin dejenerasyonu ve kalitesizleşmesi anlamında birçok ülkeden daha beter durumda. günümüz lise öğrencilerinin çoğu serseri. mafya özentisi. efeliğe hevesli. bir de sırtlan gibi sürüler halinde geziyorlar yani sürü halindeyken çok kahraman ve cesurlar lakin tek olunca kuzu gibiler. aile terbiyesi yok hatta bunların yaptıklarını serseriliklerini destekliyen ve arkalarında duran aferin aslanım aferin paşam diyen aileler bile var. bu paşam hitabı da son yılarda moda oldu ya her taraf paşalarla doldu nasıl paşaysa bunlar. neyse. öğretmenlerin eli kolu bağlanmış. bir disiplin bir yaptırım uygulayamıyorlar. başlarının belaya girmesinden de korkuyor öğretmenler. öğretmen biraz dizginleri eline almaya çalışırsa öğrencilerin tvlerden internetten öğrendikleri her türlü iftira çamur atma yöntemlerini uygulamaları ihtimali de var ki en tehlikelisi de bu. böyle yaşanan vakaları duyuyoruz izliyoruz medyada. ülkemizin bütçeden en yüksek payı alan kurumu milli eğitim. bütçede birinci sırada ve eğitim öğretime yüzlerce trilyon harcanıyor sağlam ve kullanılabilir haldeki okul binaları dahi yıkılıp yerlerine daha yeni ve modern binalar yapılıyor ki öğrenciler en konforlu ve sıcacık ortamlarda eğitim öğretimlerine devam etsinler diye.okullarda her türlü teknoloji ve olanak mevcut. fakat gelgelelim belki hepsi değil ama liselerin çoğu sanki bir serseri toplanma merkezi gibi. milli eğitim sisteminde öncelikle bu zorunlu eğitim öğretim saçmalığı kaldırılmalı. eskiden olduğu gibi ilkokul 5 sene olmalı onu bitiren isterse ortaya liseye devam etmek zorunda olmamalı. zorla eğitim öğretim mi olur. bana yetki verseler okulların çoğunu kapatıp okul binalarını halk için hayırlı hizmetlerde kullanırım. hastane olur misafirhane olur halk eğitim kursları olabilir. okul binalarında boşu boşuna doğalgaz kömür elektrik yanıyor. çakallar keyif yapıyor. ülkenin serveti bunlar okusun adam olsunlar diye harcanıyor lakin harcanan paralar verilen emekler boşuna. öte yandan genç kızların çoğununü durumu daha vahim ve onlar tamamen kayışı koparmışlar gibi neyse ayrıntılara girmeyelim. velhasıl bu gençlik düzelmez artık ve daha kötüye gider iyiye gitmez. günümüz gençliğine birşeyler öğretebilmek için uğraşan, onları eğitip yararlı ve iyi insanlar olmaları için emek verip mücadele eden tüm öğretmenlerin allah yardımcısı olsun, ruh sağlığı ve sabır versin.

  • çok değerli insanlar var. hepsinden güzel şeyler katıyorsun kendine. instagram gibi görsel gösteriş bombardımanı yerine, salt kelimelerin raksı söz konusu.

    burada zengin olan değil, bilen adam kıymetli oluyor.

  • buradan bir şey çıkmaz,

    peygambere hakaret etmemiş sonuçta,

    bazıları ülkenin kurucusuna hakaret ederken, bir şey olmuyor da ...

    yoldan geçen, 1000 kişiye sor 2 kişi bilmez mus'ab bin umeyr kimdir diye. buradan halkı nasıl kin ve düşmanlığa teşvik edeceği, düşünülür ?