ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
7 tane torunlu dedeye aşık olan kızın paylaşımı
-
dedesine hitaben yazmış. 7 tane torunu var en büyüğü benim. anlamayacak ne var bunda ?
bugün ne giysem
-
hakan akkaya: karamanın koyunu sonra çıkar oyunu diyoruz
uğurkan erez: burdan karaman'a sevgilerimi yolluyorum ?!?!?!!
mühendis mühendis evliliği
-
pek hoş degil galiba. bi hocamız var, şöyle demişti bi derste:
- hiçbir mühendis bi başka mühendisle arkadaş, sevgili, eş olmamalı. hepiniz aynı boksunuz.
ve bu 5 yıllık üniversite hayatımın bana öğrettiği en anlamli bilgi oldu.
8 yil sonra gelen edit: tabii ki bu anlamli bilgiyi dikkate almadim ve tam bir muhendisle evlendim. hayat cok guzel.
1991 sovyet yapımı yüzüklerin efendisi filmi
-
rusça khraniteli yani koruyucular adı ile 1991 yılında sovyetler birliği dağılmadan evvel çekilen j.r.r tolkienin lord of the ringseserinden uyarlanan bir efsane film. şaka gibi ama değil.
filmin konseptinde bir anlatıcı bulunduğu için peter jacksonın versiyonundan biraz farklı yer yer oz büyücüsü tadında sahneleri olan pamuk prenses ve yedi cüceler masalı hissiyatı veren çekimlere sahip.
filmin en güzel yanı filmde tom bombadil ve altın yemişin yer alması. hobbitlerin yanında tom bombadilin cüsse farkını çok profesyonelce ekrana yansıttıklarını es geçmemek lazım.
film uzun zamandır ortalarda yokmuş yakın zamanda youtube'a eklenmiş.
kaynak
youtube linki
ssg
-
arada bir bizim kahveye gelirdi. kendi halinde efendi bir insandı. nasıl böyle bir şey yaptı hala aklım almıyor.
kadınlara çekici gelen erkek meslekleri
-
bir sürü kişi mühendis ve yazılımcı demiş.
şirkette sadece bizim katta yaklaşık 80 tane erkek bilgisayar mühendisi var. 50 tanesi bekardır. kandırmayalım birbirimizi. niye bekarız biz o zaman ?
çocuklarla girilen komik diyaloglar
-
ödev yapmaktan, yazı yazmaktan nefret eden ilköğretim 1. sınıf öğrencisi ege eline bir kitap alıp öğretmeninin yanına gider...
ege: bu ne bu?
öğretmen: kitap...
ege: onu biliyorum da ne kitabı bu?
öğretmen: müzik kitabı...
ege: kaç ay oldu okul açılalı, niye bunu okumuyoruz hiç? bıktım artık yazı yazmaktan, biraz resim yapalım, şarkı söyleyelim falan! okula gelmek istemiyorum artık!!!
öğretmen: sen okula gelmezsen ben ne yaparım egeciğim?
ege: ne yaparsın? gelenlere yazı yazdırırsın yine!
hayat kadını olmanın çok mantıklı olması
-
ulan adam o kadar guzel yazmis ki ben ikna oldum. tek sorun erkek olmam.
ayni sartlar altinda hayat erkegi olamiyor muyuz hocam?
sevgilinin daha çok sevildiği an
-
işim gücüm yok değil, var. var olmasına rağmen 1000 entry'e de göz attım.
sevin bakalım, hepiniz elbette ayrılacaksınız. *
hayatın tek cümlelik özeti
-
yalnızlığı kedimizle pekiştirerek yapayalnızız yine.
sahte doktoru fark edemeyen gerçek doktorlar
-
yine muhabbet boş beleş dönüp duruyor.
ilk bir kaç ay öğrencilik muhabbetiyle geçmiş. yani 1.sınıf öğrencisi. zaten 1.sınıf öğrencisi temel bilimler okur. klinik bilmez. merak edip muayenelere katılmak isterseniz katıl derler ama bir şey beklemezler. klinik bilmediği için kimse sorgulamaz.
sonra tatil dönemi gelmiş. bir doktoru kandırıp yeni mezun oldum, ameliyatlara girebilir miyim izlemek için diyor. o da izin veriyor. bunlar sık sık yapılır ve doktorun hoşuna gider, bazen öğretmeye çalışır. ama bu kızda bu da olmamış, sadece izlemiş, ameliyat yapmamış. bir kenarda izleyen adamı niye sorgulasınlar. dikiş atmayı öğretmişler, o da dikiş atmış. merak etmeyin 3 kez gösterseler siz de atarsınız. estetik atamazsınız o ayrı, ama atarsınız.
yani temmuz ayında ameliyatlara gözlemci olarak katılsa, 4 ay gözlemci olmuş. hiç konuşmasa yıllarca bile girebilir ama sohbetlere katılınca farkedilmiş.
sistemin çürümüşlüğünü sorgulayın siz. belgelerin gerçekliği sorgulanmamış hiç.
kendi kafanızdan bir hikaye uydurup peşinden gitmişsiniz. merak etmeyin, ameliyat bilmeyen adam ameliyat etse anında farkedilir, ortalık ayağa kalkar. pilot olmayıp uçağı kaldırmaya çalışmak gibi. sohbetlere katılınca farkedilmiş kız.
entrilerden birinde doktor odasını ne zannettiniz, akademik ortam mı demiş. bu doğru işte: ya maaş, ya yeni alınan araba, ya da çocuğun özel okulu konuşulur. ülkenin durumu budur. e kız da burdan yırtmış işte, herkes beni sevdi demiş; kimse tıbbi sohbet açmamış. açınca da farkedilmiş.
işin içinde olan bir doktor olarak söyleyeyim: yeni mezun doktor ve hemşireler o kadar kötü yetiştiriliyor ki, belki de muhabbet eden doktorlar "ulan bundan da doktor mu olur" demiştir bir süre.
bence siz içinde olduğumuz döneme yanın.