hesabın var mı? giriş yap

  • kimi zaman günün ilk dakikalarında okuyanı neşelendiren durum güncellemeleri bütünüdür:

    --- spoiler ---

    "keşke sabah telefonun alarmı çaldığında polis kapıyı kırarak içeri girip: 'yat yat yat!' dese, biz de geri yatsak..."

    --- spoiler ---

  • açılımı "fantasy role playing" olan kısaltma veya oyun türüdür. genellikle masaüstü rol yapma oyunları için kullanılan bir terimdir. oyunu oynamak için öncelikle oyuncuların zevkine göre setting ve system seçilir. setting oyunun geçeceği evreni oluştururken, system oyunda yapılabilecek eylemlerin nasıl ve ne şekilde yapılacağıyla ilgili kurallar bütününü oluşturur. setting ve system belirlendikten sonra oyuna hakim bir kişi dungeon master (dm) olur. dungeon master'ın görevi oyunun senaryosunu belirleyerek, oyuncuların çeşitli durumlar karşısında seçim yapmalarını sağlamaktır. ayrıca oyuncuların yönetmediği karakterleri de dm yönetir. oyuncuların görevi ise karşılaştıkları durumlara karakterlerinin nasıl tepki vereceklerini, karakterin sahip olduğu nitelik ve nicelikleri göz önünde bulundurarak belirlemektir.

    (bkz: setting)
    (bkz: rol yapma oyunu)
    (bkz: dungeon master)

  • başlık: yeni tanistiginiz kizi yataga atma suresi

    1. rekorunuz kac.
    benim 3 saat
    (tus koitus exitus ?, 14.05.2013 15:30 ~ 17:26)

    5. dua sandım geldim oç !!!11
    (vipertan ?, 14.05.2013 15:36)

  • koca ofiste özendiği tek departman çay ocağı olan şahsımın düşünmeden çaycı olarak cevaplayacağı anket.
    şuan mutfaktayım ve burası müthiş bir yer! inanılmaz bir dinamizm var. sipariş geliyor, bardaklar diziliyor, yola çıkıyor, teslimat yapılıyor. bazen tek seferde 15-20 çay gidiyor bazen de tek çay için tepsi kaldırılıyor. talebe göre özel üretim yapılıyor, tarçınlı naneli sular, limona boğulmuş beyaz yakalı meyve çayları vs. boşlar toplanıp sıradaki sevkiyat için hazır ediliyor. mükemmel bir satınalma, üretim, lojistik koordinasyonu. şirkette tıkır tıkır işleyen tek bölüm. bir de 7 bin lira maaş mı, düşünmeye bile gerek yok..

  • hagi'yi elinde türkiye bayrağı ve uefa kupasıyla kopenag'da koştururken hatırlarım, alex'i..sikimde değil valla alex.

  • yapılış sebebini anladım, açıklıyorum;

    eskiden yazarların troll olup olmadığını anlamak için profiline girmek yetiyordu. adam 1200 entry girmiş, 80 entrysi en beğenilen. direkt troll. engelleyip geçiyorduk.

    şimdi insanları engellemeyelim diye böyle saçma sapan bir yola başvurmuşlar. tamamen parasal mevzular yani. insanlar birbirini engellemesin daha çok çöp entry okunsun.

    benim yorumlarım bunlar, peki yapılan değişikliği siz nasıl buldunuz?

    http://www.strawpoll.me/12630755

    anket sonuçları şimdilik şöyle; kullanılan oy: 6.000

    rezalet: 4.720 (%79)
    kötü: 601 (%10)
    iyi: 679 (%11)

    sözlük okuru ve yazarlarının %89'u kötü ya da rezalet oyu kullandı. sözlük yönetiminde biraz utanma varsa bu değişikliği geri alırlar.

  • bir fil ile at kıyası olduğunda atın,
    iki fil ile iki atın kıyasında ise iki filin daha değerli olduğu ile açıklanabilecek sorunsal...

    debe edit: böyle yoğun ve üzücü bir gündemde böyle bir entry'nin debe'ye girmesi aslında beni şaşırtmadı.
    efsaneye göre vaktiyle eşit güçte görünen ordular birbirlerine çok zarar vermesin, insanlar yaralanıp ölmesin diye, düşman güçlerin komutanları kendi aralarında satranç oynar, oyunu kazanan taraf savaşı da kazandı sayılırmış ve kimsenin burnu kanamadan savaş son bulurmuş. her gün acıların katlanarak çoğaldığı bir günde satrançla ilgili basit bir bilgi içeren entry'nin debe olması da, bizlerin efsanedeki insanların genlerini taşıdığımızı gösteriyor belki. umarım kan ve göz yaşından dersler alır, sorunları savaşlar yerine aynı satrançtaki gibi felsefe, zeka, bilgi, teknik, matematik, sanat ve mutlulukla çözeriz; kimsenin kılına zarar gelmeden.

  • daha 30luk değilim ama çok genç de sayılmam o yüzden ben de abla kategorisine girebilirim.

    evet şimdi öğüt vermem gerekiyor sanırım.

    1) makyaj yapmak ve süslenmek için harcayacağınız vakti kendinizi geliştirecek şeyler yaparak, üreterek kullanın. makyajsız halinizle de saygı ve sevgi elde edebilirsiniz. örneğin, erkekler makyaj yapmıyor ve toplumda sizden daha fazla saygı görüyorlar. birlikte olduğunuz erkek "makyajsız halinizle çıkmaz"sa zaten onu sepetleyin, sizi gerçekten sevmiyordur. topuklu ayakkabı da giymeyin, kadınsı diye satılan ürünlere karşı durun ve normal bir birey gibi görünün. farklılık için sizi entellektüel gösterecek şeyler takmanızda bir sakınca yok tabi ki.

    2) dışarıda yürürken görücüye çıkmış pazar malı gibi davranmayın. evet biraz ağır oldu, ama gerçek. dikkat çekmek için uğraşmayın. kimse yolda yürürken hayallerinin adamıyla karşılaşmıyor, ve size bakan adamlar sizi, hisleri ve zekasıyla bir birey olarak görmüyor. içi dolu bir birey olmayı öğrenin!

    3) kadın olduğunuzu kabul edin. bir anda aynaya bakmanız bunun için size yardımcı olacaktır. bunu kabul ettikten sonra, kadın olmanın ve size kadın denilmesinin sizi gerçekten neden rahatsız ettiğini anlamaya çalışın. "1'i çocuk 3'ü kadın 5 kişi öldü" gibi haberlerin de beyninizde oluşturduğu gibi, erkek normal insan kabul edilirken, kadın kabul edilmiyor. çocuk hakları zaten hak getire, ama o konuyu ayrı tutalım şimdi. yani siz toplum tarafından bir erkek gibi güçlü bir imge değilsiniz ve ne kadar çabalarsanız çabalayın siz hep "çalışkan ama zeki olmayan öğrenci" ve oğlanlar ise "zeki ama çok çalışmayan" statüsünde görülecekler. bu algıyı yıkmak için yüksek hedefleriniz olsun ve yüksek yerlere gelin. çevrenizdeki diğer kadınları koruyun, birlik ve destek olun birbirinize; ve her ne mevkiye gelirseniz gelin, kendi haklarınızı (kadın haklarını) savunmaya devam edin. asla size ev(ler)de hizmetçi muamelesi yapılmasına, özgürlüklerinize karışılmasına göz yummayın.

    4) birisi ile sevgili olmadan önce ben bu kişiyle evlenebilir miyim diye de düşünün. yani evlenmeyi çok istemeyeceğiniz bir kişiyle ilişki sürdürmeyin, yoksa ileride pek görüşmeyeceğiniz birisine boşa yatırım yapmış olursunuz. aynı şey arkadaşlarınız için de geçerli. yaşlandığınızda hala görüşmek isteyebileceğiniz türden kişilerle dost olun. aramın bozulduğu iki tane çok yakın arkadaşım vardı, ve şu an hala onlara ayırdığım her saniye için pişmanım. zamanınız kıymetli, unutmayın. ancak kısa kısa ilişkiler yaşayacaksanız, ve ayrılıklar sizi enterese etmiyorsa bu maddeyi sallayın.

    5) kariyeriniz / dersleriniz sevgilinizle geçireceğiniz zamanlardan daha değerlidir.

    6) kimseyi kendinizden daha üstün görmeyin. siz istediğiniz her şeyi başarabilirsiniz, buna inanın ve çok çalışın.

    7) havalı olucam diye insanları dışlamayın, kırmayın. karakteriniz bu yaşlarda oturuyor, ve ileride çevrenizdeki insanlar sizin bu şımarık ve kötü tavırlarınıza katlanmayacaklar. bu arada bu havalı olmaya çalışan kız grubu, sadece ben değil tüm insanlık tarafından nefret edilir.