hesabın var mı? giriş yap

  • gösterilerin kaynağı...

    1 ) genç işsizlik oranı çok yüksek olması..
    2 ) hayat pahalılığı had safhada olması..
    3 ) youtube, facebook, twitter, couchsurfing yasak olması..
    4 ) yöneticilerin zenginleşmesi..
    5 ) gazete, tv, radyonun sadece devlet yönetimde olması..
    6 ) beyin göçü inanılmaz boyutta, gençlerin neredeyse tamamı toefl, ielts çalışarak kaçmak istiyor..
    7 ) kadınlara başörtüsü zorunluğu, erkeklere şort giyme yasağı..
    8 ) alkol kullanım yasağı..
    9 ) kız ve erkeklerin ayrı eğitim alması..
    10 ) eğitim de kalitenin düşmesi..
    11 ) suriye, yemen ve ıraka asker gönderme ve hazineden büyük pay ayrılması..
    12 ) haziran 2017'de meclise yapılan saldırı..
    13 ) denize, havuza, kız ve erkeklerin birlikte girememesi..
    14 ) ülkenin sürekli israil, amerika ve suudi arabistan ile gerilim yaşaması..
    15 ) ambargolar..
    16 ) sağlık sisteminin çökmesi..
    17 ) kadınlara müzik yasağı..
    18 ) canlı müzikli restorantlarda kadınların oynayamaması..
    19 ) hükümete, meclise veya ülke yöneticilerine eleştiri yapılamaması..
    20 ) molla (ahundlara) ayrıcalık yapılması..
    21 ) şah dönemine duyulan özlem..
    22 ) halkın geleceğe umudunu kaybetmesi..
    23 ) askerlik yapmayanların yurt dışına çıkma yasağı..
    24 ) zorunlu askerliğin 2 yıl olması..
    25 ) gelir adaletsizliğinin artması..
    26 ) kirmanşah ve tahran depremi ile kaygının artması..
    27 ) küresel ısınma ile kuraklık problemi..
    28 ) kürtçe ve türkçe başta olmak üzere farklı dillerde eğitim yasakları..
    29 ) hane halkı borçluluk miktarının artması..
    30 ) meclisin halkı temsil edememesi..
    31 ) namjoo, ebi gibi sanatçıların konser verememesi..
    32 ) vize problemi nedeniyle; ermenistan, türkiye, gürcistan, malezya ve bae haricinde ülkelere seyahat edilememesi..
    33 ) parkta kız/erkek arkadaşınla oturamamak..
    34 ) 2009 ve sonrasında ki gösterilerin şiddetle bastırılması..
    35 ) kadınların açık alanda sigara içememesi..
    36 ) yalancılığın yaygınlaşması veya yöneticilerin açık açık yalan söylemeleri..
    37 ) turizmin teşvik edilmemesi..
    38 ) reform ve değişim taleplerine kayıtsız kalınması..
    39 ) gazeteci, sanatçı ve yönetmenlerin tutuklanmaları..
    40 ) döviz kurlarının, faizin ve enflasyonun birlikte artması...

  • olmayan rezalettir. rezalet puanı 1/10.

    p.s: sinyal mükemmel bir hatadır, sinyal efsanedir

  • "sokak köpeklerini zehirlemeli yoksa bu iş bana kalacak" diye hakaret ve tehdit suçu işleyen bir apaçinin internette hakkında yazılanlara dava açması. valla kafası çalışmıyor hiç.

  • gençliğinde bir kaç yıl karanlık bir odada tutup dövmüşler, çiğ etle beslemişler. sorumlusu futbol topu demişler, anasını sikicem demiş, yemin etmiş.

    başka bir açıklaması olamaz.

  • sigortası 212'li ise ve basın kartı varsa ortada tartışacak bir durum yok demektir. zira basın kartı olanlara aşı yapılacak denmiş. berna laçin basın kartını sahtecilikle mi almış? hayır gazetede yazı yazmış (milliyet gazetesinde). o zaman sıkıntı nerede?

    edit: basın kartı sadece savaş muhabirlerine verilir sanan bir mal sürüsü varmış. ülkemizde basın kartı alıp almama patronun sigortanı 212'den yatırıp yatırmamasıyla ilgilidir daha çok. varlığını 100 kişinin bile bilmediği yerel gazetede tırıvırı kasaba dedikodularını yazan birisi de basın kartı sahibi olabilir.

  • 500t otobüsleri aslında otobüs değildir. mutantdır, canlı organizmadır, binen yolcuları içine alır eritir ağzına sıçar sonra posasını belli duraklarda dışarı atar. yaşayabilmek için yenilerini alır.

  • akşamüstüne doğru bir sıkıntı başlardı... hala da olur böyle..
    eski pazar günleri; en çok radyodan dinlenen futbol maçlarının sesi, ütülenen önlüklerin kokusu, yıkanmış çamaşırların ıslaklığı, son ana bırakılmış ödevlerin karın ağrısıydı. cenk koray ve telekutu, evet hayır yarışması, izmir marşıydı. bizimkiler dizisinin bitmeyen vasatlığının hükümdarlığıydı.. eski pazarlar, hafta sonuna sığdırmaya çalıştığımız hayatımızın özgür yanının ellerini yeniden bağlayan saatlerin adıydı. coşkumuzun ağır ağır sönüşüydü. doyulmayan oyunların, müthiş gevşemelerin sonuydu. toparlanma vaktiydi. zira pazartesi ağır misafirdir ayakta karşılanması gereken... istiklal marşı, ve sabahın köründe midenin kabul etmediği zorla yenmeye çalışılan kahvaltılar... henüz hakim olunmayan bir hayatın zorunlu kuralları...
    herşeyin bir sonu vardırı en çok hatırlatan gündür pazar günleri bana hala...