ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
mrna aşılarının kanser pandemisine yol açması
-
tamam aşı olmadınız ve insanlar aşı olmasın diye epey bir mücadele ettiniz. sonucunda aşısını olan oldu olmayan olmadı ve geçti bitti. şimdi işi gücü bırakmışsınız, sizin geçmişte almış olduğunuz kararın ne kadar doğru bir karar olduğunu ve bizim ne kadar büyük bir hata yaptığımızı kanıtlamak için büyük bir savaş içindesiniz. yarım aklınızla yalan dolan bilgileri almış paylaşıyor kendini rezil duruma düşürüyorsunuz. kardeşim siz nasıl bir hasta yaratıksınız. düşün şu milletin yakasından artık.
nusret'e twerk yaparken sevgiliye yakalanmak
-
nusret kaçak et keserken..
josef bozsik
-
dünyanın ilk total futbolunu oynamış macar millî takımının efsanevi isimlerinden biri, nam-ı diğer milletvekili. puskas'ın kapı komşusuydu josef bozsik ya da jozsef bozsik; her iki şekilde de yazıyorlar adını, şaşırmayın. hep beraberdiler. birlikte büyüdüler, aynı okula gittiler. solak çocuk o kadar yetenekliydi ki onu kaybetmemek adına, kankasını da oynatıyorlardı mahalle maçlarında. giderek sivrilmeye başlamıştı sağ haf, malum kankasını affedersiniz eşek seyretse adam olurdu. ikili, beraber genç takımda oynadı, a takıma geçti, honved oluşturulunca onun bir parçası oldu. millî takımda da kendine yer bulmuştu bozsik. göbekli solaktan bağımsız olarak da bir değer ifade etmeye başlamıştı. 1954 isviçre dünya kupası'nda battle of berne olarak tarihe yazılmış brezilya karşılaşmasında sahadan atılmıştı milletvekili. nilton santos ile tepişmesi pahalıya patlamıştı. unutulmaz final maçında da almanya'nın attığı ve şampiyonluğu getiren son golün adeta yaratıcısı olmuştu sağ haf; bir kötü pas nelere kâdirdir. 19 şubat 1956 türkiye macaristan maçında da sahadaydı, bu yüzden adına rastlanır arşivlerde. 1958, onun sahne aldığı son dünya kupası yılı olacaktı...
5 dakikadan fazla katlanılamayacak şeyler
-
beyefendinin konusmasi.
3 polisin bıçaklı saldırgana arabayı kaptırması
-
amerikada yaşansa bir şarjör kurşun yemişti ve şu an valhalada at sürüyor olurdu.
kıro kızların ortak özellikleri
-
starbucks'ta isim sorulduğunda sevgililerinin ismini söylemeleri.
bi de çok matah bişeymiş gibi sevgili ismi yazan bardağın fotoğrafını facebook'a eklemeleri.
geberin lan.
sezen aksu'nun mahsa amini açıklaması
-
bir sanatçı olarak 20 yıldır yaptığı açıklamalatla akp politikalarına tam destek vererek ülkenin gittikçe iranlaşmasına dolaylı olsa da katkısı olan bir kullanışlı aptalın açıklaması. kendi ülkesinde eylem yaptığı için direk devlet başkanı tarafından kadınlara "sürtük" denilirken, islam'a aykırı diye 10 larca festival ve konser yasaklanırken, kadın sanatçılar dini hassasiyetlere karşı tutum sergilediği bahanesiyle hukuksuz hapse atılırken neredeydi acaba. iran halk isyanıyla dini prangadan kurtulmaya başlarken ülkenin iranlaşmasına sessiz kalıyor bu şark kurnazı hala. yarın baskıyla kadınların sokakta baş örtüsü takması zorunlu hale gelsin. korkudan tesettürü takacak ilk kişilerden biridir bu. içerde neler oluyor ona odaklan önce, ayranının dökulmeyeceğini bildiğin bir konuda maval okumak kolay geliyor tabi kağıttan serçeye.
24 ağustos 2019 ahmet davutoğlu itirafı
-
"insanların hayatlarının kararmasıyla ilgili şeyler biliyorum ama belki üç kuruşluk siyasi rant elde ederim diye susuyorum" demektir.
ulan hepiniz oradaydınız be!
google'ın yeni logosu
-
beğenmediğim logodur.
çok şükür ilk ben yazdım.
gece bunaltan bir düşüncenin sabah önemsizleşmesi
-
bayiliyorum buna ben, cidden.
dun aldigim bir habere saatlerce dar dar daraldim, aklim dagilsin diye bir bara gittim ictim, sonra arkadaslarima ugradim, eve geldim 10 gibi.
dizi falan izlemeye calisiyorum ama cik, dusunceler kafamda fir donuyor.
en son dedim ''tamam bu gunden artik hayir gelmeyecek, uyuyayim.'' aldim kediyi de kucagima, yataga yollandim daha 11 olmadan. (gunun daha iyiye gitmeyecegini kabullenmek de yasla gelen bir sey bu arada)
arkadas sabah bir uyandim, sanki dun darlanan ben degilim.
oyle guzel cozmusum ki uykuda, kalktim ''amaaaan'' dedim ''yazik ya dun daralarak gecirdigim saatlere!''.
o yuzden baktiniz ki takildiniz bir dusunceye, didiklemeyin artik, yatin uyuyun, gercekten ise yariyor.
çamura düşmüş topu duvara vurarak kurutmak
-
aynı zamanda havası kaçmış topu birkaç saat güneşte bekletip az da olsa şişmesini sağlayan nesildir.
ben hakimim ağzınıza sıçacağım sizin
-
üst edit: hakim değil güzellik uzmanıymış. sabah linkigerçekten hakim çıksaydı ülke adına çok daha üzücü olurdu.
link
yeni link10. saniye
saldırgan köpekleri toplamaya çalışan bakırköy belediyesi çalışanlarına edilmiş sözdür. görevini yapmaya çalışan yaşlı başlı bir insana sarf edilmiştir. diyecek bir şey yok. üzüntü verici bir tablo. ortada birden fazla ısırma şikayeti olduğu halde bu kadar insanın böyle davranmasına anlam veremiyorum. medeni olmak, hayvan sevmek bu mu?
mahalle halkı söz konusu köpekten yaka silkmiş durumda. vesley adlı yazar eklememi istedi, mahallenin facebook grubundan. resim
edit: konu ile ilgili yardım talebi
edit 2: kars'ın arpaçay ilçesinden bir arkadaş sorunu iletmemi istedi. 2300 nüfuslu ilçede hayli büyük bir köpek popülasyonu varmış. insanlar akşamları evlerine yürümekte zorlanıyormuş.
maalesef https://instagram.com/…lekleri?utm_medium=copy_link gibi sayfalar internet üzerinden yardım toplayıp sorunu daha büyük bir hale getiyormuş.
görüldüğü üzere bütün ülke genelinde sorun insan eliyle çözülemez bir şekle bürünüyor. yarın bir gün büyük bir hayvan katliamı olunca sorumluluk kime ait olacak?
garson salih'in haber beklemesi
-
dün gece eve dönerken bi işkembeciye uğradım. benim masaya bakan garson bey biraz konuşkan biriydi, sohbet etmeye başladık. yalnız maskesi olduğu için tam olarak ne dediğini anlamıyorum, böyle boğuk boğuk konuşuyor, hafif şivesi de var zerre çözemiyorum ne dediğini. bi yerden para mı bekliyormuş, bi yerde alacağı mı kalmış, iş mi bakıyormuş yani çok az aradan laflar seçiyorum kopuk kopuk... hafiften kafam da güzel, algılarım düşük, ben de nasıl olsa şimdi gider diye anlamasam da kibarlıktan "aynen abi ya", "hayırlısı olsun", "kısmet valla" falan gibi şeyler söylüyorum. yani bu laflar genelde bi noktadan sonra muhabbeti bitirir ama bitmedi.
adam benim masaya her bir şey getirdiğinde 5-10 dk bi mevzudan bahsediyor. ulan o kadar çok uzadı ki muhabbet, benim kelimelerim bitti. çünkü en az 30 kere "hayırlısı olsun", 20 kere de "doğrudur", "haklısın abi", "aynen" falan dedim yani artık bunları kullanmaya devam edemem. bi de ben adama gaz mı veriyorum napıyosam dikkat ediyorum adam benimle her konuştuktan sonra kasadaki patronla biraz sözlü atışmaya giriyo sonra tekrar bana geliyo. yani biraz daha "aynen" falan desem dalacak patrona.
ayrıca o kadar ilerledi ki mevzu "pardon siz ne anlatıyosunuz acaba aq?" da diyemiyorum, geri dönüş yok artık. o an konuyla ilgili bir şey sorsa mantıklı bi cevap veremicem, adam da onunla dalga geçtiğimi falan zannedecek diye iyice stres oldum, tek amacım artık yediğimden zevk almadan, tamamen karnımı doyurma ve ayılma amacıyla hızlı hızlı yiyip mekandan kaçmak. bi an önce gideyim buradan dedim.
neyse yemek bitti hesabı ödedim. tam kapıdan çıkıcam, kendisi bana telefonunu verdi, "beni çaldır abi ben de kaydedeyim" dedi, onu anladım. yanında olduğum için de çaldırmak zorunda kaldım. neyse tam kurtuldum diyordum ki "abi o zaman ben senden haber bekliyorum" dedi, böyle 2-3 saniye bi sessizlik oldu aramızda, "tamam" falan deyip çıktım mekandan. sabah 10'da aradı açmadım, az önce yine aradı yine açmadım. bunun üzerine "abi salih ben. konuşabildin mi" diye mesaj attı. aq bi rahat bayram geçireyim dedim yine gereksiz bi action içinde buldum kendimi.
not: salih abi belki buraya yolun düşer de burayı okuyorsundur. ben senin ne dediğini inan anlamadım güzel abim. mevzu da çok uzayınca bir şey diyemedim kusura bakma. sen şu olayı baştan bi güzelce anlat diyeceğim de akıl alma konusunda doğru insanla konuştuğundan emin değilim. biraz kafamı toparlayayım da arıcam abi seni :/