ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
17 mart 2024 ts fb maç sonu olayları
-
valla ben çok koyu galatasaraylıyım ve çok net trabzonun puanı falan silinmeli, 5 yıl falan fenerbahçe maçlarında seyirci olmamalı. bu nasıl bir kin ve nefrettir. bu sadece bir oyun soğutmayın bizi.
yurt dışında yaşanan dumur olaylar
-
bosna hersekteyiz efendim halk horon ekibiyle. günlerden cuma kemençecimiz ezanı duyuyor ve yardırıyor..
- heriif.. purta da ezan dürkce okunuyu..
birebir yazılmıştır söylediği. yalandan komik değildir.
23 kasım 2014 beşiktaş kasımpaşa maçı
-
forveti burak yılmaz olan takımın taraftarlarının, ofsayttan ustaca kurtulan forvet görünce devrelerinin yanmasını sağlayan maç..
bir otomobilden %193 vergi almak
-
(bkz: bmw 330d)
fabrika çıkış fiyatı:92.000tl
almanya*türkye* gemi ile nakliye(sigorta dahil):1.000tl
borusan holding karı:3.000tl
istanbul dan bayinin olduğu şehire nakliye(sigorta dahil):1.000tl
bayii karı:3.000tl
bayi satış fiyatı:100.000tl
ötv(%145):145.000tl
kdv(%18):44.100tl
trafik sigortası:400tl
trafik dosya bedeli:400tl
motorlu taşıtlar vergisi(6 aylık):3.100tl
aracın müşteriye anahtar teslim maliyeti: 293.000tl
sonuç:sıfır km 2014 model bir bmw 330d(sdrive ve zf 8hp ile) münichde herhangi bir bmw bayisinde anahtar teslim: 45.000euro iken borusan oto avcılarda anahtar teslim:100.000euro fiyatla satılmaktadır.
https://www.bmw.de/…e_de&name=e8s5i3d3#model_engine
|._||_q
16 ocak 2022 manuş baba rezaleti
-
"bu havada gidilmez" dedirten bir soğuk olabilir.
yaran inci sözlük entry'leri
-
başlık: dün kendinizi öldürmüş olsaydınız eğer
1. bugün ne kaçırmış olacakdınız?
2. lan zaten merakımdan öldüremiyom
caz ile blues arasındaki farklar
-
yamaha all starsda dave wecklın bir lafı vardı.
bluesda 3 nota vardır 3 milyon kişi dinler, cazda 3 milyon nota vardır 3 kişi dinler.
beyaz futbol ekibiyle kız istemeye gitmek
-
mahmood coffee sponsorluğunda gerçekleşir. tabii bardaklar boş.
açılışı kesin ertem yapar: ''sizin evinizden, sizin salonunuzdan iyi geceler! bu gece uzun olacak!''
sinan damadı över: ''ben tanıyorum; pırıl pırıl bir çocuktur! geçen papermoon'da beraberdik.''
ahmet çakar müdahale eder: ''oğlumuz avukat. bu sinan ve ertem beyefendiler ise kalifiye sıvacıdır efendim. bana da ''tinerci'' diyorlar ama inanın hayatımda tiner nedir bilmem. siz beni meczup kabul edin lütfen!''
rasim; kız tarafının gbt'lerini sorgulatır.
ertem; müstakbel kayınpederi yağlar: ''sayın cumhurbaşkanımız recep tayyip erdoğan'ın ve milli takımlar teknik direktörümüz yüce insan, ulu bilge sayın fatih terim'in selamlarını getirdim sizlere. ellerinizden öpüyorum babacığım. her yerinizden öpüyorum, her yerinizden!''
ahmet çakar: ertem evladım; bırak bu işleri! kız istemeye mi geldik 3. köprü temel atma törenine mi geldik?! hasta ve yaşlı bir adamım ben; tansiyonum düşüyor. hadi kızı mı istiyoruz n'apıyoruz; isteyelim gidelim; bir işkembecide kelle paça yapalım hep beraber!
babanız kızı ister. tabii haliyle kızı vermezler.
rasim devreye girer: '' haydaaaaa! şu an elime bir bilgi geldi. kayınpeder geçen gün yolun aşağısındaki atılım market'in önüne arabasını paralel bir şekilde park etmiş; dükkana mal gelmiş indirememişler onun yüzünden. ülkemizin ticaret hacmi %0,00000002 oranında azalmış. paralel park çetesinin ihaneti bu! elimde görüntüleri de var! buradan istanbul emniyet müdürü selami altınok kardeşime sesleniyorum. bu kayınpeder hakkında gereken yapılsın! eski türkiye zihniyeti bunlar!''
ahmet hoca da kapanışı yapar:
- bu geceden rahatsızım beyler! yönetmenimiz ahmet; evladım ışıkları karart, alttan da benim müziği ver! love story! elit bir beyaz amerikalı ailenin hukuk tahsili yapmış, eli yüzü düzgün, son derece beyefendi oğlu; orta halli bir ailenin güzel kızına aşık olur. fakat kızın babası masondur. olabilir de; masonluk ayıp bir şey değil beyler! ama bize bir kahve bile vermediler. bakın elimizdeki bu bardaklar boş. dolu tarafını göreyim dedim ama olmadı. kız istemeye mi geldik, tanıtıcı reklam çekmeye mi geldik belli değil! yazıklar olsun! bakın dalganıza! evladım; gel sen de bırak bu kızı; sana rossy de palma'yı alalım. söz veriyorum düğününüzü de ben yapacağım be!
bu sözler üzerine abdülkerim durmaz da ''ne dediğini pek anlamadım ama ahmet hoca çok haklı!'' diyerek hoca'yı şap şup öpüp kavilleşir.
sonunda müstakbel kayınpederi de delirtirler muhtemelen:
- beyler bitti mi?! bittiyse ben de bi' konuşayım! şu deminden beri söylediklerinize baktım da; bu ekibe kız değil keçi bile vermem! keçi deyip geçmeyin; çok hisli hayvanlardır. öyle ot yediğine bakmayın; küstü mü ömür billah yüzünüze bakmaz; üstünüzü çizer! böyle bir ekip benim kızımı istediği için bana da yazıklar olsun!
zekaya aşık olan kadınlar
-
burada da şöyle bir ayrım var ama:
adam ne kadar zeki olduğunu ısrarla gözünüzün içine sokmaya çalışabilir, şimdiye kadar edindiği bilgi birikimini entelektüel terör haline getirebilir. ve sonunda da dünyanın en itici insanlarından biri birisi olur. girdiği her ortamda schopenhauer konusu açabilir.
diğer gruptakilerse, "tam o anda" zekalarını konuştururlar. bu tür adamların garip bir çekiciliği vardır. birden değil, yavaş yavaş içine düşersiniz. böyledir.
mesai saati dolar dolmaz işi bırakan çalışan
-
çok iyi yapan çalışandır. adı üstünde mesai saati ve bitmiş, ne yapsın gitmeyip. ben mesela her gün 16.59'a alarm kuruyorum ki dalgınlığıma gelip de fazladan oturmayayım.