ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
15 nisan 2022 egm basın açıklaması
-
(bkz: genç bir kadının mülteci isyanı)
sayın egm bu da mı provokasyon? bu kız ve arkasında video çeken yaratık da mı fetöcü?
yeter artık ya valla yeter. kendimi yakacağım artık sinirimden bu ülkede.
nazan öncel şarkılarındaki yalnızlık vurgusu
-
var sanki böyle bir şey. şarkılar ve şarkıların içinde geçen bazı sözleri inceleyelim:
(bkz: bu havada gidilmez): “beni bırakıp gitme bir yere, gidersen unutursun”
(bkz: gidelim buralardan): “yükleyin ne varsa gönlüme demlensin, ayrılığın üstüne hasretim eklensin”
(bkz: gitme kal bu şehirde): “bu ayrılık bir de hasret çekilmez oldu”
(bkz: geceler kara tren): “günlerdir kapımı kimseler çalmıyor, göğsümden içeri yokluğun sızıyor”
(bkz: kunduram sandukam zembilim): “sen gidersin can gider, gerisi burada kalır, sen bana ben sana hasret mi öleceğiz?”
(bkz: 7’n bitirdin): “senle aynı ağaca adını yazmayacak, sen de gittin ya...”
(bkz: nereye böyle): “anlamadan dinlemeden son sözümü söylemeden nereye böyle”
şimdi alfabetik olarak devam edeceğiz:
(bkz: adam sen de yeter): “eller ayırdı yeter, git yavaştan, git yeter”
(bkz: ağla erkeğim ağla): “demek sen de gidiyorsun, başın alıp uzaklara”
(bkz: ağlama gönlüm): “bu yalnızlıktır, ya çok sevdim unutuldum, ya birinde çok şey buldum”
(bkz: ah anam): “ah anam ah oğlun çok dertli anacığım, ah anam ah oğlun çok yalnız”
(bkz: anlayama çalış): “ne kavuştuk ne ayrıldık, çok üzüldük çok ağladık”
(bkz: ankaralı sevgilim): “bir başıma bırakmayacak, üç gün sonra unutmayacak”
(bkz: aşık değilim olabilirim): “artık sana git diyebilirim, kendim kendime yetebilirim”
(bkz: aşıklar parkı): “aşıklar parkına gittim, seni aradı gözlerim”
(bkz: aşk işini biliyor): “unutmuş olsam ne olur, kırdığın yer acıyor”
(bkz: aşkım baksana bana): “gece mi gezerdin, hazır mı yerdin, unuttum”
(bkz: aşkitom): “yalnızım, evimdeyim, gecenin köründeyim, yalnızlığa ısınmış, olmadı günlerdeyim”
(bkz: bahanesi aşktandır): “o kadar yalnızım ki, o kadar mı olur”
(bkz: bana özel): “gittiğin yerde kal, gittiğin yer güzel, ben senin yalnız ağacın, hasretim bana özel”
(bkz: bazı şeyler): “korkarım kavuşmayacak, bu iki kalp bir daha”
(bkz: ben böyle aşk görmedim): “uyma ellerin tuzaklarına, atma beni uzaklarına”
(bkz: beni bu koca şehirde yalnız bırakma): (söz yazmaya gerek yok, şarkının adı yeter)
(bkz: beni düşün): “yalnızsam da yalnızım, sorun değil sorun sensin”
(bkz: beni hatırla): “her telefona sen çık, her kapıya sen koş, beni hatırla”
(bkz: beni söyletme): “içmek istiyorum içmek unutmak, beni ayık gönderme”
(bkz: bırak seveyim rahat edeyim): “unuttum gitti geberik, unuttum gitti, unuttum gitti
ben akşamları sevmem, akşamlar sorun yaratır”
(bkz: bir şarkı tut): “biri kaldı, biri gitti, biri yalnızlığı seçti”
(bkz: bir hadise var): “asığım fakat hasretin deli, ezelden beri”
(bkz: bir umut işte): “ah o susmaların, başını eğmelerin, ya o gitmelerin yok mu, dönüp gitmelerin yok mu”
(bkz: bittimse bittim): “o günden beri hiç sokaklara çıkmadım, saçımı taramadım aynaya bakmadım”
(bkz: boncuk): “kollarıma düş bu yaz, “gel beni avut biraz”
(bkz: canım benim nasılsın): “bir sen yoksun yanımda, pamuk bunun farkında”
(bkz: canım bir yanlış yapmak istiyor): “beş yıldızlı yalnızlık bitmiyor”
(bkz: direkten döndüm): “mutlulukla hiç karşılaşmadım, ıp ıssızım”
(bkz: eveleme geveleme develeme bitti): “jetonu mu yoktu aramadı, geçti, velhasıl bitti”
(bkz: geberik): “gidenler gider, gider be geberik”
(bkz: hani böyle olmazdık): “hani yoktu hiç hesapta, biz böyle ayrılmazdık”
(bkz: hatırına sustum): “geceler diken bana, hangi gecemi yakayım”
(bkz: hep yalnız): (ismi ile müsemma)
(bkz: hokka): “kime anlattın dertlerini, kimlerle geçirdin günlerini, kimler ısıttı ellerini, kimler kuşattı gecelerini”
(bkz: kaçıncı bahar): “bir sevdiğim sen vardın, kaç bahar geçti görmeyeli”
(bkz: korkunun üstüne yürüyorum): “yalnız geldim yalnız giderim”
(bkz: nazlı ay): “ah gücüme gidiyor yalnızlığım böyle”
(bkz: ne güzel olur): “bir yalnızın halinden bir yalnız anlar”
(bkz: nereye gitti bu adam): “nereye gitti bu adam, ne kadar sürecek bu dram”
(bkz: omzumda ağla): “bu ev sensiz yaşanmıyor, odalarına girilmiyor”
(bkz: ölüyorum anlasana): “semtine bile uğramam, seni bırakıyorum sana”
(bkz: öp barışalım): “allah büyük kavuşturur, isterse günün birinde”
(bkz: sana kul köle olmuşum): “şimdi artık bir hayalsin, istemezdim böyle olsun”
(bkz: sen beni öldürüyorsun): “ne vakit seni istesem, sen hiç yanımda olmazdın”
(bkz: yağmur duası): “terk edip de gitmeseydin, seni böyle sevmeseydim”
(bkz: zehirli sarmaşık): “ben yalnızlar yalnızı, bu umutsuzlar sandalı”
unutulmayan kezban sözleri
-
hayatımda gordugum en büyük kezban taksim'de karsıma cıktı, bir aksamüstü galatasaray civarlarında kendisine adres sordum "hahahah orayı bilmiyor musun gercekten, tanısmak mı istiyorsun? bu numaraları ben yemem" demisti bana. ben de adres stresi ve bir yeri bulamayan kamil imajıyla kuyruguma arkama sıkıstırarak yoluma devam etmistim.
sonra arkadan gelen bir lavuga yoneldim "bilader dedim suraya nasıl giderim" kardes dedi yuz metre git solda gorursun.
belki sözlük yazarıdır o kız, bilemiyorum.
aksam sözlüge gelip, taksimin sapık dolu olması diye bir baslık acmıs olabilir.
bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar
-
sanırım bunun feriştahı bizim okulda yaşanmıştır. efenim olay şöyle oluyor;
okul bahçesinde maç yapılıyor. yamulmuyorsam bir taraf lise 3 bir taraf lise 2. neyse bu lise 3 sınıfının kalesinde olayımızın kahramını kayahan bulunuyor. ne yazık ki o maçta kayahan efsane goller yiyor, maç farklı bitiyor. saha kenarında ki kızlar da başlarına geleceği bilmeden 'hop hop kayahan kova kayahan' diye tempo tutup gülüşüyorlar. hatta arada top kayahan cümlesi falan da geçiyor. maç sonu aşırı derece kızmış, sinire kesmiş kayahan abimiz gidiyor kızların önüne, indiriyor şortu. sallıyor malzemeyi alın lan buna gülün diyor.
hala aklıma geldikçe kahkahalar atmama sebep veren bu olay sonucunda kayahan abimiz okuldan atılmıştı. güzel abimizdi vesselam. kızlara ne olduğu konusunda bir bilgim yok.
unutulmayacak film sahneleri
-
her ne kadar nasıl çekildiğini bilsem de, etkileyiciliği bakımından, arkasında yatan zeka bakımından zirve olan şu 38 saniyelik sahnedir:
https://www.youtube.com/watch?v=zd0_5hfmpig
edit: hayatımda almadığım mesajı bu entry'm sayesinde almış oldum. toplu cevap vereyim:
aynada green box var. oraya kızın koşarken önden çekilmiş görüntüsü monte edilmiş.
örnek birkaç green box çalışması:
https://www.youtube.com/watch?v=muifz8wcnvm
https://www.youtube.com/watch?v=xjwv9sv_gq4
buna en yakın bir çalışma için: https://youtu.be/3kzkhedix1o?t=1m12s
not: film için: (bkz: contact)
mükemmel bir filmdir, herkese tavsiye ederim.
yangın söndürme uçağı kiralayan ülke
-
diktatörünün yaşadığı sarayın toplamda 13 özel uçağı varken, yangın söndürme uçağı olarak envanterinde sadece 2 kayıtlı uçağı olan ülkedir. oysa;
"bizi kıskanıyorlar" diye her yerde demeç verdiği yunanistan'ın 27 faal uçağı vardır.
2 yıl önce kayyum atadığı hava kurumu'nun pilotlarını teknisyenlerini işten çıkarıp, kuruma ait 5 yangın söndürme uçağını da çürümeye bırakmıştır.
çünkü ihale ile rusya'dan 3 uçak kiralayıp günlük 1.3 milyon tl ödemek hoşuna gidiyordur.
ülkesinin diyanet kurumuna milyonlarca bütçe ayırıp ormanlık alan olarak bir hayli fazla olan ülkesine bu ihaneti yapan diktatör, yağmur duasına çıkıp pek ala yangınları söndürmeye niyetli de olabilir.
tarifeli uçağa binmeyi itibarsız sayanların ülkesi burası, ama yangın söndürme uçağını da kiralayan ülke aynı zamanda evet.
neyse böyle ülkeler de var işte. bizim ülkemiz gibi herkes yerli uçak araba yapıp, uzaya falan çıkmaya niyetli değil anlayacağınız.
şükredelim. amin
wolverine türk olsaydı olabilecekler
-
soyduğu elmanın dilimlerini pençelerine takıp çocuklarına uzatırdı.
(bkz: her akşam ailesine meyve soyan baba)
halk bana dön derse dönebilirim
-
baykal'ın kesin geri döneceğinin işareti olan söylemdir.
o görüntüleri izledikten sonra bu halkın baykal'a arkasını dönmesi mümkün değildir!
plank
-
plank zayıflatmaz. core güçlendirici harika bir harekettir ancak kilo vermek isteyen kişi izometrik hareketler ile kilo veremez.
tekrar edeyim, harika bir egzersizdir.
tavsiyem klasik versiyonda 2dk durabilen, diğer varyasyonlara göz atsın. side plank candır ayrıca.
26 kasım 2014 internetin sıçması
-
sadece bana olan durum sanırım, ekşi hariç hiçbir siteye erişim yok.
edit : internetin saçmalaması diye açtıgım basligi niye sicmasi başligina taşidiniz olm, manyakmisiniz siz ?
bir kadının hazırlanıp evden çıkma süresi
-
beş dakikadır. bu beş dakika bir erkeğin "beş dakkaya eve geliyorum"daki süresine tekabül etmektedir.
rte'nin ekrem imamoğlu'na fetö'cü demesi
-
akp genel başkanı rte'nin (ak) gençlerle yaptığı iftar tiyatrosunda, bir soru üzerine 26. dakikada "... ve derdimiz şudur; bu ülkede inancından etnik yapısından, bölgesel, dinsel ne olursa olsun kimsenin dışlanmadığı bir türkiye..." diyor. (https://youtu.be/uuvk9zhmpqu?t=1574)
aynı rte, 10 dakika sonra başka bir soru üzerine istanbul halkının çoğunluğunun oylarını alarak ibb başkanı seçilen ekrem imamoğlu için; "...haa bir şey yaptılar, ne yaptıklarını söyleyeyim, hemen veri kontrollerini yapmaya başladılar. bu da fetö terör örgütünün uygulamalarından. beyefendi de (ekrem imamoğlu) bu uygulamayı samanyolu'nda çalıştığı için oradan biliyor." diyerek devam ediyor. (https://youtu.be/uuvk9zhmpqu?t=2198)
ülkenin cumhurbaşkanı sıfatını taşıyan bir zaat halkın çoğunluğunun oylarını alarak seçilen bir kişinin, belediye'deki usülsüzlüklerin ortaya çıkarılması için aldığı bir kararı fetö eylemi olarak nitelendiriyor. durmuyor, ve bu kişinin eskiden fetö çalışanı olduğunu ve bu eylemi fetö kurumlarında öğrendiğini söylüyor. ve işin trajik boyutu bu iftiraları ramazan ayında bir iftar organizasyonunda sarfediyor. akp genel başkanı, hassasiyet göstermiş ve en azından iftirayı iftar sonrasında atarak orucunu sıkıntıya sokmamış (!). siyasi menfaat uğruna, 3-5 oy için bu kadar düşmeye değer mi?
demet akalın
-
aldatılmış. gelecek yine şarkılar. yaz biteydi bari.
caddebostan sahili
-
caddebostan sahili ve maçka parkı'ndan çeşitli nostaljik fotoğraflar.