ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
dişini çektirdikten sonra ölen 5 yaşındaki çocuk
-
ben ölüyorum, çok kötüyüm' dedi. ateşi var, titriyor, eşim bağırdı doktora 'hocam böyle bir şey var' diye. 'her şey normal, sıkıntı yok bunda. anesteziden dolayı böyle, geçecek' dedi. çocuk daha fazla titremeye başladı, ateşi daha da yükseldi. eşim bir kez daha söylüyor ama doktor dışarıdan kalkıp, çocuğun yanına gelip, çocuğun kanaması da var ağzında, gelip şöyle gözüne baksa, ağzına baksa zaten ben eminim, diş doktoru olmasına rağmen onun eğitimini almıştır. bir anormallik olduğunu hissedecek ama yerinden kalkıp çocuğun yanına asla gelmedi. orada iş yeri kameraları da var zaten, gelmediğini görebilirler.
gelip bakmamış bile yazıklar olsun.
interstellar'dan çıkıp pendik minibüsüne binmek
12 ağustos 2015 yüksekova'nın özerklik ilan etmesi
-
şu yargılanacaksınız lafını kemalistler söylese anlarım da bu cemaat abilerine ne oluyor onu çözemedim. ülkedeki her türlü rezilliğin, nifağın, pis işlerin altından sizin imzanız çıkıyor. sanki dün yurt dışına kaçan zekeriya öz sizden değilmiş gibi tavır aldınız bir anda. gören de sanır ki cemaat yıllardır ülke bekası için çalışan, vatan sevdalısı bir oluşum. bazen çok gülesim geliyor, bazen de bulut.
(bkz: #25809734)
çocukluk dönemi sanrıları
-
renkli fotoğraflar üstünden çok zaman geçince siyah-beyaz olur zannederdim. büyüklerin fotoğrafı siyah-beyazdı. ben de bakardım fotoğraflarıma sürekli siyah-beyaz olmuşlar mı büyümüş müyüm diye.
muzu yıkamadan yiyen efsane nesil
-
muzu hala yikamadan yiyen nesildir. lan muzu niye yikar bir insan, kabugunu soyuyosun gidiyo iste, ha kabugunu da yiyeceksen onu bilemem
29 haziran 2016 sabahı hissedilenler
-
süt oğlum var benim. oğlumla yaşıt beş yaşında. yeni kardeşi oldu üç aylık.
anne ve babası atatürk havalimaninda çalışıyor. dün görevdeydi ikisi de. annesi iyi ama babasi yarali. elinden kurşun geçmiş. ameliyat oldu, şimdi iyi.
oğlumu gece üç gibi getirip bana bıraktılar. babasinin hastanede olduğunu biliyor. bir sürü konuşma içinde anlamış tabii. sabah uyandı, babasını sordu. ıyi dedim. ama yüzündeki endişeyi silemedim. aradım, konuştu annesiyle rahatladi. sonra iki kardeş oyuna daldılar.
şimdi ikisine bakiyorum ve hissettiğim tek şey endişe. ıkisi adına ve tüm çocuklar adına.
saniyelik salaklıklar
-
ingilizce hazırlıkta hapşıran gramer hocasına bir anlık şaşkınlıkla "nice to meet you" demek. evet bir arkadaş bunu demiş, sınıf gülme krizine girmiş ve dönem sonuna kadar kim hapşırsa "nice to meet you" denmiş, "god bless you"nun esamesi okunmamıştı.
battlestar galactikky
-
"kaptan, geminin ana gövdesi yıkılıyoooooo...."
dan piraro'dan erdil yaşaroğlu'na telif suçlaması
-
üst edit: erdil yaşaroğlu dan piraro'dan gizlice özür dilemiş ve dava açmaması için uzun bir mesaj döşemiş. yani yaptığı hırsızlığı kabul etmiş.
https://www.bizarro.com/…2/7/repairing-what-you-sow
amerikali karikaturist piraro'dan dun yedigin hurmalar tarzi bomba gibi suclamadir. erdil yasaroglu sadece ulusal degil uluslararasi ortamda da rezil olmustur.
https://twitter.com/…rro/status/1357038100048920577
emekli, ogretmen, ogrenci demeden blogunda, forumunda, slaydinda begendigi karikaturu paylasti diye kurdugu sebekeyle magdur edip telif adı altında on binlerce lira almaya calisan erdil yasaroglu'nun takkesi dustu. kendisi bizzat yuzlerce karikaturistin karikaturunu kendi sitesi komizakaze.net'te izinsiz yayinlamis. hatta kendi kafasina gore tercume edip imzasina bile yer vermemis.
(bkz: #118783332)
(bkz: #118787850)
https://en.wikipedia.org/wiki/dan_piraro
migrene kötü gelen şeyler
-
kötü gelenler: floresan, iş stresi, iş arkadaşları
iyi gelenler: floransa, tatil keyfi, arkadaşlar
demek ki birkaç harf neleri değiştiriyor..
the dark side of the moon
-
bu albumun kapagindaki prizma ile albumun icindeki bazi seslerin arasinda bir iliski var.kapaginda prizmaya carpan ve renklere ayrilan bir isik var. albumun basinda da once kalp atislari, yazarkasa sesi, garip bir aksaganla konusan adam (i've always been mad...) , saat sesi, ucak sesine benzer bir ses , hep beraber veriliyor. sonra bir bayan cigligi duyuluyor* ve albume geciliyor. albumde de her sarkida bu bahsettigim sesler ayri ayri duyuluyor (time'da saat, money'de yazarkasa, great gig in the sky'da o deli adamin konusmasi, on the run'da ucak sesi ...)
bu durumda o seslerin toplamini isiga, kadin cigligini prizmaya ve albumun her bir sarkisini ayri bir renge benzetebiliriz*. yorumlarim bu yondedir.