hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.

  • hayatta 4-4-2 yerine 1-2-1 taktiğini uygulamaya çalışmaktır.

    1 kişi çıkılır tatile, her şey yolunda giderse 2 kişi tatil yapılır ve eve yine 1 kişi dönülür.
    görüldüğü üzere orta sahayı kalabalık tutmak bu taktikte de çok önemlidir.

  • buna canı sıkılanın başka derdi yoktur.

    beni de arayan oldu birkaç kere. tarif ediyorum geliyor. konum atıyorum geliyor. canları sağ olsun.

  • son yirmi yıldır akp seçmeni olan vatandaştır.

    bir kilogram demir mi daha ağır bir kilogram pamuk mu daha ağır desen demir der.

    çok üzgünüm.

  • ticaret odası başkanlığına bağlı en sevdiğim 2 kişiden bahsedeyim biraz da :) bir bileşeni değiştiren elemanlar sınıfından ikisi de. birisi kürk üretiminin pamuklu kumaş yerine koyun yünü ile yapılmasını sağlıyor ki bu size yeni dünyada onlarca pamuk tarlasının kapladığı alandan ve işçiliğinden ve nakliyesinden kurtarıyor. veli nimet resmen bu eleman. pamuk ekmeye gerek kalmıyor. eski dünyadaki koyunlarınızdan yün çıkarsanız yeter kürk için. hatta ve hatta bu elmanın bir üst amiri var o da kürk için avcı kulübesi gerekmez hacı abi diyor. sen bana demir madeni ve koyun yünü ver ben sana yardımcı olurum kürk imalatında diyor. böylede avcı kulübelerinden de kurtuluyoruz. bahsetmek istediğim ikinci en bomba bileşen değiştiren adam ise konserve imalatı için sığır etine gerek yok domuzla çözeriz bu işi diyen kadın bizi sığır çiftliklerinden kurtarıyor. hatta bu hanımefendinin de bir üst amiri var. ki kendisi ne sığır eti ne de bibere gerek yok diyor. böylece hem sığır çiftliklerinden hem biber tarlalarından hem de demir yiyen mutfaklardan kurtuluyoruz. sadece son aşama olan konserve fabrikası tek başına yetiyor. velhasılı "bir bileşeni değiştiren" elemanlar çok faydalı.

    ulan o değil de ben docklands paketini yeni aldım. eskiden ne amelelikler yapıyormuşuz. şimdi oyunun başlarında sabuna abanıyorum. gemiler dolusu sabun ihraç etmekten sabun baronu oldum. kaptan tobias bana "limana yanaşıyorum hacı şakir " diyor. sonra gözlük cep saati ve nihayetinde buhar motoru ki özellikle de gramafon ihraç ederek baya bi rahatladım. bol bol demir bakır çinko pirinç levha ithal ediyorum ki böylece hammadde ithal edip bitmiş ürün satarak kendi kendini besleyen güzel bir döngü harika bir ekonomi sistemi kurmuş oluyorsunuz. bu oyunda yapılabilecekleri şu ülkede yapamadılar ya yıllardır neyse. son tavsiyem bu oyuna hiç başlamamışlara gelsin: hiç başlamayın. 1 hafta sonra eczaneye gidip kuruyan gözleriniz için göz damlası alırsınız. bu oyun öyle 1 saat oynar kapatırım türü bi oyun değil. adamız çok kirlendi şu domuz çiftliklerini ve metal dökümcüleri yan adaya taşıyayım da hava kirliliği azalsın dersen bunu yapmak sistemi yeni baştan kurmak min 2 saat. kahve işini çözeyim de kapatcam dedin geçti 1saat. bari şu rom şeker kamışı çikolatayı ayarlayıp kapatayım dedin geçti 1 saat. şunu da bitiriyim de kapatcam bunu da bitiriyim de son derken illet gibi amk oyunu. bi ara günde 14 saatimi aldı 4 gün üst üste. sildim de kurtuldum.

  • siyasal islamcıların ikiyüzlülüğüne başka bir örnektir. kıbrıs barış harekatı'nda ecevit'in abd'ye koyduğu tavır neticesinde ülkemize uygulanan ambargoları, yıllarca "ecevit döneminde yağ kuyruğu, tüp kuyruğu vardı" diye iç siyasete malzeme yapıp, hafızalara yerleştirmeye çalıştılar ve büyük oranda başardılar ama bugün görüyoruz ki ecevit o dönem diplomasi nedir, türkiye cumhuriyeti gerektiğinde nasıl bir duruş sergiler tüm dünyaya göstermiştir. bugün akdeniz'de söz sahibiysek bunu da kendisine borçlu olduğumuzu unutmamalı ve ülke menfaatlerini kimsenin kendi egoları uğruna kullanmaması gerektiğini bir kez daha hatırlamalıyız.

  • --- spoiler ---

    2x16 kesinlikle bugüne kadar yayınlanmış en iyi bölümüydü. ayrıca bu muhteşem bölümde muhteşem bir detay çarptı gözüme.

    malum 1985 yılındayız. diğer evrende gözcüler sinemadan çıkıyorlar. sinemada back to the future'ın oynadığını görüyoruz. hatta filmle ilgili yorumlar yapıyor gözcüler, teorisi sağlam falan şeklinde. fakat bir de ne görelim. başrol michael j. fox değil, eric stoltz.

    bilenler bilir, back to the future'da ilk olarak marty rolü eric stoltz'a verilmiş hatta filmin büyük kısmı onunla çekilmiş, fakat eric stoltz'un marty gibi genç bir karakter için biraz yavaş, ağır düştüğü düşüncesiyle michael j. fox'da karar kılıp marty sahnelerinin hepsini m.j.fox ile tekrar çekmişler. vay anasını lan, diğer evrende eric stoltz oynamış marty'yi. detay harikaydı, özellikle benim gibi back to the future manyağı bir adamsanız bölümün sonuna kadar o sinema tabelası gözününüz önünden gitmeyecek bölüm bitene kadar. hatta bittikten sonra.

    --- spoiler ---

  • başıma bir şey gelmeyecekse katılmak istemediğim kampanya.

    yok, sezen aksu'nun şarkı sözünü eleştirmiyorum. bana ne, beni hiç ilgilendirmiyor. sonuçta bir şarkı sözü.. ama sezen aksu şimdiye kadar hep irticanın yanında durdu, yetmez ama evet diyerek safını belli etti. kendi desteklediği elemanların gerçek yüzünü görsün. onlarla yuzleşsin.

    aksu, doğrunun yanında durmadi ki, durduğu yer belli. onlarin modern atatürk ülkesini bu hale getirmesinin taşlarından bazılarını döşedi.

    ben oturur çekirdeğimi çitlerim..