hesabın var mı? giriş yap

  • hızlı kilo vermeyi sağlar:
    100 gramında yalnızca 44 kalori bulunan karadut, yaz meyveleri arasında düşük kalorisi ile harika bir tercih olabilir. meyve şekerinin düşük olması nedeniyle kan şekerinin stbil kalmasını da sağlar aynı zamanda. içeriğindeki yüksek seviyedeki lif ile kabızlığı önler, sindirim sisteminin sağlıklı çalışmasına faydası vardır.

    gençleştirir ve güzelleştirir:
    içeriğindeki c vitamini ve demir halsizliği giderir. cilde faydası ise yumuşatma ve parlatmasıdır. karaduta mor-siyah rengini veren flavonoidler yaşlanma karşıtıdır. karadutun içeriğindeki kalsiyum ile ağız ve diş sağlığını koruma konusunda da tercih edilebilir olması.

    hastalıklara karşı savaş açar:
    100 gramında yaklaşık 10 miligram c vitamini bulunur. c vitamini covid-19'dan korunmak için en önemli silahlardan. bu yüzden karadut yazın gelmesi ve yasakların azalması ile birlikte bağışıklığı korumaya yönelik harika bir c vitamini kaynağıdır. diyabeti önlediği gibi kansızlığı da giderir.

    antioksidan içeriğiyle kanserin en büyük düşmanı:
    vücudu birçok kanser türüne yakalanma riskinden korur, güçlü antioksidan özelliği göstermesi ve damar tıkayabilecek herhangi rahatsızlıklarla mücadelede en ön saflardadır.

    kolesterolü yok eder ve kalp sağlığını korur:
    sıfır kolesterol içeriği olan karadut, lif içeriğinin yüksek ve şeker oranının oldukça düşük olması nedeniyle kan yağları oluşumunu engeller. a, b, c, e ve k vitaminleri sayesinde kan kolesterol seviyesini dengeler ve pıhtılaşmayı engeller. böylelikle kalp krizi ve felç gibi ciddi kalp ve damar rahatsızlıklarının baş düşmanıdır.

  • mahkeme heyeti de sorgulanmalı, gündem olmalı, gerekirse yargılanmalı

    gündemde tutalım lütfen

  • tozludur. kedili ya da köpeklidir. hafiften eskimiş (umarsızca eprimiş) mobilyalar dikkat çeker. kapının hemen yanında bisiklet bulunma ihtimali yüksektir. mevsim itibariyle unisex sandaletler de hemen kapı önündedir, eskitme deri ve matlaşmış tokalıdır bunlar muhtemelen. eve sinmiş puro kokusu olmazsa olmazdır. organik ürün ambalajlarıyla dolu çöpler geri dönüşüme gidecekler ve gitmeyecekler olarak ikiye ayrılmış olabilir. sık sık hali hatrı sorulan ve çoluk çombalak ahbap olunmuş olunan kapıcı hikmet abi bunları nasıl ve nereye atacağını zaten bilir. duvarlarda en az bir eski türk sanat müziği sanatçısının portresi bulunabilir, plaklar, pikap, tütsü, minder, kütüphane, çeşitli ülkelerden getirilmiş ıvır zıvır, çeşitli ülkelerde (bilhassa küba) çekişmiş pek çok fotoğraf, deniz kabuğu, sabun.. daha sayıyım mı. hah bi de tuvalette kütüphanemsi bir kitap yığını olma ihtimali yüksektir. uykusuz, penguen, post ekspres, ya da yeni harman gibi dergilerden oluşan bir topluluk da olabilir klozet yakınlarında. balkon varsa en az bir kaç çeşit çiçek ya da maydonoz, nane gibi gıdalardan bir kaçının ekilmiş olması muhtemeldir. daha gizemli balkonlarda hint kenevirine de rastlanabilir.

  • kendine özgü bir ruhu olan müzik akımı. aşağıda leziz örneklerini de sunacağım. öncesinde vaporwave akımının ne olduğu ile ilgili tatmin edici bilgiler vermek istiyorum.

    sanki müziğin başka galaksiler, diyarlardan gelen yönü gibi yabancı bu gezegene. bir o kadar da buraya özgü. çünkü önceyi anımsatır, onu deneyimlemiş olana. retro teknoloji esintileri ile doludur gördüğünüz görseller, duyduğunuz tınılar. 80's, 90's hatta 00's yılların başları yoğun bir şekilde hissedilir, oradasınızdır, sanki zihninizi oluşturan temellere küçük bir yolculuk gibi.

    bu bağlamda söz konusu retro dönemin teknolojik, atmosferik esintileri sunulduğu gibi, yine o yılların şarkılarından bölmeler* alınıp onların bir aranjmanını görürüz. aslında ele aldığı yıllar, dünyada teknoloji rüzgarının eseceği zamanların pratikteki ilk yılları olduğu için, o yılları bilen herkesin yakaladığı samimiyeti yeniden göstermektir bu akımın niyeti. eski windows sürümleri, atariler, piksel görünümler, eski oyunlar, dergiler veya o yılların iç ısıtan şehir manzaraları animasyon biçiminde, genelde turkuaz, mor, pembe gibi renklerin ve onlara yakın tonların karışımı olarak önümüze sunulur. elbette olay hem görsel, hem de işitseldir böylece.

    freudian* açıdan bakarsak, bizler bu ruhun -yani vaporwave akımının- sahip olduğu bileşenlerin bir kısmını daha önceden tecrübe etmemizden ötürü, bu eski tecrübelerin farklı bir yorumunu işitsel ve görsel olarak yeniden deneyimlediğimizde, bilincimizi tetikleyen bu tını ve görsel araçlar, müzikten daha önce almadığımız ya da belli bir ölçüde aldığımız farklı bir haz türünün yoğun şekilde alınmasını sağlıyor. belki en başta, buna başka galaksinin müziği dememin sebebi de budur.

    vaporwave'deki eskiye geri dönüş, onda var olan içtenliğin ve samimiyetin özlemi ile birlikte, günümüz modernitesine, popüler öğelerine de aynı zamanda eleştiri barındırır. bu "aykırılık", söz konusu eleştiriden gelir. kapitalizmin doğurduğu tüketim kültürü ile dalga geçer, zıt yönünde aykırıklıklar gösterir. adının, duyurulan ancak çıkmayan ürün anlamına gelen vaporware'den gelmesi bu yönü ile etkileyicidir. ticari kaygı gütmez. müzik isimleri fazla hit alsın diye afili olmak zorunda değil, genelde müzik hangi duyguları hissettirecekse ya da neye aitse onla ilgili bir isim belirlenir.

    söz konusu tüketim kültürü öyledir ki, sizden sadece eşyaları değil, insanları bile hunharca tüketmenizi ister. onun* varoluşu buradan gelir. vaporwave ise eskide olana sahip çıkar. onu harcamayı değil gözetmeyi kendine amaç edinir. bu açıdan sanatsal bir başkaldırı görünür, ayrı bir hoşnutluk katar hislere.

    chill out'un bir alt dalı gibi gözükse de ondan ayrık, fakat temeli ona dayanan bir akım olduğu gerçeğini unutmamak lazım. 2011 gibi kendini göstermeye başlasa da, 2015'den sonra özellikle avrupa ve amerika'da tutkununu önemli ölçüde artırdı bu akım. çeşitli mecralarda dinlenme sayıları aslında bazı kitlelere ulaşabildiğini ortaya koymakta olup, ülkemizde pek bilinmemekte şu an.

    vaporwave akımında görsel olarak, yukarda verdiğim örneklerin yanında çeşitli anime ve çizgi film/diziler de sık kullanılır. öyle ki, the simpsons dizisi neredeyse bir alt dalı haline gelmiş, adına simpsonwave demişlerdir. benim de bu akımla tanışmam simpsonwave örneklerinden biri ile olmuştu. ek olarak tom and jerry, the pink panthere, sponge bob gibi çizgi filmleri de görürüz.

    ve gelelim sevdiklerim arasından bazılarını sunmaya; (müzik - sanatçı adı)

    why me? - simpsonwave (bu akımla tanıştığım müzik)
    5:32pm - the deli
    the burn marks on my epiano wont go away - a l e x (en sevdiğim ilk 5'de yer alır)
    no one would miss me - a l e x
    letting go - greafer
    honey - moow
    oblivion - rufi-o, lily potter
    i was feeling down, i found a nice witch and we're friends - in love with a ghost
    moonrise kingdom - prima
    her - kendall miles
    summer night - esprit
    nightdriving - aquacola
    destine - vector graphics
    we forgot each other's name - heavy hearts
    i saw you in the dining room today - lamb beatz production
    last time - idealism
    lonely - idealism
    iloveyou - a l e x
    how miserable do i have to be to make you happy - beowülf
    unsaved info - joji
    everywhere and nowhere - biosphere
    waltz to the end of time - biosphere

    bunları seçerken epey zorlandım, birçok sevdiğim örneği var. daha sonra editler ve kendi spotify listemi de yayınlarım belki, kim bilir?

    edit: https://open.spotify.com/…si=craqznceqgibi-o3guz6fg söz konusu çalma listem için buyrunuz.

    takip etmenizi tavsiye ettiğim kanallar:

    neotic
    artzie music
    s o u n d s t a t i o n
    mellowbeat seeker
    dreamwave
    n o s t r a d a m u s
    ambition
    sonradan eklenen: kurdtbada

  • ev sahibi takımın yönetim kurulu yok. kongrede devrildi. seçime gidiyor.

    deplasman takımının yönetim kurulu yok. istifa etti. seçime gidiyor.

    maçı yönetecek hakemin bağlı olduğu kurul istifa etti. haftaya atanacak hakemleri kim atayacak, belli değil.

    ligi organize eden federasyonun başkanı istifa etti. kongre ne zaman, adaylar kim belirsiz.

    sahada hakem auta giden topa gol verse, itiraz edecek taraf yok, itirazın muhatabı kurul yok, başında federasyon yok.

    sonra diyorsun ki, bu yayıncı kuruluş ihalesi neden bir türlü son bulamadı? neden bu kadar az para veriliyor? bence kim para verdiyse kabul etsinler. gerisini düşünmesinler.

  • playstation'i kapatıp uyumak.
    yazmayı unutmuşum adettendir: afyon belediye yüntaş spor

    edit2: bu saçma entryinin bu kadar tutmasını beklemiyordum. eski bir espri vardı "fenerbahçe uefa kupasını alınca napar? playstation'ı kapatıp yatar" diye oradan araklama sayılır.

    bu arada destek olmak için linkteki sayfayı takip edebilirsiniz

  • ulan enflasyon, döviz kuru falan tamam da, turco pizza diye yazdığınız pizza bugünkü dolar kuruyla (30,1 tl) bile 41,52 dolara geliyor.
    dünyanın hiç bir ülkesinde bir pizzaya 41,5 dolar ödemezsiniz. ulan gerçekten döviz arttı, enflasyon falan diye iyi öpüyorlar milleti.

    1250/30,1=41,52 usd
    41,52 usd = 38,16 euro

    hırsımı alamadım italya fiyatlarını buldum

    ulan roma'nın ünlü restoranlarından birinin menüsü bu. türüflü bilmem neyli yemekler bile 25 euro en pahalısı. bu milleti öpmelere doyamadınız.
    hızımı alamıyorum efenim. yukarıda linki olan restoranda 1 kutu (10gr) beluga havyarı (en pahalısı) 35 euro.

    kısa özet: sizin ben devr-i devranınızı ve dahi izzet-i ikramınızı seveyim.

  • hakaret gibi tesbittir. yavşak olanın yavşaklığı en yavşakça savunma biçimi "sen de olsan sen de yaparsın" dır.

    işin doğrusu "bana 100.000 lira verseler anamı satar, kapıda beklerim rahatsız etmesinler" dir.

    kendi adına konuşmalı herkes..