hesabın var mı? giriş yap

  • beşiktaş'ta apartmanı sallamaktadır. tırstım.

    edit 1: balkon kapısı açıldı hassikome!

    edit 2: açılan balkon kapısının devirdiği ıvır-zıvır kutusundan yıllardır kayıp olan nadide satranç taşımı bulmama vesile olan fırtınadır. emeği geçenlere teşekkürler.

  • yds’den mi kaldın çen. vasıfsız çeni. çalışmak koyuyor di mi lan? alışmışsın var yemeye çalışmak gerekince tutuşuyorsun. adım gibi eminim torpili vs ayarladın barajı geçemedin diye ‘hakeden’ birisini alacaklar ona tutuluyorsun.

  • adamın attığı tweet burada:

    https://twitter.com/…kins/status/502106262088466432

    haberin içeriğinde tweetler gerçek çevirisiyle verilmiş.

    "bir kullanıcının, “dürüst olmak gerekirse, down sendromlu bir bebeğe hamile kalırsam ne yapardım bilmiyorum. gerçekten ahlaki bir ikilem” şeklindeki ifadelerine “kürtaj yaptırıp yeniden denersin. seçeneğin varsa, onu dünyaya getirmek ahlaksızlık olur” diyerek yanıt verdi."

    dawkins'in görüşü size yanlış gelebilir ancak, "down sendromlular ölsün" demek ile "down sendromlu olacağı bilinen birini hayata getirmek yanlış olur" demek arasında dağlar kadar fark olduğu da bir gerçek. yalan yanlış başlık atmanın/açmanın insanları provoke etmek dışında bir anlamı yok.

    edit: habertürk haberin başlığını "ingiliz profesörden tartışma yaratacak öneri!" olarak değiştirmiş. dün "down sendromlular ölsün!" yazıyordu.

  • şu ülkedeki milyonlarca insana başka ülkelerin takımlarını desteklemesini reva gören ruhsuzlar topluluğu.

  • "ya bu futbolcuların benimle derdi ne?" diye sormuş hanım ablamız. neden olacak cern'de atom üzerine yazdığın makalelerden etkilenmiş onunla ilgili görüşmek istiyordur büyük ihtimal.

  • the fifth elementgibi tekrar tekrar basa konup izlenesi, arada ozlenip tekrar izlenesi film. insani yormadan, cok aglatmadan, bol guldurerek, guldurmese bile tebessum ettirerek kanina girer. cok carpici diyaloglar vardir hatta zaman zaman oyle ayarlar vardir ki "bunu mutlaka kullanmaliyim!!" ya da "ben niye dusunmedim!" gibi serzenislere suruklenir insan.. ms. perky ise filmin az anlasilmis super karakterlerinden biridir, patrick verona karakteriyle izledigimiz heath ledger ise bir johnny depp tatliligiyla gonlumuzu calmistir.. filme damgasini vuran "can't take my eyes off of you" serenadinda patrick'in dedigi gibi "too good to be true"!
    ms. perky: people perceive you as somewhat...
    kat stratford: tempestuous?
    ms. perky: "heinous bitch" is the term used most often.

    ve filmin en super sozlerinden biri, olayi tamamıyla ozetler:
    michael: the shit hath hitith the fan... ith.

  • bunlar pro dilenci. t1 tramvay hattında takılıyorlardı. özellikle turistlerden aldıkları banknotları salisede cebe indirir baba. o torbadaki pet şişe sayısı sabittir.

    edit: dilenci demeyeyim, performans sanatçısı.

    edit 2: tramvay zaten bu.

  • evde tek başıma geçirdiğim günler.
    pek sevmediğim rutinler & zorunluluklar bile gözüme batmıyor.
    yeter ki yalnız olayım, yalnız kalayım.

  • emrah serbes, son hafriyat'ında, behzat'ın sorgusunu yapan mülkiye müfettişine betty der. buyrun betty'nin ağzından behzat ç.:

    "askeri lisedeyken yüzbaşına fiili saldırı. askeri okuldan atılmışsınız. siciliniz emniyete sizden önce gelmiş. herhangi bir okuldan disiplin suçuyla atılanlar polis akademisine giremez. ama babanız emekli albay olduğundan araya hatırlı kişileri sokmuş. kayıt dosyanıza ufak bir 'sakıncalıdır' notu düşüp akademiye girişinizi yapmışlar. öğrenciliğinizde ve mesleğe başladıktan sonraki ilk on senenizde fazla göze batan bir durumunuz olmamış.

    sene 95. zamanın ankara emniyet müdürü yanınıza gelip 'iyi misin?' diye sormuş. 'saçma sapan konuşma' demişsiniz.
    savunmanız 'o sorudan nefret ederim.'
    hatırlı kişiler araya girmiş, 2 yıl kıdem tenzili, 2 maaş kesinti, olay kapanmış.

    aynı sene ekip aracında alkol alırken yakalanmışsınız.
    savunmanız 'karımdan yeni boşandım.'
    yine hatırlı kişiler araya girmiş,kınama cezası, yarım maaş kesinti, olay kapanmış.

    sene 96. dördüncü sınıf emniyet müdürüne fiili saldırı.
    savunmanız, 'terbiyesizlik yaptı.'
    yine hatırlı kişiler, 1 yıl kıdem tenzili, 2 maaş kesinti, olay kapanmış.

    sene 97. asayiş şube müdürüne sözlü saldırı. parantez içinde okuyorum 'çok konuşma lan' demişsiniz.
    savunmanız ' işime karıştı.'
    kınama cezası, 2 yıl kıdem tenzili, müdürlere gıcığınız var herhalde?

    sene 98. hizmet içi eğitim kapsamında, başkomiserler arasında yapılan bir ankette, 'polis olmasaydınız ne olurdunuz' sorusuna verdiğiniz yanıt: 'katil olurdum.'
    savunmanız, 'hayatımda böyle saçma sapan anket görmedim.'
    kınama cezası, 2 yıl kıdem tenzili.

    sene 99.yılbaşı gecesi bir vatandaşın işaret parmağını kırmışsınız.
    savunmanız, 'meskun mahalde ateş edecekmiş gibi bakıyordu.

    sene 2000. gençlerbirliği idari menajerine silah çekmişsiniz.
    savunmanız, 'kapıları vaktinde açtırmadı, vatandaş dışarda kaldı.'

    ve daha bir sürü sayamadığım şey. bunlar ilk gözüme çarpanlar. görev yerini terk etme ve rüşvet alma dışında, disiplin yönetmeliğindeki hemen hemen bütün suçları işlemişsiniz. 22 yılda 213 soruşturma. toplamda 16 kıdem tenzili, 22 maaş kesinti, 10 kınama cezası, 7 sefer açığa alınma. 161 yıllık polis teşkilatının yetiştirdiği sicili en kabarık başkomisersiniz. meslek hayatınız, polis koleji öğrencilerine kötü örnek olarak okutulabilir. ve şimdi susma hakkınızı kullanıyorsunuz."