hesabın var mı? giriş yap

  • off ortama bak.
    10 adama 30 adam düşüyor. ya da 10 siyahiye 20 suriyeli. 20 suriyeliye
    , 10 afgan...

    iste istenen, özlenen, beklenen yeni türkiye. vatana millete hayırlı olsun.

  • yer : roma'da bir oyuncakçı

    mağazada satılan küçük prens gece lambasını gören italyan yar ilgimi çekeceğini bildiğinden bana dönüp lambayı işaret ediyor ve kendinden emin bir ses tonu ve gurur duyduğu türkçesiyle:

    -aşkım bak sucuk prens!!!
    - haaa?
    -eeee...sümük prens!!!
    -?!?!?
    -sümücük prens?
    - oooy oooy!

  • vaktinde bir sevgilim vardi. firtinali bir sekilde ayrilmistik. bir sene sonra filan bana "allah hala belani versin" gibilerinden bir mesaj atti, ben de ayni sekilde cevap verdim.

    o sekilde mesajlasmaya tekrar basladik, surekli hakaretler filan. kisa bi sure sonra hakaretler, "esprili, sakali hakaretlesmeler"e donustu, "naber lan psikopat kari" "napiyosun hala kaslarini aliyo musun ibne herif" gibilerinden.

    oyle oyle devam etti, suratini bir daha hic gormedim gerci ama halen arada mesajlasiyoruz. arkadas olduk resmen lan. kodumun karisi.

  • faul değil, cinayet girişimidir. hakem de zaten penaltı vermeyerek bunu doğrulamış ve "bu beni ilgilendirmez, adaletin halledeceği iş artık" demiştir.

  • demet akalin'in kulagina gitmesi daha muhim, en az 3 yaz mevsimi daha turk pop muzigi ana temasi belli olur.

  • insanoğlu jung'a inanmak ister; fakat her zaman freud öğretisinin gölgesinde kalakalır. insan mekaniktir, aynıdır, ne kadar inanmak istesen de öyle özel değilsindir. jung sana bir nevi açık kapı bırakır; ama gün geldiğinde freud'un çözümlemelerindeki kadar basit bir organizma olduğunu fark etmenin buhranına kapılıp sigaranı yakarsın, sigaranın freudyen bakışla temsil ettiklerini aklından geçirirek hem de.

    hani çocukken teyzen tavuk suyuna çorba tadında kitapları okurken o öykülere göz gezdirip "hayat ne güzel" diye düşünürsün, delicesine büyümek istersin, ergenlik dönemlerinde bukowskiyle tanışınca pis moruğun yanıldığına inanmak istersin, hayat teyzenin okuduğu o öykülerdeki gibi ufak mistisizmlere göz kırpabilir diye düşünürsün; ama genç erişkinlikte yine bukowski gerçekliğiyle yüzleşirsin ya, işte absürt bir şekilde freud ve jung yeraltı edebiyatının karakterleri haline gelebilir, çünkü insanlar aynıdır dostum, her yerde aynıdır, her yüzyılda aynı.

    freud kabul etmek istemeyeceğin bir hakikat, jung sana duymak istediğini veren bir ilüzyondur bence. bu nedenle jung güzeldir. ihtiyaç duyulandır, ama sana o hissi hiç vermeden sanki talip olduğunmuş oymuşçasına bir his yaratır.