hesabın var mı? giriş yap

  • profesyonel fitness eğitmeni olarak bunu yapıyorum hıyar olduğumu buradan öğrenmek güzel oldu

  • arda yerine drogba gelip konuşma yapsa daha etkili olur bence.

    edit: başlığı açan arkadaş kaçmış, başlık başa kalmış. ilk entry'de yazan başlık ile aynı. arda gelip türkiye'deki terörü bitirir mi? ben de böyle bir şey demiştim.

  • 10 lira kargo ücreti ile kedi evi satan mobilya firmasının yaptığıdır.

    genellikle x firması rezaleti olarak karşımıza çıkan türk firmalarından beklenmeyecek derecede güzel olay.

    mobilya üreten bu adamlar oturmuşlar hurdacıya satacakları (zarardan kar) malzemelere şekil verip ve paketleyip (maliyet) sadece 10 tl kargo parasına kedi evi olarak gönderiyorlar.

    taksit bile yapabilirsiniz. elinize mi yapışır bir paket sigara fiyatına kedilere ev kurun.

    kediye sahip çıkalım

    (bkz: adore mobilya)

    edit: felis margarita adlı yazara teşekkürler. ilk fark eden* oydu bu güzelliği.

  • bu, doğrudan sisteme bir saldırıdır. toplumun düzeni için olması gerekli istisnaları istismar etmek, kendini sistemin üstünde görmektir. sonucu, sisteme olan güvenin kaybıdır. bu ruh hastalığı son 20 yıldır çok arttı.

    tıpkı zamanında ambulans tutan iş adamları gibi ama bu daha kötü, eğlence, ruhunu tatmin için yapılıyor.

    edit: bazı yazarlar "olması gereken istisna" ifadesinden kişilere özel istisna anlamışlar. burada sözü geçen istisna "rutin kuralların istisnası"dır, yani doğrudan görevin gerektirdiği ve görevinin bulunması ile sınırlı olarak polis, itfaiye ve ambulanslara tanınan trafik kuralı istisnasıdır. istismar etmek ise arabasına düdük taktırıp insanların kurallara saygısını istismar etmektir.

    edit: etik anlayışımca milletvekili olmak da bir istisna değildir. trafikte millet ne kadar hakka sahipse vekili de o kadar hakka sahip olmalıdır.

  • -seni kimseyle aldattım mı, hırsızlık mı yaptım, ayyaşlık mı ettim?
    +hayır asla
    -sahneye çıkıp komiklik yaptım diye mi beni boşadın?

    +hayır sadece o değil, oyunda teknik aksaklıklar da vardı.

  • mor ve ötesi - dünya yalan söylüyor
    duman - eski köprünün altında
    teoman - onyedi
    kargo - yalnızlık mevsimi
    şebnem ferah - kadın
    vega - tatlı sert
    emre aydın - afili yalnızlık
    yavuz çetin - satılık
    yasemin mori - hayvanlar

    bu ve daha pek çok kült albümün gelip geçtiği türkçe pop-rock piyasasında hiçbir zaman değeri bilinmemesine ve orada burada konuşulmamasına rağmen bir numaralı tahta oturan ve 16 yıldır oradan inmeyen muhteşem kıraç albümü. kıraç'ın kendisi bile kayıp şehir'den sonra bu seviyeye çıkamadı, kendini tekrar eden albümler ve garip açıklamalarıyla kendisinin bir tür karikatürüne dönüştü (ki garbiyeli ve yolcu albümleri anadolu rock'ın nelere kadir olduğunu son dönemde hatırlatan güzel işlerdir). nihayetinde, kayıp şehir ile finallenen süreçteki kariyerinin değeri asla bilinmedi.

    kayıp şehir tam anlamıyla bütün parçaların güzel olduğu albümlerdendir. hatta bırakın şarkıyı tek bir boş nota, tek bir boş saniye bulamazsınız. bu toprakların tecrübelerini batının rock müziğiyle olabildiğine görkemli şekilde harmanlar. doğu ve batının biricik harmanı, bu nedenle tam bir türkiye ürünüdür aslında. alex turner gelse ve "bana bu topraklardan ilham verecek bir şeyler önerir misin?" dese tereddütsüz şekilde elimin gideceği ilk iştir. arada sırada "kimse bilmesin, bana kalsın" şeklindeki klasik duyguya kapılmakla beraber ümit besen şarkılarındaki klavye sololarına bile "abi aslında çok iyi" diye nur yağdıran hipster'ların bu albümü es geçmesi bana hep garip gelmiştir. tabii ki kıraç sivri görüşleri ve milliyetçiliği nedeniyle zipster kadıköy tayfasının kabullenebileceği bir isim değil (bırakın zipster'leri, herhangi bir anaakım mecrada da en iyi türkçe rock albümleri arasına dahil edildiğini asla göremezsiniz bu albümün).

    ancak bir iki catchy riff barındırdığı için baştacı edilen yeni dönem indie şarkıların yanında kayıp şehir, bir albümlük malzemenin vereceği hissiyatı tek bir şarkısında veren epik bir sesörgüsüne sahiptir (kıraç'ın aranjörlük yeteneğine de dikkat çekerim bu noktada). flütler, kemanlar, korolar, deep purple-vari gitar soloları, distoriton'lı gitar ritmleriyle yükselir ve senden başka'yı bağlamayla, neşet ertaş şarkısı yolcu'yu davulla, esasında mut yöresine ait olan aman ayşam türküsünü kemençe ve tulumla yorumlar ve bu enstrümanlarla başarılı şekilde birleştirir. ayşe ve tek hatıra gibi romantik şarkılarda serge gainsbourg esintileri duyulur. yalan, zaten yngwie malmsteen'in de dikkatini çekecek derecede güçlü, sert bir parçadır. dediğim gibi, boş şarkı yok bu yeşil kapaklı uzunçalarda.

    kayıp şehir, internetin kılcal damarlarımıza nüfuz etmesi nedeniyle müziğin neredeyse her bir kişiye ayrı ayrı hitap edecek kadar kişiselleştiği, indie'leştiği zamanlardan hemen önce, herkesi aynı çatı altında birleştirme amacı güden "büyük" bir müziğin yapıldığı dönemde yayınlanan bir albüm dersek yanlış olmaz herhalde. artık büyük rock festivalleri yok, herkes sadece kendisine hitap eden az bilinir şarkıcısını evdeki kaliteli kulaklığından dinleyebiliyor. bu durumu kötülememekle birlikte, dünyanın öbür ucunda müzik sayesinde seninle aynı şeyleri hisseden birilerinin olduğunu bilmek yine de iyi bir duygu diye düşünüyorum. kayıp şehir de bu zamanların ve bu türden duyguların bir çeşit temsili aslında benim için. özene bezene uğraşılmış, sözlerinden düzenlemelerine kadar emek verilmiş albümlerin çıktığı dönemin türkiye'deki en güzel izdüşümlerinden. zaman içinde underrated kelimesinin karşılığı haline geldiği için buraya not düşmek istedim.

    büdüt: imla