ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap
gökyüzündeki esrarengiz parmak izi
-
videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
bkz: esrarengiz parmak izi
edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
2002 dünya kupası'ndan akılda kalanlar
-
85-91 arası neslin okullarının son günlerinde okuldan kaçması, ya da okullara kurulan televizyonlarla maçları izlemeleri.
özellikle ilk brezilya maçı açısından konuşuyorum.
benim açımdan fransa-senegal maçını adana'da tabi ki klima son raddede pepsi çekirdek vesilesiyle izlemem. iki derse girip geri dönmüştüm izleyebilmek için.
neredesin be papa bouba diop reyis ?
şato sahibi olunsa yapılacak ilk şey
-
kilere gidip, ekmek arası domates peynir yapıp, gözetleme kulesine çıkar, manzaraya karşı yerdim.
21 mart 2018 tsk hizbullah çatışması
-
ne renkli coğrafya lan bir giriyorsun her ideolojiden adamla çatışıyorsun.
counter strike serverı gibi şerefsizim.
antik yunan'da yaşayıp manav olmak
-
millet felsefe yapıyor, matematiğin temellerini atıyor. sen orada karpuz satıyorsun. bravo.
yani antik yunan deyince aklımıza öyle bir şey geliyor ki herkes birer bilim adamı herkes birer feylesof. ama değil işte. orada da kasaplar, manavlar, tüpçüler vardı nihayetinde. bu konuya değinmek istedim.
hastası olunan sözler
-
"bu ülkeyi nasıl yöneteceğini bilen herkesin taksi sürme ve saç kesmekle meşgul olması ne büyük talihsizlik" (bkz: george burns)
twitter'daki enteresan ifşa floodu
-
iki taraf da süzme geri zekalı.
umarım çocuk falan yapıp çoğalmazlar ve aptal genetik dizilimleri kozmik boşlukta yok olup gider.
gece gece işsizliğimin zirvesindeyken boşluğuma geldi, okumuş bulundum.
edit: gacının instagram sayfasına baktım da... la olum ananız babanız sizi okusun diye şehir dışına yolluyor siz n'apıyonuz lan? tamamıyla entel varoş. köyüne dön bacım.
edit: allah sizi kahretsin! en çok favlanan yazım bu olmamalıydı. püüü!
demokrasi apartmanı
-
ilginç
20 yıldır türkiyede değişen bir bok yok. pardon benzin 50 kuruştan 5 tlye çıktı. bir de baya bi fakirleştik.
o değil de asıl ilginç olan eskiden politikacıları rahatça eleştirilebiliyordu lan. tansu çiller başbakanken falan hayatının dalgası geçilirdi. mesut yılmazla da öyle.
şimdiler de kuzey koreye döndü iş ortalık iyice. seveceksin. mecbursun. sevmezsen hapis.
şu skeç bugün starda yayınlansa tarihin en büyük medya operasyonu yapılırdı herhalde. 5000 kişi tutuklanırdı.
yaran fıkralar
-
on tane tarikatçı otobüsle gidiyorlarmış...
yolda otobüs devrilmiş...
tarikatçılar tümden mevta...
cennetin kapısına kadar gelmişler...
görevli melek bunlara bakmış;
" - aranızda çocuklarla evliliği onaylayan,
- çocuk tacizcisi olan,
- çocuklara tecavüz eden var ise beni hiç oyalamayın doğruca cehenneme gidin. yolu
şu taraf" demiş...
tarikatçıların dokuzu geri dönmüş ve cehenneme doğru yönelmişler.
görevli melek birkaç saniye sonra arkalarından bağırmış.
"laaan!.. bu sağır pezevengi de alın buradan."
debe editi: arkadaşlar, efendiler ve ey millet, iyi biliniz ki, türkiye cumhuriyeti şeyhler, dervişler, müritler, meczuplar memleketi olamaz. en doğru, en gerçek yol, medeniyet yoludur. - mustafa kemal atatürk (kastamonu'da ikinci konuşma)
edit: bu fıkra mükerrerdir...
21 aralık 2012
-
kıyamet tarihi değil. çünkü biliyorum. 25 senelik uzman saatli maarif takvimi kullanıcısı olarak biliyorum. hayır yani mayalar biliyor da, koskoca maarif bilmiyor mu? olsa yazardı. ama ne yazıyor? biber dolması, düğün çorbası, yoğurt yazıyor. kıyamet yazmıyor. erkek için hasan, kız için ayşe yazıyor.
evlatlarımız için isim düşünen, akşam yemeğimiz için menüyü bile hazırlayan bu on numara takvim, kıyameti yazmayacak da neyi yazacak allah aşkına. lakin yok. kıyamet yok.
mayalar da o uyduruk takvimi kullanacaklarına, diyanetten onaylı imsakiyeli bu efsane takvimi kullansalardı hiç karışıklık olmayacaktı. millet galeyana gelmeyecekti böyle. neyse artık olmuş bi kere. ama sanıyorum ki, aydınlandınız artık.
ayrıca imsak 05.46.
9 haziran 2023 kılıçdaroğlu liderler özel yayını
-
olm biz bu adami gonderemiyoruz daha, erdoğan'ı nasıl göndericez.
futbol asla sadece futbol değildir
-
orhan kemal ile nazım hikmet bursa cezaevinden koğuş arkadaşıymış. nazım hikmet herkese ve fikirlerine saygılı olan, hatta düşmanları tarafından bile sevilen biriymiş. mecbur edilmedikçe tartışmaya girmez, hatta çok defa mecbur edilse de tartışmazmış.
orhan kemal özenerek yazdığı şiirlerini nazım'a gösterir, nazım da "rezalet", "berbat" gibi sözleriyle acımadan eleştirirmiş. hatta bir gün orhan kemal'in yazdığı bir hikayenin başlangıcını okumuş nazım hikmet, "sen şiiri bırak nesire geç" diye akıl vermiş orhan kemal'e. orhan kemal "hikaye yabancı olduğum bir konu" deyince "daha iyi, hiç kimsenin tesirine kapılmadan kendinize has şekli bulursunuz" demiş. (iyiki demiş, hayatımın geri kalanını sadece orhan kemal kitapları okuyarak geçirebilirim)
bu hapishane günlerinden bahçede futbol oynanırmış. ancak başgardiyan zaman zaman futbol topunun bahçe duvarını aşıp geri gelmesiyle "esrar kaçakçılığı" yapıldığı ihtimalini sebep göstererek engel olurmuş. bir gün başgardiyanın gönlü hoş edilip futbol topunu almışlar, maç yapacaklar. nazım hikmet ben de oynarım demiş. orhan kemal'in karşı takımına geçmiş. şiirdeki gibi usta olmadığı için onu kolayca geçer, amiyane tabirle deli ederlermiş. nazım hikmet de kurşuni kasketini ters çevirir, oyuncuların yerlerini değiştirir, takım arkadaşlarına çıkışırmış.
golü yedikçe deli olurmuş. kıpkırmızı yüz, masmavi göz ve sarı kaşlar. hele çalımı yiyince öyle içerlermiş ki faul kralı kesilirmiş. rakibe elle, kolla, tekmeyle girişirmiş. esaslı tekmeleri orhan kemal'e de nasip olmuş.
"bir gün esaslı bir tekmesini yemiştim, hani laf aramızda çok nefis bir tekmeydi..." diye yazmış orhan kemal "nazım hikmet'le 3,5 yıl" anı kitabında.
futbol asla futbol değildir. futbol bir ölüm kalım meselesi de değildir. ondan çok daha önemlidir.
türkiye'de ilk internet bağlanırken çekilen foto
-
1991 yılında odtü ve tübitak internet bağlantısının kurulması için bir proje başlattı. 12 nisan 1993 günü türkiye’de ilk internet bağlantısı gerçekleştirildi.
atalarımızın ilk internet kablo hatlarını bağlarken yaptıkları hummalı çalışma takdire şayan.
edit: 4. ve 5. fotolar aynıymış düzeltildi. @coottoosee adlı yazar arkadaşa bilgilendirdiği için teşekkürler.
foto 1
foto 2
foto 3
foto 4
foto 5
foto 6
foto 7
foto 8
kaynak ve diğer fotolar