hesabın var mı? giriş yap

  • genelde gen, genom, dna ve kromozom kavramları birbiriyle karıştırılır. bu terimler birbiriyle eş anlamda olmadığı gibi birbiriyle yakından ilişkilidir. gelelim bu ilişkiye;

    kalıtım materyalimiz dnadır. dna'nın yapı taşı ise nükleotiddir. dna çift sarmaldan oluşur ve nükleotidler bu sarmallarda bulunmaktadır. 1 dna sarmalında (tipik bir hayvan ve insan hücresi için) 3x10 üzeri 9 sayıdaki nükleotid alt alta gelecek şekilde yerleşmiştir. bir sarmaldaki nükleotidler karşı sarmaldaki nükleotidlerle zayıf hidrojen bağı ile birleşerek çift sarmalı bir arada tutmaktadır. bir nükleotid ise 1 adet azotlu baz, 1 adet fosfat grubu ve 1 adet şeker molekülünden oluşmaktadır. nükleotide adını veren şey sahip olduğu azotlu bazdır. örneğin; adenin nükleotidi; adenin bazı, fosfat grubu ve şeker molekülünden oluşmaktadır. dna'da da bu bazların hepi topu 4 tanedir; adenin, guanin, sitozin ve timindir.

    gen, dna'daki anlamlı nükleotid dizilerine denir. anlamlı bir nükleotid dizisi, bir proteinin sentezi için gerekli kodları içermektedir. bir sarmalda alt alta dizilen milyarlarca nükleotidin belirli kısımları işlevseldir. çok büyük bir kısmı ise anlamsız harf yığını olarak adlandırılabilir. işte anlamlı veya anlamsız tüm dna sarmalını oluşturan nükleotid yığınına da genom denmektedir.

    dna molekülü, histon adı verilen proteinlerin etrafında sarmalanarak nükleozom yapısını oluşturur. bir dna molekülünün sarıp sarmaladığı yapı olan nükleozomlar sıkıca paketlenerek kromozomu meydana getirir. öyleyse kromozom, dna'nın yoğun paketlenmiş haline denir. bir kromozomdaki bu yoğun paketlenmiş dna sarmalı zaman zaman gevşeyebilmektedir. bu durumdaki yapıya da kromatin denmektedir.

  • osmanlı'da, soğuklar arttığı zamanlarda herkes içilsin diye evinin önüne sıcacık latte koyarmış. inceliğe bakar mısın.

  • " küçük albert ve şartlandırma deneyi "
    olay john hopkins hastanesi kreşinde avlanan davranış psikolojisi önderlerinden amerikalı psikolog john broadus watson ve asistanı rosalie rayner tarafından gerçekleşmiştir. amaç " korku " davranışının doğuştan mı geldiği yoksa sonradan mı kazanıldığını öğrenmektir. bu yüzden kreşteki bir bebeğin ailesine ulaşılıp belirli bir miktar ücret ödenerek deney yapmak istedikleri açıklandı. maddi imkansızlılardan dolayı albert'in denek olarak kullanılması kabul edildi.

    deney başlangıcında albert' a sunulan beyaz cisimler ona korkutucu gelmemekteydi. beyaz fare verildiğinde korku reaksiyonu yerine gülme eğlemi gerçekleştirmekteydi. deneyin can alıcı kısmı gelmişti. artık albert' a sunulan her beyaz cisim ve beyaz fare sonrasında çeşitli ürkütücü sesler verilmekteydi. albert beyaz fareye her dokunuşunda iki çekiç birbirine vurulup ürkütücü bir ses çıkarmasına ve korkmasına sebep oluyordu. uyarılar uzun süre devam ettikten sonra artık albert beyaz gördüğü şeylerden korkmaya başlamıştı. bununla yetinmeyen watson çitayı yükseltip bir gün albert' i tuttukları odaya asistanıyla beraber beyaz sakal beyaz elbise giyip dalmıştır. gözünde giderek ona yaklaşan beyaz bir şey farkeden albert durmaksızın ağlamaya ve titremeye başlamıştır. ve deney sonunda korkunun uyarıcıya verilen şartlı tepki olarak sonuçlanmıştır.

    deney sonrası kimi yazılara göre albert iyileştirilmedi ki zaten iyileştirilse de bu olaylar örgüsü bilinç altına yerleştiği için gelecekte bu kaygının onu nasıl etkileyeceği muallaktaydı; kimi yazılara göre de aynı deney tekrarlandı ve albert' a sunulan beyaz fareler ve cisimler ona güzel gelecek seslerle bağdaştırıldı ve dokunması sağlandı. kimi yazılara göre de annesi yapılan deneyden haberdar değildi ve albert' i alıp kayboldukları açıklandı. gerçek olan şu ki denek olarak kullanılan bu bebek 8 aylıktı.

  • ust edit: aslinda bu bir rezalet basligi ancak siz sozluk yazarlarini da bilgilendirmek adina basligi boyle actim.

    sifirlanmistir. evet, 2022 haziran ayi itibariyle yeni sistem baslamis ve ekonomi sinifi icin bagaj hakki ilaveten satin alinmadigi muddetce sifirlanmistir. star alliance uyesi olmasiyla, yolcularina premium hizmet sunmasiyla ovunen, ancak bunu bedavaya yapmayip ortalama 2 kat daha fazla fiyat talep eden thy artik ayni ucus deneyimi icin 3-4-5 kata kadar fazladan fiyat talep edebilecek.

    eskiden yurtdisi ucuslarda destinasyona gore 23 veya 30 kiloluk bagaj hakkini herkese sunan thy bunu artik sadece parasini odeyenlere sunuyor. surekli uctugum bir destinasyon icin konusursak, bagajsiz bilet fiyati eski bagajli olaniyla ayni. kontuardaki thy calisani, bagaj hakki istemeyenlere daha uygun bilet saglamak icin bu sisteme gecti thy dese de boyle birsey yok. yillardir uctugum guzergah. fiyatlarin ne oldugunu biliyorum.

    peki nasil 3-4-5 katina cikiyor bilet fiyati? eger thy ile ucmaya alismis ve bagaj hakkiniz var sanip havalimanina kadar gelmisseniz, ucusunuza 1-2 saat kalmis demektir. kontuarda size bagaj hakkiniz olmadigini soyleyip ekstra ucret talep ediyorlar. kendi durumum icin konusursam, gidis-donus 5700 lira olan bilet icin 9000 lira tek parca bagaj ucreti talep ettiler. ucusunuza az bir zaman kaldigi icin ya bu parayi istemeye istemeye odeyeceksiniz ya da ucusunuzu gerceklestirmeyeceksiniz. utanmadan bir de check-in bagajinizi geri donusume verip el bagajinizla ucabilirsiniz diyor cozum olarak kontuardaki thy calisani. valizin icinde ne oldugunun bir onemi yok!

    diyeceksiniz ki bunun bilgilendirmesi yapilmiyor mu bileti satin alirken? kendi sitelerinde yaziyormus, baktim ben de evet yaziyor. bagaj hakkini onceden alsam daha uyguna gelecekti elbette ki. ama ben telefonla araci bir firmayla aldim bileti ve herhangi bir bilgilendirme yapilmadi bana. o firmanin da sucu var tabi ama en buyuk suc thy denen ici bosaltilmaya baslanan firmada. ne bileyim 10 yildan uzun zamandir ayni kurallarla uctugum firma birden, pegasus'a, ryanair'e donusecek. hatta bu saydigim firmalar thy'den daha iyi. en azindan premium fiyatina 0 kilolu bilet satmiyorlar. koskoca thy'nin bu halde dusmesi hem canimi yakiyor hem de sinirleniyorum.

    size daha sinir bozucu birsey soyleyeyim. bu ucuslari kullanan bazi yabanci uyruklu yolcular bu ucaga neredeyse bedavaya biniyor. gidis-donus bilet ve neredeyse 1 hafta otel konaklamasi icin odedigi para 500-600 euro civarinda oluyor genelde. 30 kiloluk bagaj da dahil. benden ise sadece bagaj icin istenen ucret 486 euro. sunu bilin ki, turk vatandasi olarak asla o paraya ayni paketi yabanci turistler kadar uyguna alamazsiniz. ne kadar erken alirsaniz alin. ozellikle de rus turistlere gecilen torpil hic kimseye gecilmiyor. girip bir rus seyahat acentasinin sitesinden siz de bakabilirsiniz. neyse bu baska konu.

    sonuc olarak siz sozluk yazarlarini da bilgilendirmek istedim. bazi destinasyonlar icin hala thy'ye mecbur olsam da alternatifi olan guzergahlarda artik thy'yi kullanmam icin bir sebep kalmadi. iki kruvasan bir bira verdikleri lounge'larini alip baslarina calabilirler. bunun disinda pek de bi farki kalmadi zaten diger firmalardan.

    kaynak

  • milli takım değil akp-spor düşmanlığıdır. yoksa bu vatanın her bir karış toprağında kars'tan edirne'ye, diyarbakır'dan konya'ya nice zaferler sokaklarda kutlandı 2002 öncesi.

    tff akpli, teknik direktörü akpli, futbolcuları iktidar yalakası olan takımın tribünleri de arapça tezahüratlar yapıyorsa o takım beni temsil etmiyordur!

    debe için not: konyalıyım.

    edit: ilk defa böyle bir şey yapıyorum üzgünüm. herkesten özür diliyorum ama şu başlığı okumanızı istiyorum.
    (bkz: 15 ekim 2015 aras kargo rezaleti)

  • her zaman ikili kanepede oturup, kazak giyip, boynu bükük şarkı söylemek zorunda olan kızlardır. yanlarında mutlaka, tuvaletten çıktıktan sonra ellerini yıkamayan tipli, sadece la minör, mi majör basan ama müzik ruhunun sillesini yemişler tavrıyla gitar çalan ergen bozması herifler olur.
    ben bu şarkıları hep aynı kişi söylüyor sanıyordum. başlıkta başka başka isimler görünce baktım hepsi aynı kız değilmiş ama ortak özellikleri çok kötü olmaları.

  • bir paketin içerisine saçma sapan şeyler koyup, 100 yıl sonra açılması için bir yere teslim etmek. norveç'te yapıyorlar bunu mesela.

  • acun firarda programında, acun'un yurtdışında bir barda önüne gelen kıza sarkıntılık yapıp yılışan bir tipi gösterip, "görüyorsunuz sayın seyirciler magandalık sadece türklere özgü degil, avrupa'da da magandalar var" demesi, ardından o kişinin gelip, "abi nasılsın? ben de türküm" demesi.