hesabın var mı? giriş yap

  • “10 yıl kadar önce genç bir cihangir solcusu olarak atatürk’ün yaptıklarını faşistçe bulduğum, biraz da küçümsediğim bir dönem olmuştu, bütün samimiyetimle çok özür dilerim ya… ne büyük adammışsın atam sen.” şeklinde bir mesaj paylaşmış bugün twitter üzerinden.

    bu ülkede kendini entelektüel zanneden insanların bile atatürk’ün kıymetini anlamları için, taliban’ın afganistan’ı ele geçirmesi; insanların şeriattan kaçmak için uçakların motorlarına sığınıp kaçabileceklerini sanacak kadar cahil kalıp yüksekten yere çakılıp ölmelerini görmeleri gerekiyormuş demek.

  • o yetenek, o kariyer. üstelik sempatik, eğlenceli çocuktu. herkesin sevip destekleyebileceği birisi olabilecek iken gidip abuk subuk işlerle uğraştı, yandaş oldu. gs'liler dahil herkesin nefretini kazandı. çok yazık etti.

  • bu yer ile ilgili bir istanbul xyz'si esprisi daha yapan olursa klişe timini çağırıyorum.

    ulan anladık, hepiniz büyük büyük dededen, doğma büyüme, saray eşrafı çocuğu istanbul tayfasısınız. zaten hiçbirinizin dedesi 50 yıl önce iç anadolu'da eşek skmiyordu. hepiniz istanbul'da denize nazır yalılarda spawn oldunuz.

    gelmeyin lan zaten ankara'ya bir daha. en azından kafamız sikilmez sizin istanbul bikbiklemelerinizle. gidin 15 milyon, alt alta, üst üste, dakikada yarım metre ilerleyen trafiğe saatlerinizi gömerek, giremeyip uzaktan melül melül baktığınız denizinize karşı otsbir çekerek ankara'ya çemkirin oradan. haydeee.

    (bkz: neden delirdim)

  • benzer şekilde, devlet memurları birbirine yılbaşı hediyesi olarak şişeyle viski alırdı. evde hala hediye şişeler duruyor.

    türkiye'de içkinin 1980'lerden (ve özellikle 1990'lardan) sonra ne kadar büyük bir problem haline getirildiğini hatırlamaya yaşı yetmeyenler bunlara şaşırıyor, halbuki içki kamusal alanda nispeten yaygın olarak bulunuyordu, görülüyordu. bugünkü gibi görünmez kılınmamıştı. gelenekler de ona göreydi o yüzden.

  • beni bir yaşıma daha sokan sorundur. oha! tez savunması yapacaksın, üniversiteye giderken elindeki saklama kaplarında kısır ve elmalı kurabiye taşıyorsun... jürinin önüne çıkmışsın; koca koca profesörler oturmuş senin getirdiğin mercimekli köfteyle yaprak sarmasını gömüyor... şaka mı lan bu? bu nasıl bir gelenektir? utanmıyor mu o koca profesörler sahi?

    çok ilginç... en az cenaze yemeği kadar ilginç hatta.

    edit: entryim çok beğenilmiş, duruma şaşıran çok insan var demek ki. ben hiç tez savunması yapmadım ama durum hakikaten garip değil mi arkadaşlar ya; yani tez yazmışım, heyetin karşısına çıkıcam ama adamlara masa kuruyorum... ayıp ya şu, vallahi ayıp.

  • niyazi birinci‘nin oğlundan gelmiş söz.

    cehapeli bira içse, alkolik, ayyaş, bunlara yönetim mi verilir ama akepeli koko çekse “kurtarmak lazım onu genç daha”

  • şuradan görülebilecek tweetlerdir

    --- spoiler ---
    6 şubat 2023 günü ülkemizde yaşanan kahramanmaraş merkezli ve toplam on ili etkileyen deprem nedeniyle depremden zarar gören vatandaşlarımızın çadır ihtiyacını karşılayabilmek için tüm ülke seferber olmuş, derneğimiz de tüm ülke çapında çadır üreten firmalar ile temasa geçmiştir.

    ancak; depremin 10 ili etkilemesi ve yıkımın olağanüstü düzeyde olması nedeniyle ülkemizdeki tüm çadır üreticilerinin mevcut stokları vatandaşlarımızın mağduriyetlerini karşılayamamıştır.

    o tarihte iletişime geçtiğimiz firmalarda hemen o sabah deprem bölgesine gönderebileceğimiz çadırlar yoktu. en erken 1 hafta içinde yetiştireceklerdi.

    arkadaşlarımız, kızılay’ın iştirakinde olan kızılay çadır ve tekstil a.ş ile görüşme gerçekleştirdiler. ellerinde 2050 adet olduğunu öğrendiğimiz çadırların sözleşmesini hemen yaptık ve ertesi sabah 2050 tane çadırı deprem bölgesine gönderdik.
    --- spoiler --

    şeklinde açıklamalardır. yani ahbap derneğinin kızılay denen binali yıldırımın çiftliği olan kurumdan çadır aldığı iddiaları doğrulanmış oldu.

    benim anlamadığım nokta ise şu: kızılay’ın madem 2050 çadır gönderebilecek imkanı vardı neden direkt olarak bedava bir şekilde deprem bölgesine göndermedi de bu çadırları ahbap aldı?

  • bakıyorum da bu özellik iyi bir şey gibi algılanmış. arkadaşım bir canlının kafası kopunca yaşamaya devam etmesi bildiğin eziyettir. yemek yok, görmek, duymak, vs. yok ama 9 gün yaşıyorsun. mal gibi ortalıkta dolanıyorsun bu ne kazandırıyor sana? kaldı ki hamam böceğisin bi de. lanet girsin böyle özelliğe.

  • kaç gündür aş eriyormuş gibi canım ıspanak istiyor. genellikle dondurulmuşunu alıp yapıyorum fakat günlerdir ona bile enerjim yok öylesine çalısıyorum . dün aksam saat 20:30da işten eve dönüyorum kollarım artık tutmuyor, yol üstünde ev yemekleri satan bir yere sorayım dedim ıspanak var mı. var abla dedi dolapta sabah yapmıs hiç satmamış . ilk sana açıyorum. neyse paketledi verdi , o kadar çok canım istiyor ki ısıtmasını bile istemedim. velhasıl fiyatını sordum sesi hafif kısılarak 30 tl abla dedi , artık söylerken utanıyoruz valla. arkadaşım sen niye utanıyorsun ki dedim başkaları adına utanacaksan yine utan da . asgari ücretle orda çalışan eleman olarak 1 tabak ıspanağın 30tl olmasından utanacak son kişi sensin . valla lanet olsun .
    edit: gelen mesajlar ve entryler üzerine editleme ihtiyacı duydum. herkes gercekten çok hamarat çok tutumlu çok zeki hepinize birer maşallah. fakat entryde açıkça o gün çok yorgun oldugumu ve yemek yapamayacak durumda olduğumu belirtmişim. zaten normalde yemegi kendim yaptığım için dışardaki fiyatların bu derece olması beni şok etti. ayrıca bence asıl bindirim bu ev yemeklerinde oluyor ya da olmuş .tabii ki en güzeli yemeginizi daha pahalıya gelecek bile olsa bildiğiniz malzemeler ile temiz temiz evde yapıp yemenizdir eğer söyleyeceginiz şey çok özel ve spesifik değilse. herkese yemek tarifleri için tesekkür ederim ama konu bu değildi.