hesabın var mı? giriş yap

  • videodaki iki genç sahilde takılırken aniden dev bir parmak izi beliriyor üstünde de yeni çağın başlangıcı yazıyor, ne anlama geliyor olabilir altından ne çıkacak merak ederseniz takipte kalın
    bkz: esrarengiz parmak izi
    edit: altından hangi dizi, hangi olay çıkacak akıllara sorular düşürür.
    edit 2: gökyüzünde bir anda beliren parmak izi ipucu olabilir.
    edit:3 ucu açık olay, ne olduğunu anlamak için takipte kalmak gerek.
    edit 4: soru işaretleri giderek artıyor bu yeni çağ ne zaman başlıyacak acaba?

  • inanılmaz yerinde tepkidir. türkiye'de eğitimsiz insanlara bu tip tepkiler verilmesi hususunda geç kalınmıştır. tepki verilmedikçe cesaret kazanan ve kendini her konuda haklı gören bir cahil ordusu oluşmuştur. verilmesi gereken doğru tepki budur. cahille sohbeti kesmeli, sözünün değersiz olduğu suratına söylenmelidir. ayrıca zamanında aysun kayacı'ya yapılan haksızlığı da tekrar hatırlara getirmiştir.

  • türkiye şartlarında saçmalıktır. biri daha çok güzel noktaya değinmiş; "türkiye'de kibarlık, korkaklık olarak görüüyor". sonuna kadar katıldığım cümle.

    bakın haftasonu bir yerden yemek siparişi verdim. baya güzel pahalı bir yer ve yemek. saat 7.30 gibi gelsin dedim. tabi dediler. adresi verdim. süper. ödemeyi de yaptım. harika.

    saat 7.30 oldu, gelen giden yok. 35-40-45 oldu eeh dedim 2 saat önceden bu saat için siparişi verdim 15 dakika da geç kalınmaz ki.

    aradım mekanı, dedim 7.30 siparişim henüz gelmedi, nerededir?

    "bakıyoruuuum, 7.30'a sipariş yok." oldukça kaba bir tonlama ile.

    bir yanlışınız olmalı, 7.30 için x x x x siparişi verdim ve ödemesini de yaptım.

    ben kibarca bunları söyledikle cevap şu;

    "beyfendi, yog işte yani gözükmediğine göre yog. veriyorsan alayım yeni sipariş. en erken 9 gibi glir yalnız."

    işte o an tekrar türkiye moduna girip, tüm o kibarlığı bırakıp; akşam akşam beni oraya getirtip rezillik çıkarttırma, ben saat 7.30 için ödememi yaptım, fişim de elimde. verdiğim sipariş yarım saat içinde ya gelir ya da ben gelirim oraya. başka da bir çözüm kabul etmiyorum demem üstüne.

    "tamam beyefendi ne demek, benzer bir sipariş vardı zaten şu anda yola çıkmak üzere, hemen onu size yönlendiriyorum. en geç 10 dakika sonra sizde."

    türkiye'de kabalık her şeydir. kabadayılık inanılmaz güzeldir.

  • acemiyken mersoya binilir mi yorumları tam oksimoron.
    asıl acemiyken mersoya binilir. şahin denen tekerli tabuta mı binsin adam?
    canının kıymeti olan kibar bir kardeşimizmiş. helal olsun.

  • başlık sınırlaması yüzünden zorlanmış bir başlık.
    dialog ile anlatayım
    a-hayatın boyunca hiç gökyüzünden kitap indiğini gördün mü?
    b-hayır.
    a- peki gören birini gördün mü?
    b- hayır.
    a- peki biri gördüğünü iddia etse inanır mısın?
    b- hayır.
    a- en yakın arkadaşın bana kitap indi dese?
    b-hayır.
    a- ulan madem öyle bundan 1400 yıl önce yaşamış, en az 50 göbek ötesi, senin ırkından senin dilinden olmayan, başka bir coğrafyada doğmuş, okumanın yazmanın olmadığı, cehaletin kol gezdiği yerde, senle hiçbir ilgisi olmayan adama nasıl inanıyorsun?
    b-...
    a-biri sana 20 yaşındayken babanın aslında gerçek baban olmadığını söylese o an babandan soğur muydun?
    b-hayır

    işte dinin temeli, erken yaşta motivasyon, güdülenme. daha bebekken verilmeye başlanan dini eğitim. aileler kendilerine verildiği gibi yalan ve yanlışları çocuklarına aktarıyorlar, hiç sorgulamadan eleştirmeden, çocuklar ise daha farkında olmadan bu anlatılanları gerçekmiş gibi kabul edip, asla sorgulamadan zihnine yerleştiriyor. ölene dek. eğer şanslı ise 5-10 yıllık bir araştırma, merak ve idrak süreci ile atlatabiliyor. yoksa sonuç ortada.

    gerizekalıya edit: kitap indi derken cilt cilt ansiklopedi gibi indiği kastedilmedi tabiki. allah ile melek aracılığı ile iletişim kurup vahiyler halinde indi. çok daha sonra kitaplaştırıldı. sen bunu anlarsın diye kısaca kitap indi dendi.
    sanki böyle yazınca çok mantıklı olcak amk.
    gerizekalıya edit: dini eleştiren herkes ateist değildir. farklı inanışlar var. ben de değilim.

  • benim bildiğim: saf sodyumu keçe ile sarıyorsun. üstünü zifte buluyorsun. ateşe verip bir gemiye attığında düşman elleşmezse ziftin yanmasından ötürü yakıyor gemiyi. söndürmek için üzerine su dökersen bu seferde keçe suyu emdiği için su, sodyumla tepkimeye girip patlıyor. yani gemi yine yanıyor. yapılması gereken atılan keçe topacı bir maşa vb yardımı ile alıp denize geri atmak. ama tabi o dönemde bunu bir gemi tayfasına anlatmak anlamasını sağlamak ve o heyecan ve fecir halinde iken sakince bir maşayla o topacı tutup denize atmasını sağlamak çok zor.

  • prim için euro 2016'da takım satanlar, şimdi asker selamı verdi diye vatansever oldu ya, ben de buna tutuluyorum.

    o kişi daha mı çok vatanını seviyor şimdi?

  • marmaray'ın,3.köprünün ve daha nicelerinin halktan alınan vergilerle yapıldığını bilmeyip,tayyip kendi parasıyla yapıyor zanneden insanlara ters gelen durum:/

  • kendilerinden bol bol görünce ayırt etmek de kolaylaşıyor aslında. örneğin gördüğünüz bir asyalının heryerinden belirgin bir şekilde tat akıyorsa, o korelidir. tat akışı azsa, japondur. tatsız tuzsuz, nemrut bir şeyse de çinlidir.

    koreli dediğimiz insanın hal ve tavırları; sarsaklıkla, komiklikle harmanlanmıştır. yanlarına gidip kulaklarını ısırmak ister misiniz mesela, bu oldukça belirgin bir kriterdir. japon ağırbaşlı, çinli aksidir. bunların kulaklarını ısırsan, kalkar elinin tersini indirir. halbuki koreli en fazla haşşşşş çinçæ der, ya da nah yapar**. kulaklarının ne kadar tatlı olduğunu ayrıca belirtmeme gerek yok sanırım. siz bana yine de güvenmeyin tabi.

    bunun yanında koreliler tuhaf tepkiler verirler, bağıra çağıra konuşurlar, el şakası desen gırla. ancak yanlarına gidip konuştuğunuzda seslerini duymakta bile zorlanabilirsiniz. şaşkınlıkla size bakarlar. sonra samimi olunca bağırmaya tekrar başlayabilirler. burası önemli. oturaklı bir insan profili çizmezler ancak bu 3 millet içinde en çekingen grup korelilerdir.

    fiziksel özelliklerden bahsedecek olursak, koreli suratı tabak gibi düz ve çoğunlukla köşelidir. japonların ağız yapıları, korelilerinkine göre daha belirgindir ve yüzleri yuvarlak, yanakları sıkılmalıktır. çinlilerin genel, belirgin bir surat yapıları yok sanırım. her türlüsüne rastladım, farklılık da çok benzerlik de. yalnız üstten basık kalkık burun ve dışa doğru bir ağız yapısı çinlilerde biraz daha baskın oluyor. ten rengi olarak da japonlarda beyaz ten, çinlilerde ise esmerlik hakimken, korelilerde her ikisi de gözlemleniyor.

    estetik ameliyatlarının yaygınlığından ötürü yüz hatları konusunda koreliler oldukça yanıltıcı olabiliyorlar aslında. kalkık ve düz bir burun, yuvarlak büyük gözler, v şeklinde çene kore'de oldukça popülermiş. estetik ameliyat olmamışlarsa ve çift göz kapağı sahibi %25lik azınlık içinde değillerse; korelilerin bakışları biraz sinirliymiş izlenimi verir. en çekik göz de korelilerde olur zaten. japon gözü daha yuvarlak; çinli gözü ise yukarı doğru kaşlardan çekiktir.

    net bir genelleme yapamasak da bu izlenimler büyük oranda ayırt etmeye yarıyor. eheh kolay gelsin.