hesabın var mı? giriş yap

  • tebrik ettiğim manşettir. iktidar da belediye de sidik yarıştırmaktan çalışmaya fırsat bulamadı, iki tarafın trolleri birbirine bok atmaktan "yahu bu şehre şu an ne oluyor" diye sormadı. yolları tıkandı, insanları mahsur kaldı, havaalanının çatısı yıkıldı biz ise bütün akşam balıkçı konuştuk. iki taraf da işin şovundan özüne inemedi. bir tanesi isviçreye tatile gitti, bir tanesi kar durduktan sonra özel uçakla şehre inip şov yaptı. günün en adil başlığını sözcü atmış valla. helal olsun. yöneticilerimiz sınıfta kalmıştır, bütün bir gece milyonlara cehennem olmuştur. başlık altına her iki tarafın trolleri damlamadan yazalım şunu.

  • aşağıda anlatacaklarım haber niteliği taşıyan, haber içinde haber barındıran, haber kanallarına ve bütün medyaya taşınması gereken büyük bir katliamdır.
    yaptığı binalar yerle bir olan müteahhitlerin yakalandığı gibi, aşağıda anlatacağım binaların kolonlarını kesenlerin ve kestirenlerin de çabucak yakalanması gerekiyor.

    depremde ölen kim milyoner olmak ister yarışmacısı başlığında bahsettiğim simay atlı'ya, annesine ve birçok insanımıza mezar olan, kahramanmaraş' da yer alan penta park sitesi'nde felaket göz göre göre, bağıra bağıra geldi.

    size önce siteyi göstereyim:
    kahramanmaraş'ın onikişubat ilçesinde, şehit abdullah çavuş mahallesi, alparslan türkeş bulvarı üzerinde bulunan penta park sitesi.
    bu sitede yan yana 5 blok var. 6 şubat 2023 tarihinde meydana gelen depremde bu 5 bloktan üçü ayakta kalırken diğer ikisi yerle bir oluyor. bu iki blokta kaç kişinin yaşamını yitirdiği henüz bilinmiyor.
    1. ve 3.blok yerle bir olurken diğer blokların hiçbiri yıkılmıyor.
    skandal şurada: yerle bir olan bu iki bloğun bir ortak özelliği var: altlarında banka şubelerinin yer alması ve bu banka şubelerinin zamanında o dükkanları kendi kullanımlarına göre dizayn ederken yasak olduğunu bile bile, suç olduğunu bile bile bazı kolonları kesmeleri, hatta bu sebeple mahkemelik olmaları.

    altında iş bankası olan çöken 1. bloğun görüntüsü

    altında ziraat bankası ve halkbank olan çöken 3. bloğun görüntüsü

    ortadaki 2. blok ve diğer bloklar kolonları kesilmediği için yıkılmıyor.
    yerle bir olan bu iki blokta kanuna ve mevzuata aykırı değişiklikler yaparak kolonları kesenler ve kestirenler burada hayatını kaybeden insanların katilleridir! derhal yakalanmalıdır!

    depremden hemen sonra yaşananları ve çalışmaları gösteren fotoğraflar ve videolar twitter' da mevcut. simay'ın ablasının twitter hesabı
    gidenler gitti, geride kalanlar ise mahvoldu. bense bu satırları yazarken kahroluyorum. peki şimdi bunun hesabı kime, nasıl sorulacak?

    edit: gelişme

  • sezonu anca 5.-6. bitirebilecek bir kadronun sezonu üç kupayla bitirmesini sağlamış müthiş kaleci.

  • merhamet ve empatinin zirvesidir.
    gelelim bu mutlu habere sevinip oh neyse ki böyle insanlar var ilgileniyorlar, içim rahat diyecek veya bu şekil hissedecek olanlara.
    felçli köpek bakımı zordur. süreklilik ister. 2 saatten fazla o yürüteçle gezerse yürütece temas eden bölgelerde yaralar ezilmeler oluşur. köpek dışkısının çok iyi temizlenmesi gerekir. kurtlanmayı önlemek gerekir. ılık suyla hayvanı düzenli yıkamak, masaj yapmak, ekstremitelere yara vs varsa merhem sürmek gerekir. felçli hayvanlar genelde dolaşım bozukluğu sebebiyle ölüyorlar. kalan ömründe hayat kalitesini arttırmak için özellikle sürünürken oluşan yaraların çok iyi pansuman edilmesi gerekir. kurtlanma çok tehlikelidir.
    onlarca felçli kedi, köpek geçti hayatımdan. hepsi birer savaşçıydı. sevgi ve minnet dolu bakarlardı insanlara. hayata sımsıkı tutunur, oyun oynar, kendilerini sevmemize izin verirlerdi.
    bu köpek için yapılabilecek şey sadece bir yürüteç değil. yukarıdaki herşeye ihtiyacı var. bilin istedim dostlar.

  • bi kaç sene önce bi hayalim vardı. elde avuçta ne var ne yok satıp dolar yaptıracaktım. sonra doların çok değerli olduğu, insanların elli yüz dolar maaşla geçindikleri üçüncü dünya ülkelerinden birine yerleşecektim. büyük bi arazi alırım, çiftlik kurarım atlarım falan olur diyordum. hatta at sütünden kımız üretmek gibi bir fantazim bile vardı. çiftlikte işleri koştursun diye sekiz on tane de eleman tutup kral gibi yaşayacaktım. şimdi bizde dolar olmuş bilmem kaç. elimizdeki paranın dolar karşılığı kalmış kuş kadar.
    biz o üçüncü dünya ülkesine gidemedik. üçüncü dünya ülkesi bize geldi.

    teşekkürler göklerden gelen reis.

  • bir kere inkara gerek yok. bir dönem hepimizi annemiz banyo yaptırıyordu. zaten inkar edene gülünür. neyse. günlerden pazardır. (bkz: pazar gunu ailecek banyo yapma gelenegi) banyo sırası için kardeşlerle yapılan kavgadan sora sıra bize gelmiştir. anne meşgul bir kuaför gibi banyoda sıradaki müşterisini beklemektedir. önceki banyo seansının pisliklerini temizlemektedir. banyoya girilir ve soyunulur. tek başına banyo yapmaya geçiş sürecinde pek acı veren bir soyunmadır bu. yavaş yavaş davranılır. ama annenin daha işi var. çamaşırıdır, ütüsüdür. onun vakit kaybına tahammülü yok. ağırdan alan çocuğun soyunmasını hızlandırır ve tabureye oturtur. banyo taburesine oturmadan önce sıcak su dökmekten bihaberdir bu gaddar anneler. küçük bir titreme olur. iyice kamburlaşılır.

    bu sırada anne suyu ayarlamaktadır. ve nedense bu su hep kaynama noktasına yakın olur. ilk kafadan dökülen su kamburlaşan bedeni sarsar. dimdik olunur. "sıcaaaaaak" diye bağırılır ama anne o suyun sıcak olmadığını düşünmektedir. ikinci sudan sonra da "sıcaaak" inlemeleri devam ederse biraz soğuk su ilave eder anne suya.

    sonra sabun faslı. sanki kafayı değil de kirli donu çitiler gibi sabunlar anne kafayı. bir oraya bir öbür tarafa gider kafa. sonra gözlerin kapanması talimatı gelir ve tekrardan su dökme işine geçilir.

    sabunlanma işi de bitince işin en acı verici kısmına gelinmiştir. kese. sanırsın işkembe temizliyor anne. elinin altındaki incecik çocuk kolları değil de cansız bir nesne. hele o boğaz altının keselenmesi yok mu? gıdıklandığına mı yanarsın, acıdığına mı?

    kese de bitince sıra lifle vücudu sabunlamaya gelir. anne deminki yaptığı güreşten yorulduğu için sabunladığı lifi elimize verip kendi kendimize sabunlanmamızı isteyebilir.

    tüm bu işlemlerden sonra kafadan aşağıya son bir iki su dökülür ve o kaçınılmaz hareket gelir. aynen sac yikayan berberin saclari siyirttirma hareketi gibi bir hareket. ama hareket suratadır. anne, elini kafanın üstünden çeneye doğru bastıra bastıra sürter. burun ağrır, surat ekşir.

  • "bu adamı ayıplamak ikiyüzlülüktür. ağlaya ağlaya talep ettiğiniz sosyal devlet insanları ne yazık ki tek çocuğu olanlar ve 32 çocuğu olanlar diye ayıramaz."

    faşizm gibi, ikiyüzlülük etiketinin de bini bir para, olur olmadık kullanılıyor. bir tane basit hırsızlık için 10 sene hapis aşırı, 32 hırsızlık içinse 10 sene az bile. bunu savunmak ikiyüzlülük mü?

    5 ay issizlik sigortasi toplamak isteyenler, 50 ay boyunca oturdugu yerden bunu isteyenlere de laf edemesin mi, ikiyuzlu olmamak icin?

    ikinci ayda kurtaj olan biri, 9. ayda kurtaj olana birsey diyemesin mi?

    ayda bir kere doktor kontrolune giden biri, ayda 32 kere giden munchausen hastalarinin suistimaline suskun mu kalsin?

    ***

    sosyal devlet insanlari tek cocugu olanlar ve 32 cocugu olanlar diye ayirabilir, ayirmali da. bir can egrisi yaparsin, 2-3 cocuga kadar artarak devlet destegi saglanir, sonraki cocuklar icin destek durur, atiyorum 8. bebeden sonra da adamdan ekstra vergi alirsin, "hastanemdeki tum yataklarin, okulumdaki tum siralarin ustune senin sulalen icin rezerve levhasi koyacaksam parasini odersin" dersin.

    limit sonsuza giderken yardimin da sonsuza kadar artmasi devletin cocuk tesviki demek. burasi katar mi?

    ben niye mevcut insan genomunun istilaya ugramasini subvanse edeyim? adam resmen evrimin gereginden fazla basarili bir sonucu olmus: ureme ugruna yuzsuzlukte cigir acip, yardim istedigi sirada bile 18 tane daha cocuk yapmak istedigini soyleyebiliyor.

    ***

    sosyal devlet insanlari tek evi olanlar ve 32 evi olanlar diye ayirip, vergisini ona gore aliyor. insanlari 1 ay issiz kalmis olanlar ve 32 ay issiz kalmis olanlar diye ayirip ona gore sigorta oduyor. universitede 5 sene okumus olanlar ve 50 sene okumak isteyenler diye ayirip ona gore bursu kesiyor, askerlige postaliyor. dünyada nicelikten bagimsiz kac tane sosyal politika olabilir?

    bu bir denge olayi ercan, bir optimizasyon olayi, ince ayar olayi. ercan bu bir sevgi olayi degil, bir genel-gecer ahlaki ilke olayi degil.

  • sokaklardaki köpeklerin toplatılmasına kim karşı çıkıyorsa onların bu köpekleri sahiplenmeleri zorunlu kılınsın veya barınaklar oluşturulup bu barınakların giderleri bu kişilerden alınsın; vermeyen, sahiplenmeyen köpek taparlar hakkında dava açılsın.